|
MGK’da konuşulan Kırmızı çizgiler
Milli Güvenlik Kurulu toplantısında ağırlıklı olarak Suriye konusu ele alınıyor.

Özellikle de ilan edilmesi düşünülen, “Güvenli Bölge” üzerinde duruluyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yürüttüğü diplomatik temaslarla ilgili ayrıntılı bilgi veriyor.

Suriye dosyasına başından beri çok hakim olan MİT Müsteşarı Hakan Fidan, geniş kapsamlı bir sunum yapıyor. Suriye'nin içini avuç içi gibi anlatıyor. Terör örgütlerinin arazideki durumu, muhtemel tehditler, beklenen göç hareketleri gibi.

Sıra askerlere geliyor.

Suriye'de Güvenli Bölge kurulması kararı üst üste yapılan iki Güvenlik Zirvesi'nden sonra alındı.

Türkiye'nin Ulusal Güvenliğine yönelik tehdidin ulaştığı boyut Türkiye'yi Güvenli Bölge konusunda adım atmak zorunda bıraktı.

Aslında Türkiye, Suriye'den göç dalgalarının yüzbinleri aşmaya başladığı aşamada ABD'nin liderliğini yaptığı Batılı koalisyona, Suriye içlerinde “tampon bölge” kurulması teklifini götürmüştü. Havadan uçuşa yasak bölge ile desteklenecek olan “Tampon Bölge”

1.Körfez savaşından sonra Irak'ta uygulanmıştı. 32 paralelin üstü ve 36'nca paralelin altı olmak üzere. Saddam'ın Halepçe Katliamı haricinde de sınırlarımıza bir mülteci akını olmamıştı.

Ama her nedense ABD, Irak'ta uyguladığı bu modeli Suriye'de uygulamadı. Ateşin Türkiye başta olmak üzere bölge ülkelerine sıçraması için elinden gelen her şeyi yaptı.

Müttefiklerimizle “Tampon Bölge” kurulamayınca Türkiye tek yanlı ”Güvenli Bölge” kurulması kararı aldı.

Asker, daha önce Suriye tezkeresi kapsamında hükümet tarafından verilen yazılı emrin, yeni durumu karşılamadığını belirterek hükümetten yeni direktif istedi.

Asker o zaman Suriye devletine karşı verilen talimatın bu kez IŞİD, PYD ve El Nusra gibi terör örgütlerinin faaliyetlerine göre yenilenmesini istemişti.

Başbakan Davutoğlu anında yazılı bir emir vererek, kurulacak güvenli bölge için TSK'nın hazırlıklarını yapmasını istedi.

Asker, yeni bir emirname istemeyecek.

Hükümetten alınan talimat üzerine Genelkurmay, Güvenli Bölgeye yönelik Harekat Planlarını güncelledi.

MGK'da asker güncellenen Harekat Planları üzerinden ayrıntılı bir sunum yapıyor.

Biz, TSK Suriye'ye ha girdi ha girecek diye heyecanla beklerken MGK'dan daha soğukkanlı bir açıklama çıktı.

Türkiye büyük bir ülke. Bir çadır devleti değil. Anlık heyecanlarla hareket etmesi beklenemez. Soğukkanlı olarak hareket etmeye en çok ihtiyaç duyduğumuz bir sürecin içinden geçiyoruz. O nedenle ben MGK bildirisindeki ihtiyatlı havayı görünce sevindim.

Ayrıca bunda Türkiye'nin kararlılığı karşısında, Suriye'de tespit edilen gelişmelerin de etkisi var. Türkiye kararlılığını gösterince Şam rejimi, İdlib'e saldırıyı durdurdu. Onun yerine Lazkiye'ye tahkimat yapıyor. Esed rejimi açısından Lazkiye, en son sığınılacak vatan toprağı.

Türkiye'nin kararlılık gösterisinin PYD üzerinde de etkili olduğu yönündeki bilgiler MGK'da paylaşılıyor.

Askerlerin güncellenmiş Harekat Planları üzerinden yaptığı sunumda Suriye'nin içine ne kadar girileceğine göre alternatifli sunum yapıyor.

5 Kilometre girilecekse ne kadar zırhlı birlik konuşlandırılacak, 15 kilometrelik bir derinliğe kadar ilerlenecekse ne kadar asker konuşlandırılacak bunlar hakkında ayrıntılı bilgi veriliyor. Birliklerimizin konuşlandırılacağı mıntıkalar, birlikler arasında irtibatı sağlayacak zırhlı araçlar, arazi derinliğini gösteren kabartmalı haritalar üzerinden anlatılıyor.

Güvenli Bölgede konuşlandırılacak olan birliklerimiz, sınırımızın içine yerleştirilen ve menzili 40 kilometre olan Fırtına Obüsleri ile bir şemsiye altına alınacak.

Güvenli Bölgedeki birliklerimiz hem gözetleme hem ateş gücü olacak.

Birliklerimize bir saldırı vuku bulursa ya da bir tehdit hissedilirse müdahale etme gereği duyulursa, Hava kuvvetlerimiz devreye girecek. Havadan uçaklar bombalayacak, karadan ise zırhlı birlikler müdahale edecek.

Güvenli Bölge Kobani ile Afrin arasında IŞİD'in kontrol ettiği 110 kilometrelik Cerablus Bölgesine kurulacak. 33 Kilometrelik derinliği olan bu hattan içeriye 15 kilometre kadar girilmesi planlanıyor.

MGK'da “Kırmızı Çizgiler” de konuşuluyor.

Türkiye'nin iki kırmızı çizgisi var.

1-PYD, Kobani'den Cerablus'a doğru genişleyip Fırat'ın batısına geçmesi durumunda. Cerablus'u ele geçirerek Kobani ile Afrin arasındaki 33 kilometre derinliğinde 110 kilometre uzunluğundaki bir alanı kontrolü altına alan PYD'nin bir adım sonra Lazkiye limanına ulaşması mümkün olacak.

2-IŞİD bölgede büyük bir katliama girişip sınırımıza doğru büyük bir göç dalgasına neden olursa.

Bir üçüncüyü de notlarımdan ben çıkardım.

Cerablus
Bölgesi
PYD'nin eline geçtiği taktirde
Türkiye'nin Suriye içlerine oradan da Ortadoğu'ya yönelik ticaret hattı kesilmiş olacak
. Burada iç savaşa rağmen faaliyetini sürdürmeye çalışan iki sınır kapımız var. Karkamış ve Çobanbey. Bu hatta sadece ticari bir bağ olarak bakılmıyor, aynı zamanda Türkmenlerle olan bağımızın devamı açısından önemseniyor.

Türkiye, bir yandan Kobani ile Afrin arasındaki bölgenin PYD'nin kontrolüne geçmesini önlemeye çalışıyor. Çünkü bölgede Suriye rejimi, IŞID ve PYD arasında tehlikeli oyunlar oynanıyor. Rejimle, IŞID'in Haseke'de buluşması istihbarat birimlerimiz tarafından tespit edilmişti. Bu görüşmelerden sonra Suriye'deki iç savaşın seyrinde önemli değişiklikler olmuştu.

MGK'da Güvenli Bölgeye ilişkin güncellenmiş Harekat Planları görüşüldü. Kırmızı Çizgilerimiz netleştirildi. Şimdi büyük bir diplomatik atak ve askeri hazırlık sürecine girildi. Tehdit değerlendirmesine göre sıra birliklerimizin konuşlandırılmasına gelecek.

Zor bir süreç.

Tekrar günün en önemli sorusuna dönecek olursak, Suriye ile savaşa girmiyoruz. Türkiye'nin kararlılığı caydırıcı etkisini göstermeye başladı. “
Hazır ol cenge sulh-u salah istiyorsan
”durumu.

Türkiye'ye yönelik bir tehdit olmadığı durumda, sıcak bir çatışmaya girilmesi söz konusu değil. Savaşa girmek mi? Asla, asla, asla…
#Milli Güvenlik Kurulu
#güvenli bölge
#pyd
#ışid
#Cerablus Bölgesi
9 yıl önce
MGK’da konuşulan Kırmızı çizgiler
Sarı alan
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak