|

7 Haziran'ın muhasebesini yaptık

1 Kasım seçimlerinin Türkiye için çok önemli eşik olduğunu ve bunun aşılması gerektiğini belirten AK Parti Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş, “Türkiye’nin kaderi ile AK Parti’nin kaderi aynı çizgide. Türkiye’nin AK Parti’ye AK Parti’nin de toplumun desteğine ihtiyacı var” dedi. Teşkilatın her kademesinde bir muhasebe yapıldığını belirten Ataş, "1 Kasım'a 7 Haziran'daki eksikleri telafi ederek gireceğiz” ifadelerini kullandı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 5/10/2015 Pazartesi
Güncelleme: 23:23 - 4/10/2015 Pazar
Yeni Şafak

Türkiye 1 Kasım seçimlerine giderken partilerde hummalı bir çalışma devam ediyor. Tepe yönetiminde büyük değişikliğe giden AK Parti'de Teşkilat İşleri Başkanlığı görevine Mustafa Ataş getirildi. Ataş, teşkilatların yakından tanıdığı bir isim. 30 yılı aşkın süredir her kademede görev alan Ataş, 13 yıl boyunca AK Parti SKM Başkanı olarak görev yaptı. AK Parti'nin girdiği 10 seçimi SKM Başkanı olarak yürüten Ataş, üç dönem milletvekilliği de yaptı. Tunceli'de doğan Ataş, dedesinin yönlendirmesiyle Adıyaman İHL'de okumuş. Yüksek İslam Enstitüsü'nde yolu Milli Görüş'le kesişmiş. Milli Selamet Partisi Gençlik Kolları'na katılmış. İplik fabrikasında işçi olan babasının imkanı yeterli olmadığı için gece okuyup gündüz çalışmış. Para kazanmak için fotoğraf makinesi almış. Fotoğraf bir tutkuya dönmüş. 200 binin üzerinde fotoğraf arşivi bulunan Ataş, 2010'da sergi açmış. Ataş'la seçim süreci, beyannameyi, AK Parti'nin seçim hazırlıklarını konuştum.



7 Haziran seçimlerini geride bırakan Türkiye yeni bir seçim sürecinde. 1 Kasım seçiminin önemi nedir?

1 Kasım Türkiye için çok önemli bir eşik. Bu eşiği Türkiye'nin aşması gerekiyor. Türkiye'nin kaderi ile AK Parti'nin kaderi aynı çizgide. Türkiye'nin AK Parti'ye AK Parti'nin de toplumun desteğine ihtiyacı var. İstikrarı devam ettirmek ve 2023 hedefini yakalamak adına AK Parti'nin mutlaka tek başına iktidarda olması gerekiyor.



AK Parti iktidar olamadığı için terör hortladı yorumları var.

Çok ağır bir ifade kullanacağım; bu iddia çok ahlaksızca bir yaklaşım. Bu iddia Sayın Cumhurbaşkanımızla ilgili olumsuz bir algı oluşturmak ve AK Parti'nin önünü kesmek için ortaya atılmıştır. Çözüm Süreci devam ederken evinde uyuyan iki polisi kim şehit etti! Bütün bu cinayetleri işleyeceksiniz, canilik yapacaksınız sonra da güvenlik güçleri müdahale edince 'Savaş başlattınız' diyeceksiniz. Güvenlik güçleri tam da bu günler için vardır.



MUHALEFET OYUNA GELDİ

Koalisyon neden kurulmadı peki?

Hem MHP hem de CHP koalisyon hükümeti kurulmaması için şartları zorladı. Her iki partinin de olmazsa olmaz maddeleri arasında Erdoğan vardı. İlk defa halk tarafından seçilen ve yüzde 52 oy almış bir cumhurbaşkanını şart olarak öne sürdüler. Sayın Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde meydanlarda bu halka 'Ben alışılmış bir Cumhurbaşkanı olmayacağım. Her zaman halkımla olacağım' demişti. Türkiye'yi dolaştı ve bu söylemiyle yüzde 52 oy aldı. Peki bu söylemiyle Cumhurbaşkanı seçilen birinin Külliye'nin sınırları içine çekilmesini istemek kimin haddine!



Madem hakikat bu değil neden bu algı operasyonu işletildi?

Demokratik yöntemlerle AK Parti'yi iktidardan indirmeye güçleri yetmeyen bazı çevreler, anti-demokratik yöntemlerle siyasete şekil vermenin yolları da Türkiye'de artık kapandığını için farklı bir yöntemi devreye soktu. Üst aklın ortaya koyduğu bu oyuna hem muhalefet partileri hem de Erdoğan ve AK Parti'nin iktidar süreçlerini hazmedemeyenler alet oldular. Erdoğan ve AK Parti bu etki gücüne sahip olduğu sürece iktidar olamayacaklarını bildikleri için bu yola başvurdular. Bir liderin kellesini alırsanız tabanı da çok kolay yok edersiniz. Bir toplumu ve siyasi hareketleri ayakta tutan liderlerdir. Elbette bu sadece Türkiye merkezli değil yurtdışı uzantısı da olan bir plan.



1 KASIM'DA TABLO FARKLI OLACAK

Neydi plan?

Kendilerinin tek başına iktidar olamayacağını bildikleri için HDP'nin barajı aşması sağlanarak AK Parti'yi iktidardan uzaklaştırmayı hedeflediler. Aynı masada oturup çay içmeyecek kişiler gidip HDP'ye oy verdiler. Milletvekili çıkaramayacakları yerde CHP, tabanını HDP'ye yönlendirdi.



AK Parti için 1 Kasım seçimleri nasıl bir sonuç ortaya çıkarır sizce?

7 Haziran seçimlerinden bu yana AK Parti'nin iktidarda olmadığı, istikrarın olmadığı süreçte yaşanan sıkıntılar görüldü. Bütün yatırımlarda, gelişmelerde bazı aksaklıklar yaşandı. İnsanlar bu tahribatları da yüreklerinin derinliklerine kadar hissettiler. Onun için ben inanıyorum ki bu üç aylık süreç içinde herkes neyin ne olduğunu gördü. Toplumumuzun gönlü aslında AK Parti'nin iktidardan uzaklaşmasından yana değildi. Ama bazı konularda AK Parti'yi uyarmak istemişti. Sonucun böyle olmasını istemiyordu. Toplumun genelinin çıkan bu sonuçtan memnun olmadığını sahada gördük. Bu kesimin de 1 Kasım seçimlerinde ortaya farklı bir tablo çıkaracağını düşünüyorum.



TELAFİ EDEREK GİDİYORUZ

AK Parti 1 Kasım seçimlerine hangi motivasyonla giriyor?

AK Parti camiası çok büyük bir camia. 9 milyon 800 bin üyemiz, 1 milyon 300 binin üzerinde de aktif teşkilat mensubumuz var. Tüm bu yapı 7 Haziran'da çıkan sonucun acısını yüreğinde hissetti. Teşkilatlarımızda yenilenme oldu, rehavet yaşayan arkadaşlarımız bu rehaveti atmaya başladılar. Teşkilatımızın her kademesindeki arkadaşlarımız neyi eksik yaptık, nerede hata vardı diye bir muhasebe içine girdi. 1 Kasım'a giderken 7 Haziran seçimlerindeki tüm eksikleri telafi ederek gireceğiz.



13 yıllık iktidarı boyunca halkın

AK Parti'ye teveccühünün sebebi nedir?

AK Parti'nin en büyük varlığı kurucu genel başkanımız olan Erdoğan'dır. Ve onun kurduğu AK Parti'yi milletin hala çok benimsemesi ve sevmesidir. İnsanlar Tayyip Erdoğan'ın samimiyetini, mütevaziliğini, dik duruşunu, güler yüzünü seviyor. Sayın Davutoğlu da Sayın Cumhurbaşkanımızın izlediği yolu izleyerek aynı mütevazilik, titizlik ile Genel Başkanlık görevini yürütmektedir. Millet AK Parti'yi Erdoğan'ın kendilerine bir hediyesi olarak görmekte ve sahiplenmektedir.



DEMOKRATİK ADIMLAR ATILDI

Milletin AK Parti'ye oy vermesini isterken temel argümanlarınız neler?

Türkiye 2002'den itibaren çok büyük bir değişim yaşadı. Yasaklar ortadan kalktı, demokratik adımlar atıldı. Türkiye'de yaşayan herkes 2002 yılından önceki şartlardan çok daha iyi koşullarda yaşıyor. Tüm bu dönüşümün ve ilerlemenin altında AK Parti iktidarının imzası var. Eksiklerimiz yok mu? Elbette var. Ama inşallah milletimiz AK Parti'ye 1 Kasım'da tek başına iktidara gelme şansını sunarsa Türkiye çok daha iyi noktaya gelecektir.



Teşkilatta heyecan dorukta

Teşkilatın seçim motivasyonu nasıl?

AK Parti'de siyaset yapmak bir ayrıcalıktır. AK Parti uzun yıllardır çözülemeyen bir çok sorunu çözmüştür. Bu hizmetlere imza atan bir partide siyaset yapmak herkese nasip olmaz. Burada siyaset yapan her bir kardeşimiz bu açıdan çok önemlidir. Sorumluluklarının çok büyük olduğunu hatırlatmak istiyorum. Biz vatandaşın oyunu namus biliriz. Bu yüzden, bunun bir vebal olduğu bilinciyle çalışmalıyız. Teşkilatlarımızda heyecan dorukta. Türkiye geneli için 7 Haziran sonrası motivasyonun yüksek olduğunu görüyoruz.



HER VAAT YAPACAKLARIMIZDIR

AK Parti seçim beyannamesi ile ilgili değerlendirmeniz ne olur?

AK Parti'nin hazırladığı beyannamede herkes kendisine hitap eden bir mesaj bulacaktır. Her alanda yaptığımız hizmetler bizim referansımızdır. Bu beyannamede Türkiye'yi daha iyi bir seviyeye götürme noktasındaki kararlılığımızı ortaya koyuyoruz. Bu beyannamede bulunan her şey de bizim yapacaklarımızdır.



Sandıkların yerinin değişmesi diye bir tartışmamız da var.

Sandıklarla ilgili yeni yerlerin tespit edilmesi bizim değil, o bölgede yaşayan vatandaşlarımızın talebi. 7 Haziran seçimlerinde bölgede yaşayan insanlar tehdit edildiler. Bu tehditler sandık başında da devam etti. AK Parti'nin sandıklardaki görevlileri de tehditlerle sandık başından uzaklaştırıldılar. Aşağı yukarı 2500-3000 sandıkta sadece HDP'ye oy çıkmış olması nasıl bir demokratik sonuçtur. Bazı sandıklarda seçmen sayısından daha fazla oy çıktı bu partiye. Bir tane bile geçersiz oy olmaması, oy kullanmayan bir tane bile seçmenin bulunmaması yapılanların boyutunu ortaya koymaktadır. Tüm bunlar demokratik oluyor ama vatandaşın rahatça oy kullanabileceği bir imkanı sağlamaya çalışmak demokratik olmuyor. Bunu anlamak zor.



BARIŞ İSTEYEN TEHDİDE KARŞI OLUR

Selahattin Demirtaş'ın PKK ile organik bağımız yok açıklaması için ne söylersiniz?

HDP, 7 Haziran seçimlerinden önce iki yüzlü bir politika izlemiştir. Televizyon programlarında Demirtaş barıştan, kardeşlikten bahsederken PKK'nın gençlik örgütü kapı kapı dolaşıp insanları tehdit etmiştir. Şimdi yine seçim yaklaşırken barıştan kardeşlikten bahsetmeye başladılar. Eğer bu söylediklerinde samimilerse önümüzde bir seçim var. Bu seçimde baskı yapmasınlar ve PKK'nın ve mensuplarının bu seçimde sandıklarda baskı uygulamalarına biz karşı çıkacağız, biz müsaade etmeyeceğiz desinler. Barıştan bahseden insanlar bu tavrı takınmakta zorlanmaz.



Değişim sandığa yansır

Hem kongre hem de milletvekili listelerinde AK Parti radikal bir değişim yaptı. Bu değişimin yansıması teşkilatınızda, tabanınızda nasıl oldu?

AK Parti kongresinde kadrolarda ciddi bir değişim yaşandı. Bugüne kadar canhıraş bir şekilde çalışan arkadaşlarımız bu kongrede bayrağı bu görev değişikliğiyle yeni arkadaşlara teslim ettiler. Bu kongredeki değişiklik sebebiyle olumlu bir sinerji oluştu. Ayrıca milletvekili profilimizde de 7 Haziran'a göre bir çok yerde önemli değişiklikler yaptık. Bu değişiklikte de teşkilatlarımızın talepler doğrultusunda yapmaya gayret ettik. Elbette yüzde yüz memnuniyet oluşturmak mümkün değil ama teşkilatlarımızın ve tabanımızın büyük bir kesiminde çok büyük bir memnuniyet var.



HUMMALI BİR ŞEKİLDE ÇALIŞIYORUZ

İnşallah biz bu memnuniyetin seçim sonuçlarına da yansıyacağını düşünüyoruz. Ana kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları teşkilatlarımız ile 81 il, 970 ilçe, belde, mahalle, sandık yönetimimizle 1 Kasım'a kadar yoğun, hummalı bir şekilde durmadan çalışacağız.



'İlk günkü aşkla' sloganı partiniz tarafından kullanılıyor. Siz yıllardır bu teşkilattasınız. İlk günkü aşk var mı şimdi?

1 Kasım seçimlerine giderken 2002 dönemindeki ruha yakın bir heyecan görüyorum. Bu aşk ve heyecan ise, 13 yıllık tek başına iktidardan sonra 7 Haziran seçimlerinde tek başına iktidar olamayacak bir sonuçla karşılaşınca AK Parti'yi yeniden tek başına iktidara getirme isteği ile oluştu. 2002 dönemindeki duruşu da beraberinde getirdi.



#AK Parti Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş
#1 Kasım
#Seçimler
9 yıl önce