Anlamını söylediğimde, ‘Bunu biliyorum’ diyeceksiniz.
Kavramla ilgili tarihsel araştırma yapan bilim adamları, örneklerinin 1900’lü yılların başına kadar gittiğini söylemekteler.
**
Özellikle gıda ve içecek ürünlerinde daha sık kullanıldığını görmekteyiz.
**
ABD’li bir bilim adamı 2003-2014 yılları arasındaki 30 ürünün fiyat ve hacim-miktar gelişimini incelemiş ve 25’inin hacminde ve boyutlarında bir azalmanın yaşandığını ortaya koymuştur.
Ülkemizde benzer bir çalışma henüz söz konusu değil (veya biz ulaşamadık).
Bizde benzer ürün öyküsü olan var mı, sorusunun cevabı açık olarak evettir.
Zaten bilinen çok uluslu markaların deşifre edilen ürünleri bizim ülkemizde de satılmaktadır. Benzer tablonun yerli ürünlerde de olduğu bilinmektedir.
**
En fazla ürün boyutu değişikliği çikolata, şekerleme grubu, meyve suları, reçel, şurup, ekmek, et ürünleri, konserve, çay ve kahve poşetleri, patates cipsi, hayvan mamaları, tuvalet kâğıdı, diş macunu, bebek bezi, bulaşık deterjanı v.s. de görülmektedir.
2014 yılında Coca Cola 2 litrelik şişelerinin boyutunu 1,75 litreye indirmiştir.
2010 yılında Tetley poşet çayı kutusu 100 adet yerine 88 adet konularak satılmaya başlandı.
**
Üreticiler artan maliyetleri (enerji, işgücü, hammadde v.s.) doğrudan fiyatlara yansıtarak kâr marjlarını koruyabilir. Rekabetçi piyasalarda fiyatı artan malı tüketenler ikame mallara yöneleceklerinden bu yöntem müşteri kaybı kaygısı nedeniyle tercih edilmemektedir.
Konuyla ilgili yapılan çalışmalarda tüketicilerin malın boyutu-ağırlığı-hacminden 5 kat daha fazla, fiyatına odaklandığı tespit edilmiştir.
Yani tüketicilerin önemli bir kısmı alacakları malın ağırlığını ya da adedini dikkate almaz. Bunu gören firmalar içerikten-boyuttan eksilterek kârlılıklarını korumaya çalışırlar.
**
İngiltere İstatistik Ofisi (ONS) ve ABD Çalışma İstatistikleri Ofisi (BLS) yaptıkları enflasyon hesaplamalarında shrinkflasyonu dikkate almadıklarını açıklamışlar. Bunu takip etmek de son derece zor.
Benzer şeyleri TÜİK için de söyleyebiliriz. Yani TÜİK’in konuyla ilgili kamuoyuna yansıyan herhangi bir beyanı olmadığından shrinkflasyon etkisi fiyatlara yansıtılmıyor demektir.
**
Benzer şekilde tüketici ve diğer ilgili sivil toplum örgütleri sistemli çalışmalarla tüketicilerin yoğun kullandıkları ürünlerin hacminde, adedinde değişiklik yapanları (tüketiciyi kandırmaya çalışanları) kamuoyuna deşifre etmeleri gerekir.