Suriye’nin Lazkiye kırsalındaki Türkmendağı bölgesinde Esed rejiminin yoğun bombardımanına maruz kalan muhalifler, toprağın altına kazdıkları sığınak ve tünellerle hayatta kalmaya çalışıyor. Hemen her ev, karargah ve mevzilerinin yanlarındaki yamaçlara sığınaklar kazmaya devam eden muhalifler, saldırı anında buralara geçerek kendilerini mermilerden, sürekli düşen top ve füzelerden koruyor.
Elektriğin 6 yıldır olmadığı Türkmen köylerinde yakıt sıkıntısı da çeken Türkmenler, sığınaklarını bilek gücüyle kazma ve kürekle yapmaya çalışıyor, tünellerden çıkan toprak ve taşları kova ve el arabalarıyla taşıyorlar. Uzunluğu 5 metreden 200 metreye kadar olan genişliği 6-7 metreyi bulan sığınak ve tünelleri araç aküsünden aldıkları enerjiyle aydınlatan muhalifler, buraları hem karargah ve barınma alanı olarak hem de bir yerden başka bir yere güvenli geçiş yolu olarak kullanıyor. Ramazan ayında da Esed rejiminin saldırılarına maruz kalan Türkmendağı’ndakiler, iftar ve sahurlarını tünel ve sığınaklarda yapmak zorunda kalıyor. İftar saati, iki kişi sığınak girişinde nöbet tutarken, diğerleri yemeğini yiyor. Çoğu rejim saldırılarıyla yıkılan bölgedeki camiler kullanılamadığından ezanı sığınakta okuyan Türkmenler, sırasıyla iftarlarını açıyor. Namazı da sığınakta kılan Türkmenler, saldırı bitinceye kadar mağarayı andıran bu tünellerden çıkmıyor.
Bombalar altında 7’nci Ramazan ayına girdiklerini söyleyen Bölgedeki ÖSO askeri eğitim sorumlularından Beşşar Gül, Esed rejiminin, Ramazan, cuma ya da bayram gibi bir hassasiyetinin olmadığını vurguladı. Türkmendağı’nda her evin, her mevzinin bir yanında sığınak ya da tünel olduğunu aktaran Gül, Türkiye’den gelen yardımlarla iftarlarını açtıklarını, bunun için Türk devleti ve milletine minnettar olduklarını dile getirdi.
ÖSO’nun saha komutanlarından İzzet Baldır da yaklaşık 6 ay öncesine kadar evlerde, çadırlarda yaşadıklarını yoğun bombardımanlar sonrası toprak altına sığınak kazmaya karar verdiklerini anlattı. Gökyüzünde sürekli keşif uçaklarının yer aldığını anlatan Türkmen komutan, “Tek güvenli yer, toprağın altı olduğundan, mücadelemizi buralarda kalarak sürdürüyoruz” dedi.