|
Disiplin cezalarıyla ilgili doğru bilinen yanlışlar (2)
Bu günkü yazımızda, memurların en fazla ihtiyaç duyduğu konular arasında yer alan disiplin cezalarının incelikleriyle ilgili olarak, Devlet Personel Başkanlığı tarafından verilen görüşler doğrultusunda hazırlamış olduğumuz soru cevap şeklindeki pratik bilgileri vermeye devam edeceğiz.

1- Milyonlarca memurun disiplin kurulu güvencesi kalktı mı?

Hakkımda yapılan bir soruşturma neticesinde disiplin cezası aldım. Disiplin kurulu itirazımı kabul etti. Ancak, ilgili birimler konuyu tekrar Bakan'a onay için sunmuşlar ve Bakan da disiplin kurulu kararını dikkate almayarak aynı cezayı vermiştir. Bakan'ın disiplin kurulu kararını dikkate almamak gibi bir yetkisi var mıdır?

Maalesef 657 sayılı Kanun'da 2011 yılında yapılan değişiklikle kaş yapayım derken göz çıkarılarak disiplin kurullarının yetkileri muğlak hale getirilerek ellerinden alınmıştır. Nitekim birçok kamu kurumunun uygulaması da bu yöndedir. Yani 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun itiraz başlıklı 135'inci maddesinde yer alan; “İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler” hükmüne yer verilmiştir.

Kanun koyucunun abesle iştigal etmeyeceği genel prensibinden yola çıkılacak olursa, “…verilen cezayı hafifletir veya tamamen kaldırır” hükmü olmadığına göre, disiplin amirinin yetkisinin tam ve kesin olarak yalnızca hafifletme ve kaldırma ile sınırlı olduğu söylenemez. Eğer, hafifletebilir ve hafifletir ile kaldırabilir ve kaldırır kelimeleri arasında anlam farkı varsa, (ki vardır) o takdirde, hafifletebilme ve kaldırabilme yetkisi haricinde bir yetki kullanımının varlığına ilişkin aralık mevcuttur. Bu yetki de, başka bir alternatif olmadığına göre ancak cezanın kaldırılmaması veya hafifletilmemesi olabilecektir.

Bu konuyla ilgili olarak, Türk Dil Kurumu Başkanlığı'nın 22.10.2012 tarihli yazısında konuyla ilgili şu hususlara yer verilmiştir; “657 sayılı Kanun'un 135'inci maddesi incelenmiştir. Söz konusu maddede geçen “İtirazın kabulü halinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler” cümlesine göre, itirazın kabulü halinde disiplin amiri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya hafifletmeyebilir, tamamen kaldırabilir veya tamamen kaldırmayabilir. Bu dört seçenekten birini uygulama yetkisi disiplin amirine verilmiştir.”

Ayrıca, Açıklamalı Devlet Memurları Kanunu kitabında; “(Salim Kahramanoğlu, Mehmet Ünver, Nezir Kardoğan: Edunet E-Öğretim Eğitim Basım Yayın Ltd. Şti., Ankara 2012, s. 252) Bu düzenlemeyle disiplin kurullarının son karar mercii olmaları sona erdirilmiştir. Çünkü, itiraz kabul edildikten sonra disiplin amirleri verilen kararı gözden geçirerek disiplin cezasını hafifletmeyebilir veya kaldırmayabilir. Madde metninin çok itinayla yazılmadığı anlaşılmaktadır. Aksi halde disiplin kurulu kararlarının disiplin amirleri tarafından dikkate alınmayabileceği yönünde bir düzenleme yapılmazdı” ifadelerine yer verilmiştir.

Ancak, Devlet Personel Başkanlığı'nın bu konuyla ilgili olarak vermiş olduğu bir mütalaasında ( 5 Temmuz 2011 tarihli ve 32 sayılı mütalaalar bülteni) zorlama bir yöntemle son nokta memurlar lehine konulmuştur.

Bu görüşte; “657 sayılı Kanun”un 135'inci maddesinde itirazın kabulü halinde disiplin amirlerinin kararı gözden geçirerek daha alt ceza verebilecekleri veya tamamen ortadan kaldırabilecekleri hüküm altına alınmış olup, 657 sayılı Kanun'da düzenlenen ceza türlerinden uyarma cezasına itirazın disiplin kurulu tarafından kabul edilmesi halinde bu kararın disiplin amirine gönderilmesi gerektiği ve ceza hafifletilemeyeceğinden disiplin amiri tarafından kaldırılması gerektiği, değerlendirilmektedir" ifadesine yer verilmiştir.

Devlet Personel Başkanlığı vermiş olduğu görüşte “İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler.” cümlesini “İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletir veya tamamen kaldırır” cümlesi olarak algılamış ve kararını vermiştir.

Sonuç olarak bize göre doğru olmasa dahi Devlet Personel Başkanlığı'nca verilen görüşe göre disiplin kurulu'na yapılan itirazın kabul edilmesi halinde disiplin amirleri verilen disiplin cezasını ya hafifletecek ya da tamamen kaldıracaktır. Bu görüşle madde metninde yapılan hata düzeltilerek memurların aleyhine olan durum düzeltilmiştir. Yani verilen cezada Bakan tarafından ısrar edilmesi mümkün değildir.

2- Disiplin cezasında ses ve görüntü kaydı (gizli çekim) dikkate alınır mı?

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu gizli çekimlerle ilgili öyle bir karar verdi ki bundan sonra yeni bir dönem başlayacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Özellikle birçok kamu kurumunda memurlar hakarete ve aşağılanmaya maruz kalabilmekte ve amirlerin yaptığı hakaret ve aşağılama da yanlarına kar kalmaktadır.

Bu kararla birlikte şayet yapılan hakaret ve aşağılama veya suç oluşturan başka fiiller elektronik ortamda kayda alınırsa ve bu fiillerin o kişiye ait olduğu ispat edilirse adli yönden suç oluşturmamakla birlikte disiplin yönünden suç oluşturmaktadır. Ancak, mahremiyet ihlali oluşturarak gizli çekim yapmanın da TCK açısından suç olduğunun bilinmesi ve buna göre hareket edilmesi gerekmektedir.

Kararda; ceza yargılaması sonucunda, gizli kamera çekimlerinin ceza hukuku yönünden tek başına yeterli bir delil olamayacağı gerekçesiyle verilen delil yetersizliğinden beraat hükmünün, disiplin soruşturması sonucunda aynı delile dayalı olarak disiplin cezası verilmesine engel teşkil etmeyeceği ifade edilmektedir.

Bu kararla birlikte gizli kayıt çekmek suç olsa da kayıtta suç unsuru olması halinde ilgiler hakkında disiplin işlemi başlatılmasına yönelik önemli bir aşamaya gelinmiştir. Ancak, bizim önerimiz TCK'nın 133'üncü maddesini okumadan hiçbir memurun böyle bir işlem yapmamasıdır. Yani amirlerinin ikili görüşmelerdeki ifadelerini ses kaydına alarak şikayette bulunmamalarıdır. Aksi durumda ilgili amir hakkında idari işlem başlatılmakla birlikte ses veya görüntüyü kayda alan memur hakkında da adli işlem yapılabilir.

3- Tedviren görevlendirilen personel disiplin cezası verebilir mi?

….Başkanlığı taşra teşkilatında tedviren “vergi dairesi müdür yardımcısı” olarak görevlendirilen bir personelin bu unvana ilişkin olarak Gelir İdaresi Başkanlığı Disiplin Amirleri Yönetmeliği çerçevesinde disiplin amirliği yetkisini kullanıp kullanamayacağı sorusuna verilen cevapta; “….vekalet görevini düzenleyen mezkur madde kapsamında “vergi dairesi müdür yardımcısı” olarak vekaleten görevlendirilen bir personelin Başkanlığınız Disiplin Amirleri Yönetmeliği çerçevesinde disiplin amirliği yetkisini kullanabileceği mütalaa edilmektedir” ifadesine yer verilmiştir.

4- “Tekerrür” hükmünün uygulanmasında fiil karşılığı hafifletilerek verilen ceza mı yoksa disiplin cezasına konu fiil mi esas alınır?

Devlet memurları hakkındaki disiplin hükümlerine ilişkin tekerrürde, işlenilen fiil veya hal esas alınarak indirim sonucu verilen ceza esas alınmamaktadır. Yani ilgililerin geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmalarının göz önünde bulundurulması neticesinde uygulanan bir alt ceza yerine disiplin cezasına konu fiil veya halin karşılığı ceza esas alınır.
#Danıştay
#Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu
#Devlet memurları
9 yıl önce
Disiplin cezalarıyla ilgili doğru bilinen yanlışlar (2)
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?