|

Amerika'nın Kara Günü

2013 Nisan’ında Amerikan’ın Boston kentindeki maratona yönelik saldırıyı konu edinen Kara Gün, yaşananları gerçek görüntü ve diyaloglarla harmanladığı, belgesele yakın bir dille anlatıyor. Yönetmen Peter Berg’in soğukkanlı yaklaşımına rağmen, Amerikan’ın Ortadoğu’ya yönelik üstenci tavrı bazı sahnelerde hissedilebiliyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 25/06/2017 Pazar
Güncelleme: 02:10 - 25/06/2017 Pazar
Yeni Şafak
​Amerika'nın Kara Günü
​Amerika'nın Kara Günü

Oyuncu, yapımcı ve yönetmen Peter Berg’in imzasını taşıyan ve 2013’in Nisan ayında Amerikan’ın Boston kentinde yaşanan maraton saldırısını konu edinen Kara Gün, bu hafta vizyona girdi. Yönetmenin önceki filmlerinde olduğu gibi Mark Wahlberg esas karakter olarak öne çıkarken, John Goodman, Kevin Bacon ve J. K. Simmons gibi ünlü oyuncular filmde başlıca rolleri paylaşıyor.

Üç kişinin hayatını kaybettiği ve 264 kişinin ağır yaralı olarak kurtulduğu saldırıyı gerçek görüntü ve bilgilerle harmanlayarak ilerleyen film, olayın dehşetini bir kez daha gözler önüne sererken, kurmacadan ziyade belgesele yaklaşan anlatımıyla farklı bir dil oluşturmaya çalışıyor. Film, özellikle finaline doğru olayın gerçek taraflarına iyiden iyiye yaslanıyor, yönetmen Peter Berg’in de özenli bir dil kullanarak iki Çeçen Müslümanın gerçekleştirdiği saldırıyı soğukkanlı bir yaklaşımla ele aldığı belirgin biçimde hissediliyor. Bundan olsa gerek, yönetmenin saldırıyla ilgili etraflı yorumlardan kaçındığı, meseleyi belgesel formatında bilgi, gerçek görüntü, tanıklar ve rutin aksiyon sahneleriyle kotarmaya çalıştığı görülüyor.


ASIL USLU DURMASI GEREKEN AMERİKA

Peki, Hollywood’un İslam’a ve Müslümanlara yönelik İslamofobik tavrı belli iken ve bu tavrın hâkim olduğu sayısız filmle dolu (Amerikan Sniper çarpıcı, güncel bir örnek) sicili ortada duruyorken, Hollywood’un bağrından çıkan, popüler filmlere imza atan Peter Berg, iki Müslümanın sebep olduğu bu saldırıyı yeterince objektif yansıtabilmiş mi? Kuşkusuz filmin Müslümanları suçlayan, meseleyi İslam karşıtlığına dönüştüren bir tavır içinde olduğunu söylemek haksızlık olur. Yönetmenin bundan özenle kaçındığı çok açık ancak filmin bazı diyalog ve sahnelerinde Amerika’nın Ortadoğu ve Müslümanlara yönelik (kronik) üstenci bakışı barındırmadığını söylemek de saflık olur. (Saldırganın eşinin sorgulandığı sahneler yeterince ötekileştirme ve üstenci bakış taşıyor.) Filmin finalinde yer alan, olayın gerçek tanığı polislere ait “uslu duranlara dokunmayız” mealindeki cümleler, Amerikan’ın özelde Müslümanlar, genelde de muhalif ülkelere karşı tutumunu özetler biçimde. Dünyanın hemen her köşesini ustalıkla karıştırıp sayısız trajediye imza atan Amerikan’ın uslu durmaya herkesten daha çok ihtiyacı olduğu gayet açık halbuki.


BÖYLE SALDIRILAR KENETLENDİRİYOR

İki kardeşin gerçekleştirdiği Boston’daki saldırıyı özellikle final sahneleriyle gerçek görüntü ve tanıklara bırakan Kara Gün, olayın şehir halkını kenetlediğini duygulu görüntüler eşliğinde veriyor, böylesi saldırıların tüm dünyada ortak bir insani duyarlılık oluşturduğuna dikkat çekiyor. Bu sahneleriyle adeta Boston’a vefa gösterisine dönüşen filmin Amerikan milliyetçiliğini pekiştirir tarzda görüntü ve sloganlar içerdiğini de ayrıca belirtmeliyiz. Öte yandan, yıldız oyuncuların performansları, başarılı aksiyon sahneleri ile bazı mantık hataları ve kimi eksiklikler, olayın gerçeklere yaslanıyor oluşunun gölgesinde kalıyor.

#Peter Berg
#ABD
#Ortadoğu
#Film
#Hollywood
7 yıl önce