|
aşka dair
sevgili okuyucularım;

seçim atmosferinin henüz dağılmadığı, birçok iç ve dış hadiselerin dikkatimizi işgal ettiği bir zamanda bu aşk lafı da nereden çıktı, demeyiniz.. giriftar olanlar yani başına gelenler için bu iş herşeyden daha ehemmiyetlidir..

bu sebeple:

ercüment sarpdere
adında 50 yaşlarında bir dostumuz var.. bir şiir kitabı getirdi.. şuna bir bak.. ve.. beğenirsen hakkında bir eleştiri yazıver..

bir münasip zamanda olabilir, dedim.. “hayır, hayır hemen yazmalı" diyor..

“bilemem dedim.. bakarız.."

“sen kitabı ver gerisine karışma.." küçük boy kitabın, önsözünü okumaya başladım.. bir entellektüelin yazabileceği mükemmeliyette bulmamak mümkün değil.. kitabın adı:
“hüzün çiçek açtı"
imza:
“zehra güvenç"..

okudukça sayfaları çevirdikçe bu genç bayanın şairlik kumaşı taşıdığına hükmettim.. nesir halindeki önsüzünde bile..

gerçek şiir mısraı gibi satırlar yazmış.. duygu dolu, fikir dolu söyleyişler.. belli ki bu genç kızın beyni sağlam düşünüyor.. kalbi gerçeklerden, olaylardan, tavırlardan şiddetle etkilenecek bir hassasiyete sahip..

ne yazık ki kitapta hayatına ait biyografik malûmât yok..

*

eskader
yönetim kurulu üyesi olan
fatma yargıcı
,
mesleği mühendislik olduğu halde, edebiyatçı kimliği ağır basan bir arkadaşımızdır..
“hüzün çiçek açtı"
fatma yargıcı'
nın sahiplerinden bulunduğu
akıl-fikir yayınları
neşretmiş.. isabet etmişler.. eserin kuvveti; aşkı bütün tezahürleriyle dile getirmesinden, mısraların gerçekçilik ve samimiyetinden, dilinin sıhhatinden anlaşılıyor.. bu aşk şairinin ateşli hissiyatı hâlâ kuvvetini muhafaza ediyor mu? yoksa mazînin sisli, buruk, tatlı, acı hatıraları arasına mı karıştı, onu ancak kendisi bilebilir.. cismani aşkla platonik, manevi aşkı birbirinden ayırmak güç bir iştir.. kara sevda yahut gönül yangını dediğimiz şeyin büyük hacmi, insan ruhunda yanmaya devam eden bir ızdırap ve hasrettir.. ruhî tarafı ağır basar..

sevgili okuyucularım; ateşli bir aşk ruhiyatı normal bir hadise değildir.. olağanüstü bir olaydır.. ancak hassas insanların başına gelebilir.. insanı mutlu eden gökyüzünde uçuran halleri vardır.. acılar içinde bırakan ahvali de vardır..

siz muzdarip bir haldeyken sevdiğiniz kişi sizi terk edip giderse, yanar kebabolursunuz.. akıl sağlığınız bile bozulabilir..

aşk acılarından sıyrılmanın bir tek yolu vardır: o da aranız iyiyken kaçıp kurtulmaktır.. o, sizden evvel davranıp uzaklaşırsa yandınız demektir.. o zaman bu hastalık uzun müddet devam edecektir.. tahammül kuvveti ve metanet gerekir.. aşk, insanı pişirir olgunlaştırır.. ama bu olgunlaşmanın bedeli de hüzün ve ızdıraptır..

en iyisi akıl ve küfüv ölçüleri içinde bir tercihte bulunup evlenmektir.. insanın hayatını nizama koyması için evvela kalbini nizama sokması lâzımdır.. büyük şehirlerde, bilhassa istanbul da hem genç kızların ve hanımların, hem de erkeklerin evlenmesi zorlaşmaktadır.. erkek olsun, bayan olsun insanın beğendiği bir kimseye gayet samimi, rahat, nezih ve ciddi şekilde teklifte bulunarak hayatın bu en mühim problemini halletmesi pek muvafık olur kanaatindeyim..

bir ikinci yol da anne ve babanın bulduğu gelin veya damat namzedidir.. ana – baba, çocuklarına kimin uygun olduğunu iyi bilir.. ana babanın görüşüne gençlerimiz değer vermelidir..

geçenlerde bir milletvekili, “iyi ki aşk evlenmesi yapmamışım" diyordu.. haklıdır.. çünkü bu aşk denilen şey civa gibi birşeydir.. uzun müddet avucunuzda tutamazsınız.. azalır, çoğalır.. ya insanı ifrata sürükler.. veya bir müddet sonra kaybolur.. alelâde hale gelir.. ömür boyu devam ettirmek, hüner ve ustalık ister.. zahmetli iştir.. evlenecek gençlerin dikkat edeceği bir şey de; düğün, davet, takı makı gibi masraflardan kaçmaktır.. kilim, minder, maket, yer yatağı gibi pratik, sade eşyalarla buzdolabı, çamaşır makinası ütü gibi zaruri malzeme dışındaki başka şeylere para harcamamaktır…

*

ilesam'ın verdiği ödüller

gazetecilerin ve yazarların haklarını adalet mekanizmasında korumakla vazifeli bu yarı resmi teşekkülün kalem ve san'at erbabına bu sene dağıttığı ödüllerin listesini de değerli okuyucularıma sunuyoruz:

- prof. durali yılmaz – prof. niyazi eruslu – prof. kadir canatan – prof. mustafa tekin – doç. süleyman doğan – dr. abdülkadir emeksiz – yusuf dursun – üstün inanç - bestami yazgan – vural şahin – ali tekintüre – fırat kızıltuğ – necati bay – dr. yusuf gedikli – ahmet yüter – hüdavendigar onur – yusuf bilge büyükboyacı – sadettin kaplan – m. cemal çiftçigüzeli – şerif aydemir – sefa koyuncu- harun yöndem – doç. mehmet ali eroğlu – recep arslan – sevim çoraklı – aysen akdemir – av. baha oral – ismail hakkı bağdat – bekir tuncer salihoğlu – av. mehmet cangir – osman akkuşak…

fikir ve san'at adamlarımızı tebrik eder başarılarının ve hizmetlerinin devamını bekleriz…

*

BİR TEBRİK

kadırga, küpeli oteli müdürü evlâdımız, Gümüşhacıköylü kadir akan'ın kardeşi can akan'la zehra aksoy'
un düğün ve nikâh törenlerini tebrik eder, kendilerine bir yastıkta sürecek uzun ve hayırlı ömürler dilerim.. o.a…
#eskader
#fatma yargıcı
#ercüment sarpdere
9 yıl önce
aşka dair
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset