|

Bu hastalık çok sinsi ilerliyor!

Diyabetin, organları sinsi sinsi çürüten bir hastalık olduğu belirtildi.

Aa
00:00 - 13/11/2014 Perşembe
Güncelleme: 12:12 - 13/11/2014 Perşembe
Yeni Şafak
Bu hastalık çok sinsi ilerliyor!
Bu hastalık çok sinsi ilerliyor!

Prof. Dr. Kürşad Ünlühızarcı, yaptığı açıklamada, pankreasın yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insülinü etkili şekilde kullanılamaması durumunda gelişen diyabetin ömür boyu süren bir hastalık olduğunu ifade etti.

Diyabetin tip 1 ve tip 2 olarak ayrıldığını belirten Ünlühızarcı, halk arasında "kan şekeri yüksekliği" olarak bilinen tip 2'nin çocuklar da dahil olmak üzere toplumun yüzde 15'ini etkilediğini söyledi.

Türkiye'de her 100 kişiden 10'unun diyabet hastası, 5'inin ise diyabete yatkın olduğunu dile getiren Ünlühızarcı, şunları kaydetti: "Obezite arttıkça diyabet görülme sıklığı da artıyor çünkü diyabetin en önemli nedenleri arasında aşırı kilo geliyor. Diyabet, organları sinsi sinsi çürüten bir hastalıktır. Hastalarımız, 'şekerim 200-300 ama ben iyim' gibi yanlış bir düşünce içerisine giriyor. O an kendini belki iyi hissediyor olabilir ancak kalp, böbrek, göz başta olmak üzere tüm organların zamanla hasar gördüğünün farkına varamıyor. Bugün hastanelerin kroner bakım ünitelerinde 10 hastanın 5'inde diyabet vardır. Dolayısıyla diyabet aslında şeker yüksekliğinin ötesinde bu yüksekliğin neden olduğu hasarlarla insan hayatını etkiliyor."

Diyabet, kalbi etkilediği zaman öldürüyor

Diyabet hastalarının, organların içten içe zarar gördüğünü anlayamadığını, bunu anlatabilmek için de her yıl 14 Kasım'da Dünya Diyabet Günü etkinliklerinin düzenlendiğini ifade eden Ünlühızarcı, "Diyabet, kalbi etkilediği zaman öldürüyor, böbreği etkilemesi durumunda diyalize mahkum bırakıyor, gözü etkilemesi durumunda ise kör ediyor. Diyabet nedeniyle birçok kişinin ayağı kesilebiliyor. Trafik kazaları bir kenara bırakırsak sakat kalmaların en önemli nedenleri arasında diyabet geliyor. Bu kadar önemli sonuçları olan hastalığın insanlar tarafından daha fazla önemsenmesi gerektiğini düşünüyoruz. 'Bana birşey olmaz' düşüncesiyle hareket edilmemesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

Erken teşhis önemli

Her hastalıkta olduğu gibi diyabette de erken teşhis ve tedavinin önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Ünlühızarcı, özellikle şişman hastaların erken dönemde iyi bir tedaviyle kilo vermesi durumunda diyabetin ilerlemesinin ve dolayısıyla diğer organların zarar görmesinin önüne geçilebileceğini söyledi.

Ünlühızarcı, nadir görülen bazı hastalıkların da diyabete neden olduğunu ifade ederek, erken teşhis sayesinde bu hastalığın ve diyabetin de önüne geçilmiş olunacağını vurguladı.

Her yıl düzenlenen Dünya Diyabet Günü etkinlikleriyle erken teşhisin de önemine dikkat çekildiğini dile getiren Ünlühızarcı, amaçlarının insanlar diyabete yakalanmadan çözüm üretebilmek olduğunu belirtti.

Tip 2 çocuklarda da görülüyor

Ünlühızarcı, çocuklarda genellikle insülin üreten hücrelerin tahrip olması sonucu ortaya çıkan tip 1'in görüldüğünü söyledi. Yetişkinlerde görülen tip 2'nin de son yıllarda çocuklarda yoğun şekilde görülebildiğini aktaran Ünlühızarcı, "Bunun en önemli nedeni, fast food tarzı beslenme ve hareketsiz yaşamın neden olduğu obezite. Günümüzde birçok evde hem yemek odalarında hem de oturma salonlarında televizyon var. İnsanlar yemek yerken bile televizyondan vazgeçemiyor. Özellikle çocuklar televizyon başında neyi ne kadar yediğinin farkına varamadığı için kilo alma problemi yaşıyor. Bu da ilerleyen zamanlarda diyabet hastalığı olarak kendini gösteriyor" diye konuştu. Prof. Dr. Kürşad Ünlühızarcı, diyabetten uzak kalmak için mutlaka yürümek ve spor yapmak gerektiğini belirterek, hareketli yaşamın diyabetle mücadelenin yüzde 70'ini oluşturduğunu vurguladı.

9 yıl önce