|

Allah'a güzel bir ödünç verelim

Sadaka bir nevi Allah'a ödünç vermedir. Verilen bu sadakanın karşılığını Allah kat kat verecektir. Kur'ân-ı Kerîm ve Hadislerde sadaka verme eylemi ile kişinin edindiği malı kendi başarısının ürünü diye görmemesi gerektiğini, bunun gerçek sahibinin Allah olduğunu ve kendisine imtihan amacıyla bir lütuf ve emanet olarak verildiğini hatırlatır.

Yeni Şafak ve
13:26 - 1/07/2015 Çarşamba
Güncelleme: 15:22 - 1/07/2015 Çarşamba
Yeni Şafak

Sözlükte “gerçek olmak; doğruluk" gibi anlamlara gelen sıdk kökünden türeyen sadaka kelimesi, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için ihtiyaç sahiplerine yapılan gönüllü veya dinen zorunlu maddî yardım, para ve eşyayı ifade eder. Sadaka kişisel ve sosyal manada gelişimin en sağlam yapıtaşlarındandır .



Türkçe 'de daha çok dilencilere yapılan küçük para yardım için kullanılır. Sadaka vermeye tasadduk denilir. İnsanın doğasında bulunan yardımlaşma ve muhtaç olana yardım etme duygusu yanında dinlerin ve ahlâkî öğretilerin teşvikiyle, devlet tarafından zorunlu biçimde tahsil edilen vergilerden ayrı olarak başkalarına maddî destek sağlamak için özveride bulunma uygulamaları değişik şekiller altında gelişerek sosyal yaraların sarılmasına ve toplumsal barışın sağlanmasına önemli katkılar sağlamıştır.



Kur'ân-ı Kerîm'de sadaka kelimesi değişik anlamlarda olmak üzere on üç yerde geçer. Hadislerde de sadaka kelimesi yanında sadaka veren ve sadaka verme anlamındaki isim ve fiillerin çeşitli mânalarda ve yaygın biçimde geçtiği görülür. Tevbe Suresi 103. Ayet-i Kerime'de “Onların mallarından sadaka al, bununla onları temizlemiş, arındırmış olursun. Onlara dua et. Doğrusu, senin duan, onlar için 'bir sükûnet ve huzurdur.' Allah işitendir, bilendir." buyrulur.



Ayet ve hadisler sadaka verme eylemi ile kişinin edindiği malı kendi başarısının ürünü diye görmemesi gerektiğini, bunun gerçek sahibinin Allah olduğunu ve kendisine imtihan amacıyla bir lütuf ve emanet olarak verildiğini hatırlatır.



Sadaka kavramının öncelikle belirli bir görev ve zorunluluk tarzında olmayan gönüllü bağış mânasında kullanılır. Nâfile ibadet niteliğindeki bu sadakalar genellikle maddî bir değerin ihtiyaç sahibine hibe edilmesi yoluyla gerçekleşir. Bununla birlikte

karz-ı hasen

adında kredi ihtiyacı içinde olan bir kişiye faizsiz borç verme,

ariyet

adı verilen başkasını bir eşyadan karşılıksız yararlandırma gibi yollarla yapılan iyilikler de bir tür sadaka sayılır. Müslüman toplumlarda sadakanın kurumsal bir hüviyet kazanması yönündeki en önemli gelişme cami, okul, köprü, aşevi, han, hamam gibi sosyal içerikli hizmetler veren hayır tesislerini oluşturup bunlarla ilgili vakıf müessesesinin ortaya çıkmasıdır. Bu bağlamda Hz. Peygamber'in hadisinde yer alan sürekli, kalıcı hayır anlamına gelen

“sadaka-i câriye"

kavramının özel bir öneme sahip olduğu görülür.



Ahlak ve fıkıh kitaplarında sadakayla ilgili olarak; Sadaka verecek kişi niyetinde samimi olmalı, yalnız Allah'ın hoşnutluğunu gözetmeli, gösteriş­ten kaçınmalı sadakayı başa kakmamalı, sadaka alanı rencide etmemelidir. Sadakayı açıktan vermek güzeldir, ancak gizlice vermek daha iyidir. Bakara Suresi 271. Ayette; Yardımları açıktan yapmanız güzeldir; ama muhtaca gizlice vermeniz sizin için daha hayırlı olur ve günahlarınızın bir kısmını bağışlatır. Allah yaptığınız her şeyden haberdardır." buyrulur.



Sadaka verirken ihtiyaç sahibi yakınlar, yetimler, yoksullar, yolda kalmışlar, başkalarına el açma durumuna gelmiş olanlar ve özgürlüğüne kavuşmak isteyenler öncelikle görülüp gözetilmelidir. Sadaka olarak verilecek mal helal yoldan kazanılmış olmalı, verilecek kişiye en faydalı olanı seçilmelidir. Kötü, çürük, yardım edilen kişinin ihtiyacını gideremeyecek derece bozuk şeylerin sadaka olarak verilmesi Kur'an ve Sünnet' te hoş karşılanmamış. İslam âlimleri de bu tür şeylerin sadaka olamayacağını belirtmiştir.



Sadaka bir nevi Allah'a ödünç vermedir. Verilen bu sadakanın karşılığını Allah kat kat verecektir. Muhammed Suresi 7. Ayet-i Kerimede; “Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a (Allah'ın kullarına) yardım ederseniz, Allah da size yardım eder" buyrulur. Ramazan'da ihtiyaç sahiplerine verilen iftar da sadaka yerine geçerken Peygamber a.s'ın hadisince “Gülümsemek" dahi sadakadır.



#sadaka
#ramazan
#fakir
#ihtiyaç sahibi
9 yıl önce