CES 2016'nın şimdiye kadarki en güzel haberine geldi sıra. Dünyanın en popüler çevrimiçi film/dizi servislerinden birisi olan Netflix ülkemizin de aralarında olduğu 130 yeni ülkede birden aktif hale geldi. Haliyle artık kendisini dev bir küresel servis olarak tanımlayabiliriz.
Temel, standart ve premium olmak üzere 3 farklı hizmet paketi sunacak olan platformun aylık abonelik fiyatları ile 8,10 ve 12 avro olarak belirlenmiş durumda. Eğer kredi kartı yahut PayPal bilgilerimiz üzerinden abone olursak 1 aylık ücretsiz deneme var. Bu süre bitince para biz iptal edene değin her ay otomatik olarak çekilecek. Yahut deneme süresi dahilinde eğer vazgeçmek isterseniz iptal etmeniz yeterli. Bu durumda para da çekilmeyecek ve 1 aylık süre dolana kadar hizmet alabileceksiniz.
Temel paketin ağabeylerinden farkı standart çözünürlükle (SD) gelmesi ve aynı anda sadece tek bir cihazda içerik izleme imkanıyla kısıtlı oluşu. Standart pakette HD film desteği ve aynı anda iki farklı cihazda film izleyebilirken, premium'da ise 4K çözünürlük ve eşzamanlı 4 farklı cihaza destek var. İçeriğe istersek bilgisayarımızdan (PC/Mac) yahut da mobil uygulamalar üzerinden (iOS, Android, Windows Phone) erişebiliyoruz. Bir diğer seçenek ise Apple TV veya Chromecast gibi cihazlar üzerinden seyretmek ya da görüntüyü TV'mize yansıtarak oradan seyretmek.
Buraya kadar güzel haberleri verdik şimdi de eksiklere değinelim:
Henüz Türkçe dil desteği de altyazı desteği de yok. Ama Netflix Twitter üzerinden çalışmalara başladıklarını duyurdu ki muhtemelen kısa süre içerisinde en azından altyazı olayı halledilir.
Ücretlendirmenin avro üzerinden oluşu sıkıntılı. Türkiye kuruna vurduğumuzda üçle çarpıyoruz ki bu parayı verebilecek kişi sayısı çok az ülkemizde. Tahminimizce kısa süre içerisinde onlar da bu durumu fark edip Spotify gibi avro/dolar fiyatını TL'ye eşitlerler. Yani örneğin Avrupa'da 8 avro olan bizde de 8 TL olur. Yoksa yaygınlaşması zor. Kaldı ki bizim gibi torrent cenneti bir ülkede daha da zor. (Bu arada enpara'da %50 kampanyası var, o da aklınızda olsun.)
Şöyle bir göz gezdirdiğimizde bazı dizilerin geriden takip ettiğini gördük ki bu da bir diğer sıkıntı olabilir. Eğer ABD ile küresel çaptaki diğer ülkelerin içerik listeleri uyumsuzsa (ki Netflix'in dağıtım haklarına sahip olmadığı ülkeler olduğunu düşünürsek bu muhtemel) bu dizileri ya izleyemeyiz ya da epey geriden izleriz.
AKK belası da bir diğer sıkıntı tabii. Eğer sıkı bir dizisever isek adil kullanım kotasına takılmamak imkansız. Temel paketin çözünürlüğü düşük ama pek çoğumuzu tatmin etmez, standart paket ise dediğimiz gibi kotadan yer epey. 4K'dan bahsetmiyoruz bile zaten! Kotayı içmesini geçtik, 4K'yı oynatacak hız yok bizde. Takıla takıla işkenceye döner. Tabii burada Netflix'in yapacağı pek bir şey yok. Belki bir ihtimal servis sağlayıcılar ile iş ortaklığına gidebilir ama açıkçası bu da çok zayıf bir ihtimal.
Evet; abone olmak isteyenleri
alalım.
