|

Haftanın filmi / Sudaki Kız: Hintli masalcıdan büyüklere masallar

90'larda Asya kültürünün yetiştirdiği en yetenekli ve sıradışı sinemacı olarak kabul edilen Hintli M. Night Shyamalan, 75 milyon dolar bütçeli son filmi “Sudaki Kız”da riskli bir projeden alnının akıyla çıkmayı başarmış.

00:00 - 16/09/2006 Cumartesi
Güncelleme: 23:05 - 14/09/2006 Perşembe
Yeni Şafak
Haftanın filmi / Sudaki Kız: Hintli masalcıdan büy
Haftanın filmi / Sudaki Kız: Hintli masalcıdan büy
SUDAKİ KIZ

(Lady in the Water)


2006, ABD Yapımı


Yönetmen

: M. Night Shyamalan


Oyuncular

: Paul Giamatti, Bryce Dallas Howard, Jeffrey Wright, Bob Balaban, Sarita Choudhury, M. Night Shyamalan, Freddy Rodriguez


Süre

: 110 dakika


Özel Sınırlamalar

: Amerikan MPAA Kurumu PG-13 Sertifikası (İçerdiği korkutucu bir kaç sahne nedeniyle, 13 yaşından küçüklerin ve bu tür temalardan hoşlanmayanların izlememesi önerilir.)


Uluslararası İzleyici Yargısı

: 6.2 / 10 (Kaynak:

sitesi)


Dağıtıcı

: Warner Bros









Sürekli bir depresyon hâliyle içiçe yaşayan içine kapanık eski doktor-yeni apartman yöneticisi Cleveland Heep, bir gece, içinde yüzlerce kişinin yaşadığı gösterişli Cove Apartmanı'nın aynı güzellikteki ortak havuzunda davetsiz bir misafirle karşılaşır. Alışılmadık ten rengi ve suskunluğuyla garip bir görüntü sunan bu kişi, periler ülkesinden gelen Story adlı genç bir kadındır. İyi niyetli Heep, diğer bazı apartman sakinlerinin de yardımıyla, onu düşmanlarından kaçtığı masalsı ülkesine sağ salim geri gönderebilmek için iyi niyetli bir mücadeleye girişir. Ancak, başka bir âlemden dünyamıza kadar genç perinin izini süren korkunç görünümlü düşmanları da bu süreçte boş durmamaktadır.


Amerikalıların sevemediği film

Hint asıllı sinemacı M. Night Shyamalan'ın hem yazdığı, hem yönettiği, hem de orta ölçekli bir rolde boy gösterdiği son filmi "Sudaki Kız", 21 Temmuz'da gösterime girdiği ABD'de çoğunlukla olumsuz eleştirilerle karşılandı. Kendi adıma, bunun Amerikan toplumunda 11 Eylül'den sonra giderek artma eğilimi gösteren "ötekine tahammül edememe" tavrının tipik bir tezahürü olduğunu düşünmekteyim. Çünkü, bir defa Shyamalan gibi gişe başarısı yönünden gıpta edilecek durumda olan bir adam, yıllardır uyum içinde çalıştığı ve ilk yedi projesine sınırsız destek aldığı Disney-Buena Vista şirketinde bu son yapıtı için âdeta etten duvarlarla boğuştu. Sonunda da Disney yöneticilerinin "Filmin öyküsünü hiç sevmedik, ayrıca senin kendi filmlerinde rol almanı da kesinlikle istemiyoruz" şeklindeki açıklaması üzerine resti çekerek bu şirketle bütün bağlarını kopardı ve projeyi Warner Bros'çuların masasına koydu. Getiri-götürü dengesinde Disney'e göre daha pragmatist olan Warner yönetimi de 75 milyon dolarlık bu riske girdi.

Film yapıldı yapılmasına; ancak bu kez de Amerikalı izleyici bu çağdaş peri masalını pek sevemedi. Filmin, ünlü sinema sitesi
'daki izleyici puanı 6.2/10 ki, sırf olağanüstü güzellikteki görüntü yönetimi ve usta işi özel efektleriyle bile bundan daha fazlasını hak ettiği kesin.

Ancak, işin sırrı, filmin odak noktasını oluşturan apartmanın sakinlerinde kanımca. Warner Bros'un sanat yönetimi ekibi tarafından sırf bu proje için devâsâ havuzuyla birlikte sıfırdan inşâ edilen bu yapı, çağdaş Amerikan toplumunun etnik ve kültürel renkliliğini yansıtan bir tür metafor âdeta. İçeride yaşayanlar arasında Hintlisi de var Çinlisi de. Ancak, bu yadsınmaz gerçek, son beş yıldan bu yana eskiye nazaran çok daha kaba-saba bir milliyetçi söylemin peşinde koşan Amerikalı izleyicinin pek de hoşuna gitmiyor. Onlara göre "Amerika Amerikalılar'ın" (Bunlar her kimse!) ve toplumdaki yabancı kültürel dokunun Hollywood eliyle zırt pırt gündeme getirilmesi doğru değil. Sistemin dışından nisbeten bağımsız bir sinema örneği olan, son Oscar töreninin galibi konumundaki "Çarpışma" da gitgide yükselen bu toplumsal hoşgörüsüzlüğü anlatmıyor muydu bizlere?


"Kansız gerilim"in genç ustası

M. Night Shyamalan'ın sinemasını -her yapıtını aynı düzeyde bir beğeniyle olmasa bile- yıllardır ilgiyle izliyorum. Sözgelimi, onun öncekilere göre çok daha alçakgönüllü bir çalışması olan Mel Gibson'lu "İşaretler"ini bütün dünyada tanınıp sevilmesini sağlayan Bruce Willis'li "Altıncı His"ine tercih ettiğimi bile söyleyebilirim. Herşeyden önce, sarı saçlı ve mavi gözlü olmayan gayet esmer tenli birinin, üçüncü dünyadan gelenlerin en fazla dublörlük, özel efekt yazılımcılığı ya da set dekoratörlüğü gibi pozisyonlarda kilitlenip kaldığı Hollywood'da bu denli yükseklere çıkmaya başarmasını son derece önemsemekteyim. Üstelik, Hindistan'ın bu zeki çocuğu, yükseliş serüveni boyunca öyle ciddiye alınıp kıyasıya eleştirilecek yalaka bir "tek tipleşme"ye, Amerikan kültürüne yönelik vıcık vıcık öykünmelere girmiş de değil. Aksine her yeni filmine kendi yerel deneyimlerinden doğup beslenen özgün kültürel unsurlar katmaya devam ediyor. Sözgelimi, gayet iddialı korku, şiddet ve gerilim filmleri yapıp neredeyse hiç "kan" kullanmaması, Hollywood'da yalnızca ona özgü bir etik tutum. O yüzden, sinemanın başkentinde Shyamalan gibi isimlerin yanına keşke bir kaç Arap, İranlı ve Türk de ekleyebilsek…

Özel efekt ürünü yaratıklarıyla zaman zaman korkutucu olabilen "Sudaki Kız", bütünüyle erişkinlere yönelik bir masal. Bu nedenle, sakın ola "masal" falan dedim diye çoluk çocuğu beraberinizde götürmeye kalkışmayın.

Mitolojik öğeler ve kahramanlarla bezeli, teknik olarak da çok iyi bir gerilim öyküsünden hoşlanabilecekler için kaçırılmaması gereken; velhasıl Shyalaman'ın, sinemasına yönelik yüksek beklentileri bir kez daha başarıyla karşıladığı gayet gösterişli bir yapıt sizleri bekliyor.

(Bu arada, sinema tarihindeki Türk izleriyle ilgilenenlere yönelik küçük bir de not: Bu yakınlarda Shyamalan'ın "Kırılmaz" (Unbreakable) adlı 2000 yapımı ünlü filmini tekrar izleme fırsatı bulursanız, filmin sonlarında, gizemli çizgi roman yazarı Elijah Price'ın (Samuel L. Jackson) mantar panosuna yapıştırdığı gazete kupürlerine dikkatlice bakın. Orada asılı duran kaza haberindeki yolcu uçağının bir Türk uçağı olduğunu göreceksiniz.)



Yönetmen M. Night Shyamalan, başrol oyuncusu Paul Giamatti ile "Sudaki Kız"ın setinde...




18 yıl önce