|
Çözümü nerede konuştuk

Çözüm sürecinin önemli isimlerinden Başbakanlık Başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan"la iki gündür bölgedeyiz.

Batman"dan akşam saatlerinde geçtik Diyarbakır"a.

Artık, bir dönemler akşam olmadan sokakların boşaldığı Diyarbakır çok canlıydı diye notlar düşmek gerekmiyor.

Ancak bölgede rahatlama ve normale dönüşü her geldiğimde daha çok hissediyorum. Batman"a geldiğimiz uçağın yarısı, kadınlardı ve Siirt"i gezmeye gidiyorlardı. Diyarbakır"da gittiğimiz Gazi Köşk"te ise Kıbrıs"tan Lefke Üniversitesi"den gelen bir grup öğrenci, "Ankara"nın bağları" türküsü eşliğinde misket oynuyorlardı.

Diyarbakır"a gelince doğrudan Gazi Köşk"e gittik diye düşünmeyin. Önce AK Parti İl Başkanlığı"nı ziyaret ettik. Camlarında hala kurşun ve şarapnel parçaları taşıyan binayı.

PKK"nın dershane önünde attığı patlayıcı nedeniyle çocuğunu kaybeden AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat"ta bizi karşılayanlar arasındaydı.

Hatırlarsanız Başbakan Erdoğan, Denizli"den şehit Vedat"ın annesinin, "Süreci 6 ay önce niye başlatmadınız. Vedat"ım yaşardı" dediğini aktarmıştı. Eronat"ın annesi de, "Kızım bu işi 6 yıl önce başlatsaydınız, şimdi torunum yaşardı" demiş.

Ne cevap verdiğini sordum.

Anne yüreği biran duygulandı. "Kader işte anne dedim. Yemek bile pişmeden yenmiyor dedim" diye karşılık verdi.

AK Parti İl Başkanı Aydın Altaç"a, "Çözüm sürecinde bu kurşun izleri kalmaya devam edecek mi?" diye sorduk.

"Yeni binaya taşınacağız. Yeni camlar taktıracağız. Yeni sayfa açacağız" dedi.

Diyarbakır"da yüzler gülüyor. Ağzını açan, "Tayyip Erdoğan"dan Allah razı olsun" diyor.

Ama alttan alta şehirde yeni dönemin yapılanmaları da gerçekleştiriliyor.

Diyarbakır"da etkili iki güç var. Bölgenin gerçeği bunlar.

1-PKK. Örgüt yeni süreci kendi eseri gibi göstermek için müthiş bir propaganda yapıyor. Dünyanın en örgütlü yapılarından biri olduğu için başarılı oluyor. İkincisi ise, yeni süreçte baskıyı kendi kontrolünde tutmak için hızla şehir yapılanmasına yönelmiş durumda. Ciddi bir şekilde mesafe alıyor.

2-Hizbullah. Partileşme çalışmalarını hızla geliştiriyorlar. Yeni parti teşkilatları ve yeni dernekler açıyorlar.

Yalçın Akdoğan da sivil toplum kuruluşları ya da partililerle toplantıda, çözüm sürecinden sonra bu boşluğu sivil toplum, cemaatler veya AK Parti"nin doldurması gerektiğini anlatıyor. Eğer bu boşluğu örgüt ya da diğer yapılanmalar doldurursa, çözümden beklenen amacın gerçekleşmeyeceğini izah ediyor. Çalışmamız lazım" diyor.

Benim şahsi gözlemim, yeni sürece en hazırlıklı olan yapı örgüt.

Diyarbakır"da farklı bir akşam geçirdik. Tarım Bakanı Mehdi Eker ve Yalçın Akdoğan ile birlikte Gazi Köşkü"ndeydik.

Bir kez daha anadilin bir ağıza ne kadar çok yakıştığına tanık olduk.

Mehdi Eker, önce Feqiye Teyran"dan Kürtçe bir parça söyledi sonra Kürtçe bir şiir okudu.

Ama Üstad Sezai Karakoç"tan, "Sürgün"ü de aynı başarıyla icra etti.

Kürtçe Türkü söylenirken hem Diyarbakır Valisi hem Emniyet Müdürü vardı. En ufak bir rahatsızlık hissetmedim. Yıllarca ne anlamsız yasaklarla acı çekilmiş.

Yağmurlu bir Diyarbakır sabahına uyandık.

Ve ver elini iç kale.

JİTEM"in, İstiklal Mahkemesi"nin bulunduğu binalar.

Tarihi bir yapının ortasına masalar kurmuşlar, Yalçın Akdoğan orada sivil toplum kuruluşları ile çözüm süreciyle ilgili toplantı yaptı.

Birisi ayağa kalktı.

"Benim adım Muhammed Akar. Şeyh Said"in torunuyum. Bu salonda benim dedeme idam verdiler" dedi. Tüylerim diken diken oldu. Dışarı çıktık, Burası da JİTEM binası" dediler. Bir süre önce insan kemiklerinin bulunduğu yer.

Ve biz İstiklal Mahkemesi"nin duruşma salonunda, JİTEM binasının tam karşısında çözümü konuştuk.

Ve oradan çıktık. Dağ Kapı"dan geçerken, "İşte Şeyh Said"in asıldığı yer" dediler.

Her tarafından yaralı bir şehir Diyarbakır ama her defasında da küllerinde doğan bir Anka kuşu...

İşte çözüm tam da bunun için gerekli.

11 yıl önce
Çözümü nerede konuştuk
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’