|

Dünyayı tehdit eden hastalık!

Uzmanlar depresyon konusunda çocuk, genç, yaşlı demeden uyarıyor. Depresyonun önemli bir sağlık sorunu olduğunu söyleyen uzmanlar, burun spreyi şeklinde üretilen yeni bir ilacın umut vaat ettiğini söylüyor.

BEGÜM ÇELİKKOL - YENİSAFAK.COM.TR
00:00 - 7/11/2013 Perşembe
Güncelleme: 16:15 - 7/11/2013 Perşembe
Yeni Şafak
Dünyayı tehdit eden hastalık!
Dünyayı tehdit eden hastalık!

Psikofarmakoloji Derneği tarafından 'Aklımız Beyinde' sloganıyla düzenlenen 5'inci Uluslararası Psikofarmakoloji Kongresi''ne depresyon damgasını vurdu.

Basın toplantısının açılış konuşmasını yapan Kongre Başkanı Prof. Dr. Mesut Çetin, depresyon konusunda bilgi verdi. Dünya nüfusunun yaklaşık 5'te 1'inin depresyondan etkilendiğini söyleyen Prof. Dr. Çetin, depresyonun insanı etkileyen ve intiharla sonuçlanma riski olan önemli bir sağlık sorunu olduğunu kaydetti. Halen tüm dünyada 1970'lerden bu yana beyindeki 2 farklı sistemi etkileyen ilaçların kullanıldığını vurgulayan Prof. Dr. Çetin, "2000'li yılların başında ise bu iki sistemin dışında beynimizdeki bir başka sistem üzerinden etki yapan ilaçlar üzerinde çalışmalar yapılmaya başlamıştır. Söz konusu ilaç ile diğer ilaçlarla tedaviye cevap vermeyen vakalarda birkaç saat gibi kısa bir süre içerisinde antidepresan etki elde edilmiştir" dedi.

BURUN SPREYİNDEN DEPRESYON İLACI

Beş kişiden birinin depresif olduğunu belirten Prof. Dr. Feyza Arıcıoğlu, ''Mutlaka zaman zaman sizde hissediyorsunuzdur ya da çevre depresyondayım diyen insanlar vardır dolayısıyla toplumda sık görülen belki en eski tanımlanmış psikiyatrik hastalıklardan biri olmasına karşın yetmişlerden beri neredeyse beynimizdeki aynı nörokimyasalları düzenlemeye yönelik ilaç tedavileri kullanılıyordu. Amerika''da konuyla ilgili çok önemli adımlar atıldı. Piyasada var olan farklı amaçla kullanılmakta olan iki ilacın şizofreni ve depresyon tedavisinde kullanılabileceğini gösterdiler. Üstelik yeni üretilen ilacın burun spreyi gibi kolay kullanılabilme formunda hazırlanıyor olması yine çok heyecan verici bir gelişme. Sanıyorum son derece ihtiyatlı bir süreç izlenecek çünkü henüz özel izinlerle ve sınırlı çalışmalar yapılıyor. İlacın piyasaya çıkması ruhsatlandırılması bir süreç alacak ama bu kadar ciddi gelişmeler gördüğümüz bir alan ve hepimizi nöröbilimci olarak bu işin mekanizmalarıyla ilgilenen birisi olarak beni klinikte bu sorunu yakından yaşayan tüm psikiyatri hocalarımızı ilgilendiriyor diye düşünüyorum'' dedi.


BENİM ÇOCUĞUMDA OLMAZ DEMEYİN

Psikiyatrist Prof. Dr. Bengi Semerci madde bağımlılığı yaşının gittikçe düştüğünü ifade ederek, "Bütün ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de madde bağımlılığı yaşı düşüyor. Bunun bir takım nedenleri var. Hem aile denetiminin kaybolması hem de maddeye ulaşmanın kolaylaşması, madde satışının yaygınlaşması nedeniyle bağımlılık yaşı düşüyor. Araştırmalara göre ülkemizde madde kullanım yaşı 12'ye kadar düştü" dedi. Prof. Semerci, "Herkesin çocuğu risk altında" diyerek "Özellikle ergenlik döneminde meraklılık vardır. Gençlikte her şey merak üzerinedir. Her şeyi denemek isterler. Eğer çevresinde de madde kullanılıyorsa denemeler kalıcı hale gelir. Ergenlikte özgürlük istenir. Hem özgür olmak isterken hem de aileden kaçayım derken çocuklar madde bağımlısı oluyor. 'Benim çocuğumda olmaz' dememek gerekiyor" şeklinde konuştu. Maddi durumla madde bağımlılığı arasında bir ilişki olduğunu belirten Prof. Dr. Bengi Semerci, "Çocuklarınızı dinleyin. Aileler daha çok kendisi konuşmamalı. Çocukların duygularının nasıl olduğunu bilmek gerekir. Onlara yol gösterici olmalı. Paylaşarak, konuşarak aile ilişkisini sağlamak her anlamda iyidir" diye görüş verdi.


10 yıl önce