|
Amerika’nın ‘Süveyş Anı’ yaklaşıyor!
Amerikan Neoconlar
’ı Çin’in İran ve Suud-i Arabistan’ı barıştırmasından çok derin bir acı hissettiler. Neoconlar’a göre Amerika’nın en tehlikeli düşmanının bir Amerikan müttefiki ile bir Amerikan düşmanı arasında arabuluculuk yapması Biden Yönetimi için ciddi bir darbeydi.
Çin’in arabuluculuğuyla gerçekleşen İran-Suudi yakınlaşmasını ABD için bir “
Süveyş Anı
” olarak yorumlayan analistler de var. 1956’da Mısır Cumhurbaşkanı
Cemal Abdünnâsır
Süveyş Kanalı’nı millileştirdi. İngiltere, Fransa ve İsrail ise Sina Yarımadası ile Süveyş’i işgal ettiler. ABD’nin baskısı sonucunda işgâlciler Mısır’dan çekildiler. İşgalin fiyaskoyla sonuçlanması üzerine İngiltere Başbakanı
Anthony Eden
ağlamaklı yüz ifadesiyle görevinden

istifa etti.

1956’daki “Süveyş Krizi”, İran-Suudi yakınlaşmasının ABD için neden bir “
Süveyş Anı
” olarak yorumlandığını anlamak için yararlı bir açıklama olabilir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünya bir başka düzene geçmişti. “
Y
ükselen güç” olarak ABD, “İngiliz İmparatorluğu”nun yerini almaya başlamıştı. Anthony Eden ise bugünkü ABD gibi dünyanın sadece İngiltere’nin etrafında döndüğünü zannediyordu. Bu vehim Eden’ı diğer bir sömürgeci güç olan Fransa ile birlikte Mısır’ı işgal etmeye yöneltti. Emperyal kibri İngiltere’ye pahalıya mal oldu. Mısır’dan çekilmek zorunda kalması İngiltere’nin küresel bir güç olarak düşüşünü hızlandırdı. “Süveyş Anı” İngiliz imparatorluğunu küçük düşüren bir “
mezar taşı
” olarak belleklere kazılacaktır.
“İran-Suudi Anlaşması”ndan beklenen faydalar hasıl olduğunda ABD ‘
yeni Süveyş Anı
’nın yol açtığı acıyı daha derinden hissedecektir. Bu anlaşma, Irak ve Afganistan örneklerinden kolayca anlaşıldığı gibi, “
yıkıcı
”, askerî bir güç olan Amerika’nın “
barış ve nizam kurucu
” bir güç olamadığını gözler önüne seriyor.
Eski Romalılar
sadece güç ile boyun eğdirmenin yeterli olduğunu düşünüyorlardı. Milattan sonra 1. Yüzyıl’da Roma’lı
General Gnaeus Julius Agricola
İngiltere’yi büyük bir yıkıcılık göstererek işgâl etmişti. Ancak İngiltere hiç huzur bulmadığı gibi, Romalılar da hep diken üstündeydiler. Generalin damadı, siyaset adamı ve tarihçi
Tacitus
bu durumu, “
Romalılar bir çöl yaparlar ve buna barış derler
” diyerek betimlemişti.
Amerikalıların Romalılardan geri kalır yanları yok. Barışı aramayan, onu bulamaz. Amerika, bölgede hasımlıkların son bulmasından değil, devam etmesinden yana politikalar sürdürüyor. “
Amerikan Askeri-Endüstriyel Kompleksi
” de bu hasımlıklar, çatışmalar ve savaşlardan gıdasını alıyor. “
Sonu gelmez savaşlar
” Amerikan müdahaleciliğinin sonu mutlulukla bitmeyen güç yaklaşımının bir yansıması olarak tarihin sayfalarında anılacak görünüyor.
ABD, Çin’in
Ukrayna Savaşı
’nın son bulması için hazırladığı 12 maddelik barış plânını geri çevirmişti. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski Çin’in teklifine açık olduğunu duyursa da Biden Yönetimi engelleyici politikasını sürdürüyor. ABD, hiçbir ülkenin araya girmesini istemiyor.
ABD, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Moskova’da Putin ile yapacağı görüşmeden de rahatsız.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby
tarafından yapılan açıklamaya bakılacak olur ise görüşmeden ateşkes çağırısı çıkması durumunda, bu kabul edilmeyecek. Kirby, Biden Yönetimi’nin Çin’in niyetinden şüphe duymaya devam ettiğini de söylüyordu.
Bu satırları yazdığımda “Şi-Putin Görüşmesi”ne ilişkin bir bilgi haber ajanslarına düşmemişti. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. ABD Ukrayna Savaşı’nı Putin ve Rusya’yı ziyadesiyle zayıflatmanın bir yolu olarak görüyor. ABD’deki savaş karşıtı çevreler Biden Yönetimi’nin bu yaklaşımını, “
Son Ukrayna askerine kadar savaşa devam
” olarak etiketlemiş bulunuyorlar
Pekin Mart 2022’de Çin’in “Ukrayna Krizne ilişkin tutumunu ortaya koymuştu. Buna göre Pekin’in konumu nesnel ve tarafsız idi.
BM Şartı
’nın amaç ve ilkeleri eksiksiz olarak gözetilmeliydi. Ukrayna dahil tüm ülkelerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmeliydi. Pekin tüm ülkelerin meşru güvenlik kaygılarının ciddiye alınması ve krizin barışçıl çözümüne yönelik tüm çabaların desteklenmesi gerektiğinin de altını çizmişti.
Biden Yönetimi, Çin’in barışı ilerletmek için ortaya koyduğu bu fırsatı elinin tersiyle itti. ABD Ukrayna Savaşı’ndan beklediği faydayı alıncaya kadar barışı engelleyici tutumunu sürdürecek. Çin’in barış yolunda ciddi bir ilerleme sağlamasıysa ABD için tam bir “
Süveyş Anı
” olacaktır.
#Süveyş
#Barış
#Nizam
#Romalılar
#Ukrayna savaşı
#Ukrayna askeri
#Süveyş Anı
1 год назад
Amerika’nın ‘Süveyş Anı’ yaklaşıyor!
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi