İsrail askerlerinin silahlı saldırıları sonucu yaralanan Filistinlilerin bir araya geldiği voleybol takımı, özel turnuvalar ve uluslararası müsabakalarda mücadele ederek yaşadıkları acıları ve barış isteğini spor aracılığıyla da dünyaya duyurmak istiyor. İlk yurt dışı ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştiren Filistin ekibinin kafile başkanı Muhammet Ziyad yaptığı açıklamada, yaşadıkları engellin hastalıktan ya da doğuştan olmadığını, Filistin'deki savaşın acı izlerini halkın taşıdığını söyledi.
İsrail'in yaptığı saldırılar sonucu engelli sayısının Filistin'de fazlalaştığına işaret eden Ziyad, "Vatanımıza hizmet edebilmek noktasında bizim engelli kardeşlerimizin hiçbir kusurları olmadı, vatanlarına hizmet her şeyden önce geldi. Spor faaliyetleriyle de buna devam ediyorlar. Filistin yönetimi yaşadığı o zor şartlara rağmen spora destek vererek bu ekibi oluşturdu. İmkan azlığına rağmen çok kaliteli sporcular yetiştireceğimize inanıyorum" diye konuştu.
Ziyad, engelli voleybol takımının önemli başarılara imza atması için çalışmalarını sürdüreceklerini, diğer ülkelerle de dostluk karşılaşmaları yapmaya devam edecekleri dile getirdi. Takımın 2 ayda oluşturulduğunu vurgulayan Ziyad "Takımımız İsrail askerleri tarafından uğradıkları saldırılar sonucu engelli kalmış arkadaşlarımızdan oluşmaktadır. İki oyuncumuz milli sporcuydu , İsrail saldırıları sonucu engelli durumuna düşüp takımımıza katıldı" dedi.
Ziyad, ilerleyen ve gelişen Türkiye'nin her zaman Filistin'in yanında olduğunu, İsrail yönetimine karşı duruşuyla da göğüslerini kabarttığını kaydetti.
Takımın 40 yaşındaki oyuncusu Nasreddin Safadi, İsrail'in topraklarının işgaline karşı çıktıklarını, bu süreçte ayağından silahla vurularak engelli kaldığını anlattı.
Askerlerin silahlarına karşı ellerinde sadece taş olduğunu aktaran Safadi, "Biz İsrail senaryolarını defalarca yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Allah'a hamdolsun gençlerimiz Filistin hür olana kadar dayanmaya ve direnmeye sürekli devam edecekler, boyun eğmeyecekler" değerlendirmesinde bulundu.
Safadi, takım olarak uluslararası müsabakaların hepsine katılmayı, Filistin halkı için sahada mücadele etmeyi istediklerini belirterek şöyle devam etti:
"Sadece voleybol değil, futbol ve basketbol alanlarında da takımlar kurup önemli başarılar elde etmeliyiz. Spor barış çağrısı için önemli bir araçtır. Ülkemizde yaşadığımız acılar, bizim hayata daha çok bağlanmamıza, yokluktan varlık çıkarmamıza bir nedendir. Bize barış çağrısında bulunan herkese iki kat elimizi uzatarak daha fazla misafirperverlik gösteririz. Bize el uzatılırsa, o eli geri çevirmeyiz."
Oyunculardan 29 yaşındaki Beşşar Mismar ise 2003 yılında İsrail askerlerinin Batı Şeria'yı abluka altına aldığını, o gün okul otobüsünden indiği sırada keskin nişancıların hedefi olduğu dile getirdi.
Keskin nişancıların ateşi sonucu sağ bacağına 13 ve sol bacağına 2 olmak üzere vücuduna 15 kurşun isabet ettiğini anlatan Mismar, "Engelli duruma düşmeme rağmen spordan kopmadım. Kurşun yaralarını alıp yere düştüğüm zaman çevremdekiler bana yardım edemiyorlardı. Çünkü keskin nişancılarla her yerdeydi. Uzun süre kimse yanıma bile yaklaşamadı" ifadesini kullandı.
Mismar, tanktan tüfekten korkmadıkları, barışla özdeşleşmiş Filistin topraklarında huzur ortamını bozanlara sporla da cevap vermek istediklerini belirterek bu kapsamda uluslararası arenada maçlara katılmayı amaçladıklarını kaydetti.
