Matematik ve fizik denklemlerinin lise sıralarında dirsek çürüten gençlerin hayatını karartmaya yarayan sıkıcı rakam yığınları olduğunu düşünenler, YÖK yorgunu Türkiye'nin bilim alanındaki acıklı düzeyi dikkate alındığında, yerel ölçekte belki bir nebze haklı görünebilirler. Ancak, bu iki kardeş bilim dalı günümüzde yalnızca soyut bir dünyanın araştırmalarına değil, aynı zamanda sinema dünyasına da hizmet ediyor. Hem de son derece somut sonuçlarla!
1974 tarihli “Altın Tabancalı Adam” (The Man with the Golden Gun), toplam 21 yapıttan oluşan Bond filmleri külliyatının 9. serüveni ve gelmiş geçmiş en nadide parçalarından biridir. Roger Moore'un esprili Bond yorumunun yanısıra Christopher Lee gibi büyük bir oyuncuyu konuk etmesi, Guy Hamilton'un kusursuza yakın yönetimi, Lulu'nun seslendirdiği muhteşem jenerik parçası ve ayrıca İngiltere'den başlayıp Pasifik'in egzotik adalarına uzanan heyecan dozu yüksek öyküsüyle de Bond meraklılarının kalbinde apayrı bir yeri vardır bu bölümün…
Filmin, onu sinemaseverler açısından unutulmaz kılan bir başka özelliği ise Bangkok'taki hurda bir köprünün üzerinde gerçekleşen “otomobil ile uçarak karşıyla geçme” sahnesi...
Bond, filmdeki can düşmanı Scaramanga'yı (Lee) yakalayabilmek için kentteki bir otomobil satıcısına dalar ve vitrinde duran 1974 model kırmızı bir AMC Hornet Hatchback'i aşırır. Kahramanımız, el koyduğu otomobille camı çerçeveyi indirerek dışarı çıkarken, o sırada aracı incelemekte olan Amerikalı bir turisti de yanında götürmek zorunda kalacaktır.
Scaramanga, yardımcısıyla birlikte kentin dışındaki bir nehrin kıyısında ilerlerken, Bond da hemen karşı kıyıda onu izlemeye başlar. Ancak görünürde diğer tarafa geçmesini sağlayacak herhangi bir köprü yoktur. Bu sırada, ortası çökmüş ve her iki tarafında kırıldı kırılacak iki ahşap uzantısı kalmış olan bir köprü kalıntısına rastlar. Ardından da sinema tarihinin gelmiş geçmiş en tehlikeli, ama o aynı zamanda da en güzel otombil cambazlığını yaparak “astro-spiral atlayış” gösterisini gerçekleştirir. Aracıyla hurda köprünün bir tarafından hızla girerek havada 360 derecelik bir dönüş yapar ve köprünün diğer tarafına kuş gibi konarak yoluna devam eder.
Dijtal bilgisayar efektlerinin henüz gündemde olmadığı yıllarda çekilen filmin bu sahnesinde hiç bir görüntü hilesine başvurulmadı. Yapımcılar, sonradan sinemanın unutulmazlarına arasına girecek olan bu atlayışı başarıyla gerçekleştirebilmek için New York'taki Cornell Üniversitesi'nin matematikçilerine başvurdular. Bunun üzerine, aralarında başarılı öğrencilerin de bulunduğu bir ekip, özel bir bilgisayar programı yardımıyla aracın hız-hareket ilişkilerine yönelik bazı denklemler hazırladı. Haftalarca süren bu çalışma sırasında, filmde kullanılan AMC'ye de aynı uzmanların verdikleri bilgiler doğrultusunda bir dizi modifikasyon yapılacaktı.
Çekim günü, Bond rolündeki Roger Moore'un yerine sürücü koltuğuna deneyimli bir dublör olan Loren “Bumps” Willert geçti ve sahnenin mükemmel biçimde kayda alınması için farklı noktalara yerleştirilmiş tam 6 kamera kullanıldı. Willert, bilim adamlarının kendisine verdiği sayısal verilere harfiyen uyan bir hızla (saatte 64.36 km) ahşap köprüye girdi ve havada kendi çevresinde tam bir dönüş yaptıktan sonra yaklaşık 16 metre uzaklıktaki karşı rampaya mükemmel biçimde indi. Sahne öylesine başarılıydı ki yönetmen Hamilton sonradan diğer kameraların çektiği destekleyici görüntülere kurguda gerek dahi duymadı ve atlayışı ana kameranın yaptığı kesintisiz çekimle tek parça olarak kullandı. Yapımcı şirket Eon ise bu inanılmaz gösterinin mimarı olan matematik ekibine filmin bitiş jeneriklerinde özel teşekkürlerini ekleyerek, bilim-sinema ilişkileri adına beyazperdede bir ilke imza atacaktı..
“Altın Tabancalı Adam”da kullanılan otomobil günümüzde İngiltere-Beaulieu'daki Ulusal Otomotiv Müzesi'nde sergilenmektedir. Aracın ayrıntılı özelliklerini incelemek isteyenler, internette şu adresi ziyaret edebilirler:
Ayrıca, yapılan matematiksel hesaplar için:
