|

Çiftçiyi usandırdılar

Çiftçi ve köylünün bugünkü şartlarda mutlu olması mümkün değil. Çünkü ülkemizde devlet üretim yapana önem vermiyor, desteklemiyor.

.
00:00 - 31/05/2001 Perşembe
Güncelleme: 11:55 - 6/05/2014 Salı
Yeni Şafak
Çiftçiyi usandırdılar
Çiftçiyi usandırdılar

Konya'nın Kulu ilçesinin bir mahallesi konumuna gelmiş "Dinek Yaylası." Aslında tam bir Anadolu köyü görünümünde hâlâ... Fakat kim ne derse desin, artık Dinek belediyenin bir parçası olmuş.. Belediyeye dahil oluşunun ilk nişanesi de yolların asfaltlanması olarak göze çarpıyor.

Dinekliler'e "gelir kaynağınız ne?" diye sorduğumda arpadan, buğdaydan, pancardan söz ediyorlar. Belediyelik olmak önemli değil, şehir merkezi ile Dinek arasındaki mesafe ve köy içinde çiftçileri ilgilendiren alet ve edevat çiftçiliğin hükümran olduğunu gösteriyor. Zaten Dinekliler ortalama 15-20 ton tahıl üretiyorlar. Tabii kendilerine yetecek kadar bağ-bahçeleri de var.. Hayvancılık ise otlakiyenin olmaması nedeniyle arzu edilenin çok altında.

Dinekliler'in yüzde 30'u yurt dışında çalışıyor. Ancak yurtdışında çalışanların dönüş yaptıkları gözleniyor. Yurt dışında (Hamburg'ta) 12 yıl kaldıktan sonra yuvaya dönen Mustafa Tuncer veriyor Dinek'le ilgili bilgileri. Mustafa Bey'in yaşam tarzı oldukça ilginç. Kışın Ankara'da, yazın Kula'da (Dinek'te) yaşıyor. Mükemmel bir ev yapmış bağlı-bahçeli. Ata yadigarı evini daha görkemli bir şekilde çocuklarına bırakmayı planlamış belli ki. Dinek yaylasında yaz günlerini güller, meyveler ve sebzelerin arasında, kış günlerini ise Başkent Ankara'daki ikametgahında geçiriyor. Anadolu insanını, Dinek halkını ve Türkiye'deki idari mekanizmayı sorduğumda Mustafa Tuncer görgü, tecrübe ve bilgisini şöyle aktarıyor:

"Çiftçi ve köylünün bugünkü şartlarda mutlu olması mümkün değil.. Çünkü ülkemizde devlet üretim yapana önem vermiyor, desteklemiyor. Bu sene yağışlar geç yağdığı için arpalar yandı. Ancak yine de yağışlar buğdaya ve bahçelere yaradığı için üzüntümüzü azalttı. Tahminen köyümüzde 100 ton arpa yandı. Öyle veya böyle "köylüye sahip çıkan yok." Herşeyden önce istikrarlı ve güvenilir bir hükümet yok. Koskoca Türkiye'de kurtarıcı bulunamayıp Kemal Derviş'i getirdiler. Bekleyip göreceğiz, inşaallah hayırlı olur. Yalnız hemen belirteyim ki "milleti usandırdılar." Ülkemizin düştüğü ekonomik sıkıntı aynı zamanda siyasi yönden de rahatsız edecek bir noktaya geldi. Dıştan gelecek yardımlarla ayakta durmayı ve dışa bağımlı kalmayı hedefleyen başımızdakiler keşke bu arayışı içeride yapsalardı. Keşke kendi yaramızı kendimiz sarsaydık da muhanete muhtaç olmasaydık.

Aslında hükümet demokrasi ve inanç kavramı açısından da sıkıntılı bir tablo sergiliyor. Şayet bu yöndeki gayretini halkın huzur ve refahı için gösterseydi durum çok farklı olurdu. Biz herşeye rağmen millet olarak birlik beraberlikten ve devletimizin muvaffakıyetinden yana tavır koyarız, ancak devleti yönetenler de milletine sahip çıkmasını bilmelidir."


23 yıl önce