Irak, Suriye, Azerbaycan ve Türkmenistan vatandaşları sahip olunan ikamet izni sayısında üst sıralarda yer alırken, 2017 yılı sonu itibariyle bu rakamın 500 bin kişiye yaklaşacağı öngörülüyor.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün geleneksel olarak hazırladığı ve resmi verilerden derlenmiş bu rapora göre ayrıca, 2016 yılında ülkemize çeşitli yollarla giriş yapan kişi sayısı 24.686.471 kişiye düştü. 2015 yılında yaklaşık 34 milyon kişi olan bu rakam yaklaşık %29’luk bir düşüş yaşadı. Yine 2016 yılı sınır kapılarından yapılan giriş sayılarına göre bakıldığında Almanya, Gürcistan ve Bulgaristan sınır kapılarından girişler listede başı çekmekte. Bu üç ülkeden yapılan giriş sayısı toplam 7.5 milyon civarında.
2016 yılı verilerine göre, 718 Milyar Doları aşan GSYH ile dünyanın en büyük 18. Ekonomisi konumundaki Türkiye, aynı zamanda üç kıta arasında köprü vazifesi gören jeopolitik konumu ile dünyanın en önemli ticaret lokasyonlarından birinin üzerindedir. Tarih boyunca İpek ve Baharat yolu gibi dünyanın en önemli ticaret yollarının üzerinde yer alan, coğrafyasında onlarca tarihi kervansarayı barındıran Türkiye, geçmişte olduğu gibi günümüzde de dünyanın en önemli iş merkezleri arasındadır. 2023 hedefleri arasına ilk 10 ekonomiye girmeyi temel amaç olarak koyan Türkiye, özellikle 2000’li yılların başından itibaren ekonomik anlamda ciddi bir büyüme sergilemiştir. 2010 yılında yıllık bazda %9.2 ve 2011 yılında %8.8 gibi rekor büyümelere imza atan Türkiye, yabancı sermayenin ve yatırımcıların ilgisini her geçen gün daha fazla çekmektedir. Bu durumun da doğal bir sonucu olarak günümüzde, başta komşu ülkelerolmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinden binlerce yabancı turizm, sağlık, eğitim ve çalışma amaçlarıyla Türkiye’yi tercih etmektedir.
Türkiye son dönemde turizm ve çalışma amaçlarıyla tercih edildiği kadar, aynı zamanda bölgenin en önemli eğitim merkezlerinden biri konumundadır. 2016 yılı verilerine göre 61.116 kişi öğrenci ikamet izni ile Türkiye’de bulunmaktadır. Ülkemizdeki ilk, orta ve yüksek öğrenim kurumlarında kayıtlı bu öğrenciler farklı seviyelerde, Türkiye’nin dört bir yanında eğitim alma hakkında sahip olmaktadır. 2016 yılında Türkiye’de en çok yabancı öğrenciye sahip ülkeler sırasıyla Azerbaycan (10.528 öğrenci), Türkmenistan (6.600 öğrenci), Afganistan (3.803 öğrenci), Irak (3.438 öğrenci) ve Suriye (3.367 öğrenci) olmuştur.İlköğretim çağındaki öğrencilere bakıldığında ise 166 bin öğrenci ile Suriyeli öğrenciler ilk sırada bulunurken, Irak ve Afganistan vatandaşı öğrenciler sırasıyla 23 ve 12 bin öğrenci ile Suriye’yi takip ediyorlar.
Yetkili makamlar tarafından sağlanan, belirli bir yerde belirli bir süre yaşama hakkı sağlayan izin belgelerine ülkemizde oturma izni adı verilir. Bu belgeye sahip olan bir yabancı, oturma izni aldığı süre boyunca Türkiye’de yasal olarak yaşama hakkına sahiptir. Kamu düzeninin sağlanması ve yabancının sosyal haklarının korunması bakımından oldukça büyük öneme sahip oturma izinleri, gerekli şartları sağlayan, gereken evrakları süresinde teslim eden ve ülkede ikamet etmesinde bir sakınca bulunmayan kişilere Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından verilmektedir.
Ülkemizin yabancılara tanıdığı vizenin ve vizeden doğan muafiyetin sağladığı süreden daha uzun süre Türkiye’de kalacak yabancıların ikamet izni almaları yasal bir zorunluluk. Geçmişteki uygulamalara bakıldığında, oturma izni için yapılan başvurular sadece ülkemizdeki valilikler tarafından alınmaktaydı, fakat YUKK’un yürürlüğü girmesi ile Türkiye’de ikamet edecek yabancıların bu başvurularının vatandaşı olduğu ülkeler ya da yasal olarak bulunmalarında bir sakınca olmayan ülkelerdeki konsolosluklar aracılığı ile yapılması gerekmektedir. Fakat, uluslararası anlamda kanunun her geçen gün daha iyi tanınması ve anlaşılmasının yanı sıra yurt dışında Türkiye’ye ait teşkilatların hizmet ağının genişletilmesi süreçlerinde başvurular ülke içinden alınmaya devam etmektedir.
İkamet izinleri kısa, uzun, aile, öğrenci, insani ve insan ticareti mağdurları için izinler olarak altı ana kategoriye ayrılıyor. Farklı ikamet izni türleri için yabancılardan farklı kriterler aranıyor ve gereken izinler bu kriterlere göre veriliyor. Buna göre her başvuruda en fazla iki yıl süreyle verilen aile ikamet izni için temel şartlar şunlar;
· Türk vatandaşıyla evli olmak,
· Türkiye’de bir yıl süreli oturma ve çalışma izni bulunan eşi olmak,
· Ergin olmayan (bağımlı) yabancı çocuğu olmak
Bunun yanı sıra, öğrenci ikamet izinleri, ülkemizde eğitim alan öğrencilerin eğitim süreleri kadar verilirken, başvuru sürecinde öğrencilerin kayıtlı oldukları üniversite ya da diğer eğitim öğretim kuruluşlarından destekleyici evraklar talep edilebilmektedir. Yine diğer izin türleri için çeşitli şart ve evrakların yanı sıra destekleyici dokümanlar Göç İdaresi tarafından talep edilebilmektedir.
Kısa dönem ikamet izinleri yabancılara belirli bir süreliğine Türkiye’de kalma hakkı veren, yasal merciler tarafından onaylanmış izinlerdir. Kısa dönem izinlerin büyük çoğunluğunu turistik amaçlarla verilen oturma izinleri oluşturur. 1 yıl süreyle verilen bu izinler, İstanbul için 2 yıla kadar çıkabilmektedir.
Uzun dönem ikamet iznine ise kesintisiz 8 yıl ve üzeri süre Türkiye’de yaşamış yabancılar başvurabilmektedir. Bu başvurusu onaylanan yabancılar süresiz ikamet iznine sahip olmaktadırlar. Yabancıların oturma izni süreçleri boyunca bir yıl içinde 6 aydan daha fazla yurt dışında kalmaları oturma izinlerinin iptal olması için yeterli olup, bu tür durumlarda takdir Göç İdaresi’nde bulunmaktadır. Ayrıca, yasal olarak kaçak durumda bulunanlar ve deport edilmiş olan kişiler oturma izni başvurusu yapamazlar.