|
Davutoğlu ile Ürdün’de

Hafta sonu Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Ürdün gezisini izledim.



Başbakan'ın Ürdün ziyareti 15 Mart için planlanmıştı. Ancak yüreğimizi yakan Kızılay'daki canlı bomba eylemi nedeniyle ertelenmişti.



Ürdün yoluna çıkmadan önce Kral Abdullah'ın Türkiye'yle ilgili, "Zaman ayarlı" sözleri servise konulunca gezi hayli ilginç bir hal aldı.



Kafamızda cevabını merak ettiğimiz sorularla bindik Başbakan'ın uçağına. Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Amerika'ya taşıyacak olan Tur uçağı Ürdün'e doğru havalandıktan kısa bir süre sonra Başbakan Davutoğlu uçağın içini gezmeye başladı. Başbakan önde Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu arkada tek tek tokalaştılar. Başbakan, geziye katılan işadamlarıyla sohbet etti. Onları dinledi, notlar aldırdı. Daha sonra bir kısmını ön tarafa çağırarak görüştü. Başbakan bizim bulunduğumuz bölüme yaklaşınca Sare Hanımı sorduk. “Bir doğum varmış uzamış, Sare hanım yetişemedi. Ameliyathaneden telefonla görüştük" dedi. Sare Hanım ben Başbakan eşiyim demeden hastalarını takip ediyor, ameliyatlarına giriyor. Bir defasında, "

Ahmet uyanmasın diye parmaklarımın ucuna basarak evden çıktım. Doğuma yetiştim"

diye anlatmıştı. Biz Başbakan'ın uçağıyla gittik Sare Hanım gece tarifeli uçakla yetişti. Başbakan'la ayaküstü sohbetimizin bir diğeri konusu tarihi kent Petra'ydı. "Eğer iki gün kalsaydık, Petra'ya giderdik" dedi. Ardından ekledi, "Biliyorsunuz Ürdün benim memleketim. 8 ay kalmıştım Ürdün'de"



Ürdün'e Dışişleri Bakanı olduğu dönemde de Davutoğlu ile birlikte gitmiştim. Arap baharının, Ortadoğu'yu kasıp kavurduğu günlerdi. Tarih 28 Ekim 2011'di. Dışişleri Bakanı Nasır Cude'nin vereceği öğle yemeği için lüks bir otel seçilmişti. Davutoğlu'nun, "Ben Ürdün yemekleri istiyorum" dediğinde görevli şaşkın bir şekilde, “Efendim burası İtalyan restoran" karşılığını vermişti.



Davutoğlu, Ürdün'e kaldığı dönemde gittiği lokantaya gitmeyi teklif edince araçlara doluşup, trafikle cebelleşerek Kudüs lokantasının yolunu tutmuştuk. Ara sokakta bir yerdi. Biz araçlardan inince evlerinin balkonuna çıkan Ürdünlüler, “Erdoğan" diye sevgi gösterisinde bulunmuşlar, lokantadakiler Davutoğlu'nun yanına gelerek fotoğraf çektirmişlerdi.



Amman'a gece yarısı indik. Yağmur yağmış, hafif bir serinlik çökmüştü. Şehir sakin ama caddeler, sokaklar aydınlıktı.



Başbakan resmi görüşmelere gitmek üzere otelden ayrılırken Sare Hanımı gördük. “Meslek hayatımın en zor ameliyatlarından biriydi" dedi. Erkek bebek doğmuş. Annenin sağlığı iyiymiş ama bebeği bir süre küveze almak durumunda kalmışlar.



Başbakan'ın gezisinde ilgi odağı olan isimlerden birisi de MİT Müsteşarı Hakan Fidan'dı. İstanbul'da Şeref salonunda karşılaşıp ayaküstü sohbet ettik. Ondan sonra hiç gözükmedi. MİT Müsteşarı kısa süre önce genç yaşta torun sahibi olan isimler arasına karıştı. Torun söz konusu olunca gözlerinin içi gülüyordu. Hakan Fidan 15 Kasım 2014 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve Diyanet İşleri başkanı Mehmet Görmez'in nikah şahitliği yaptığı bir törenle oğlunu evlendirmişti.



Başbakan yoğun temasları arasında fırsat bulamadı ama biz Amman kalesini gezme imkanı bulduk. Tarihi sütunların gölgesinde nutuk irat eden gazeteciler, tarihten fırlayıp çıkmış kesitler gibiydi. Gazeteciler nutuk atma konusunda başarılılardı.



Bu arada yerel basını destekleme adına güzel bir gelişme yaşandı. Başbakan'ın gezisine Rize Çay TV'den Hasan Bakır ile Elazığ Fırat televizyonundan Zeki Akbıyık davet edilmişti. Güzel bir adım, devamı gelir inşallah.



Daha önce geldiğimizde Umman'ı daha canlı bulmuştum. Biraz da şehir içinde bıktırıcı bir trafik ve kargaşa hakimdi. Ürdün geçen zaman içinde biraz daha toparlanmış. Sakin caddelerden geçip, bir zamanlar Kral Hüseyin'in ziyaret ettiği kitapçıya uğradık. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı anlatan kitap üst raflardaydı. Sultan Abdulhamid'i anlatan kitaplar da ilgi gören eserler arasındaydı.



Başbakan, Ürdün temaslarını bir düğüne katılarak noktaladı. Düğün sahibi Irak'ın eski Meclis Başkanı Nuceyfi'ydi. Nuceyfi ailesi Irak'tan Türk dostu olarak biliniyor. Bir kardeşi de DEAŞ'ın eline geçmeden önceki Musul'un valisiydi. Başbakan, Nuceyfi ailesini mutlu gününde yalnız bırakmamak için Türkiye'ye dönüşünü birkaç saat geciktirdi.



Başbakan'ın Ürdün temasları o kadar yoğundu ki, ancak Türkiye'ye doğru hareket etmeden önce Başbakan'la bir araya gelebildik. Başbakanla birlikte masada üç bakan vardı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ürdün temaslarının ilk bölümünde yer aldıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD'deki temaslarına eşlik etmek üzere ABD'ye uçtu.



Başbakanla soru-cevap başlamadan önce bakanlarla sohbet ediyorduk. Başbakan, "Koyu bir sohbet var burada" deyince, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "havadan sudan konuşuyorduk efendim" dedi. Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, "Havadan değil, sudan konuşuyorduk" diye araya girdi. Başbakan, "Su gibi aziz ol Veysel Hoca" dedi. Sudan konuştuk ama havadan sudan bir sohbet değildi. Türkiye, Ürdün'ün içme suyu sorunu çözmek için proje sunuyor. Bunlardan birisi de Kıbrıs'ta olduğu gibi Akdeniz'den borularla Ürdün'e su vermek. Ama İsrail engeline takılıyorlar.



Başbakan'a, gündemde ne varsa sorduk. Hepsine de ayrıntılı bir şekilde cevap verdi. Başbakan'ın açıklamaları gazetelerde geniş bir şekilde yer aldığı için değinmeyeceğim.



Ortadoğu'nun yeniden dizayn edildiği bir dönemde Başbakan Davutoğlu'nun Ürdün ziyareti önemliydi. Ancak ziyaret öncesinde bir trafik yaşandığını da paylaşmasam olmaz. Kral Abdullah'ın Türkiye ile ilgili sözleri rahatsızlığa neden olmuştu. Ürdün Kralının sözleri yalanlamadan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının gezisi başlamadı. Tabi soru cevap sırasında Başbakan'a bu konuyu da sorduk. İkili görüşmede gerekenlerin muhataplarının yüzüne söylendiğini ifade etmekle yetindi Başbakan. Bu arada Başbakan'ın Kral Abdullah'la olan görüşmesi planlanandan daha fazla sürdüğü için diğer programlar gecikti. Ne konuştular diye merak ettim ama en ufak bir bilgi sızmadı.


#​Başbakan Ahmet Davutoğlu
#Ürdün
#görüşme
8 yıl önce
Davutoğlu ile Ürdün’de
2023 yılında Türkiye’ye yabancı yatırım geldi mi?
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…