Yeni Şafak ve TVNET seçim ekibi halkın nabzını tutmak için Anadolu'yu karış karış gezmeye devam ediyor. Bu seferki durağımız olan ve 1 Kasım seçimlerinde yüzde 59,6 oy ile AK Parti'yi destekleyen Tokat'ta vatandaşlarla referandumu konuştuk. 16 Nisan'ı heyecanla bekleyen Tokatlılar, 'Hayır' diyecek olanların henüz 18 maddeyi bilmediklerini ifade ederek, "Onlara gerçeği anlatmamız lazım" diyor.
'Tek adam yönetimi' iddialarını dile getirenlerin İnönü dönemine bakmalarını isteyen Tokatlılar, değişikliğin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için olmadığını, 5 yıl sonra kendi oylarıyla cumhurbaşkanını değiştirebileceklerini vurguluyor. Rejimin değil sistemin değiştiğini söyleyen Tokatlıların seçim tahmini ise yüzde 60 ile 70 arasında 'Evet' oyu çıkacağı yönünde.
"Vatanın ve milletin refahı için olduğunu düşündüğümden 'evet' diyeceğim" diyen Yasin Korkmaz, Avrupa'nın 'hayır' propagandası yaptığını ve bunun bile başlı başına 'evet' oyu vermek için geçerli neden olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fani olduğunu her zaman vurguladığını hatırlatan İshak Sayıcı ise, “Bu yüzden tek adam diye bir şey olduğuna inanmıyorum" ifadelerini kullandı.
16 Nisan'ı parti meselesi olarak görmediğini belirten Samet Yalçın ise, "Sadece ülke meselesi de değil. Bu İslam dünyasının meselesi. Bütün İslam ülkelerinde hep savaş ve terör var. Müslüman topraklarda acı hakim. Bu referandumdan sonra hızla gelişen Türkiye, İslam aleminin kalkınmasına da vesile olabilir" dedi. Türkiye'nin yeni bir bahara kapı araladığına inandığını aktaran Yalçın, “16 Nisan gerçek bir bahar olabilir. Tabii sadece 'Evet' demek de yetmez. Sonrasında iki kat fazla çalışmalıyız" diye konuştu.
Türkiye'nin yeni bir sisteme ihtiyacı olduğunu söyleyen Hikmet İroç, "Böyle bir sıkıntı var ki, AK Parti ile MHP anlaştı. Türkiye'nin bütünlüğü için bu sistemi faydalı buluyorum. Türkiye gücüne güç katacak. Önüne çıkan engelleri bir bir aşacak" dedi. Rejim değişiyor diyenlere ise İroç şu cevabı verdi: "18 madde ile nasıl rejim değişir. Gelsinler bana göstersinler. Yalan ile bir yere varılmaz. Hep böyle yalan söyledikleri için milletten destek alamıyorlar."
Tokat'ın taksici esnaflarından Kadir Tok, ise tek adamlık iddialarını şöyle yorumladı: "Beş seneden sonra değişecek. İstediğimizi seçeceğiz. Bunun neresinde tek adamlık, diktatörlük. Kendi çıkarlarına uymadığı için böyle bir yalan söylüyorlar. CHP'nin İsmet İnönü dönemi mi diktatörlüktü yoksa Erdoğan dönemi mi? Diktatör ve tek adam görmek isteyenler İnönü'ye baksınlar."
Salih Mutlu, bir genç olarak güzel bir gelecek istediğini kaydederek, “15 senedir bu iktidar üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Bundan sonra da yapacağından kimsenin şüphesinin olmaması lazım" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2023 ve 2071 hedeflerinden bahsettiğini hatırlatan Mutlu, “Eskiden liderlerimiz birkaç aylık plan yapamazdı. IMF'in kapısını aşındırmaktan başka bir şey düşünemezlerdi. Şimdi on yıllar, hatta yüz yıllar için planlarımız var. Bu planlardan vazgeçmeyiz" düşüncesini dile getirdi. “Tek adamlık gelecek" söylemine tepki gösteren Fatih Koçar da bunun yanlış olduğunu belirterek, “Maddeleri okusunlar, biraz araştırsınlar. Cumhurbaşkanı 2 dönemden fazla o koltukta oturamayacak. Millet istemezse bir dönemden sonra da gönderebilecek. Bunun neresinde tek adamlık" şeklinde konuştu.
Milli görüşçü olduğunu belirten Süleyman Poyraz, 16 Nisan'da 'evet' diyeceğini söyledi. “Türkiye karşıtlarıyla bir olmayı kendime yakıştıramam. Ben nasıl onlarla bir olabilirim" diye konuşan Poyraz, “15 Temmuz'da Allah korusun o zalimler başarılı olsaydı ezanımız kesilirdi, her şeyimiz biterdi. Allah izin vermedi" ifadelerini kullandı. Bir Müslümanın uyanık olması gerektiğini belirten Poyraz, “Bu sebepler 'evet' dememiz için yeter. PKK ile, CHP ile, FETÖ ile bir olursak Müslümanlığımız ne olur. Zalime fırsat veremeyiz" diye konuştu.
Yeni Şafak ve TVNET ekibi 16 Nisan halkoylaması için İstanbul'un nabzını tutmaya devam ediyor. Bu kez Kadıköy meydanına görüşlerini sorduğumuz Kadıköylüler, ortalıkta çok ciddi bilgi kirliliği olduğuna ve yeni sistemle ilgili yeterince bilgilendirme yapılmadığına dikkat çekiyor.
“Başkanlık sistemini beğeniyorum. Ancak kendi kabinesini kuran ve 5 yıl görevde kalan bir cumhurbaşkanı ve ekibi keyfi uygulamalar yapabilir mi? Sonuçta yine sandıkta millete hesap verecekler biliyoruz ama devletin bazı kararları ve harcamaları gizli tutuluyor. Bu noktada yeni sistemde yönetim şeffaf olacak mı? Bunlar benim için önemli soru işaretleri."
“İki cepheye birden bakarak değerlendiriyorum. Bir yandan, 12 yılda ülkeyi nerden nereye getiren ve hizmetlerini sürdüren 'evet' cephesi diğer yanda ülkeye kayda değer katkısı olmayan, bir şey üretemeyen ve savunmayan 'hayır' cephesi. O yüzden kararım evet."
“Sağ partilere oy vermiş bir seçmenim ama referandumda kararsızım. Cumhurbaşkanlığı sistemi, hep eski Türkiye anlatılarak tarif ediliyor. Tüp gaz, ilaç kuyrukları. Geçin artık bunları. Yeni sistemin özü ne getiriyor o anlatılsın. Halihazırda yaşadığımız ne gibi sorunlara çözüm olacak? Aynı cümleler etrafında dönen açıklamar yerine anlaşılır ve detaylı bir dil kullanılmalı" dedi.
"Yürütmenin tek başlı olmasını destekliyorum ama bu sistemin arkasından şunlar gelecek diye çok ağır iddialar var? Hala emin olamadığım için oy kullanmamayı düşünüyorum."
