|
Koçi Bey Risalesi’nin kamu yönetimindeki yansımaları

Zaman değişse de toplum ve devlet yapısındaki sorunlar isimler dışında fazla değişmemektedir. Bazen sorunlara ağdalı ve cafcaflı isimler verilerek sorunların tanımlanması sorunların özünü değiştirmemektedir.



Zaman içerisinde kamu yönetiminde idari reform ihtiyacı hep olmuştur ve bundan sonra da olacaktır. Bu bağlamda Koçi Bey Risalesi Osmanlı Devleti idare yapısında yapılan reform hareketleri içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Risale Osmanlı klasik döneminde idare yapısının nasıl işlediğini, kimlerin idari yapıda etkili olduğunu ve bozulmaların nasıl ortaya çıktığı konusunu açıklamada önemli bir belgedir. Bu belge incelendiğinde günümüzdeki idari sorunlarla birçok yönden benzeştiği görülecektir.



Koçi Bey'in devlet yönetimi ile ilgili tespit ettiği önemli aksaklıklar


1-
Yüksek dereceli memurluklara yapılan atamaların kişilerin liyakatlerine bakılmaksızın yapılması.


Koçi Bey yıllar önce bu sorunu dile getirmiştir. Liyakat yönetimin vazgeçme lüksünün olamayacağı en temel ilkesidir. Nitekim 657 sayılı Kanun'un üç temel ilkesinden birisi de liyakattir.



İşportacı yönetici atamasıyla maalesef yönetimde liyakat büyük darbe almıştır. Bir kurumun başına getirdiğiniz liyakatli bir yönetici, kurumu zirveye taşırken liyakatsiz bir yönetici ise oluşan birikimi yerle bir edebilmektedir. Bunlar, işlerinde son derece mahirdirler ve astlarını sürekli sıkıştırırlar, ama amirlerine karşı da sürekli el pençe divan dururlar. Sorunların her daim üzeri örtülür ve her şey güllük gülistanlıktır.



Bunlar işten anlamadıkları için emrinde çalışan memurlardan her konuda sürekli bilgi notu isterler. Yine amirlerine karşı yağcılıktan zaman bulup ta kendilerini yetiştirme zahmetinde bulunmadıkları için yaptıkları işlerden de anlamazlar. Yazı yazma kabiliyetleri de olmadığı için memurlardan basit veya zor olan her konuyla ilgili sürekli bilgi notu isterler. Bu durum artık memurları illallah dedirtir ve memurlar işten ziyade bilgi notu hazırlamakla akşam ederler. Birde bunlar sürekli iş takibi yaparlar. Maalesef aranan yönetici tiplemesi sürekli iş takibi ve temsille zaman geçirenlerdir.



Haklarını yemeyelim bunların gözü son derece karadır. İmza atmaktan hiç korkmazlar. O yüzden amirleri bunları çok severler. Nasıl olsa teftiş vb. şeylerde kalktı sayılır, öyleyse korkmaya gerek var mı?



2-
Atamaların liyakatten ziyade çevresel etkilerle yapılması


Liyakatten ziyade bazı makamlara yakınlığın atama kriteri haline getirilmesi yönetimde sıkıntılar oluşturabilmektedir. Liyakatli bir kişinin bazı makamlara yakın olması elbette atamaya engel olmamalıdır. Ancak, liyakatin yerini sadakat almaya başlayınca da bazı makamlara yakınlık atamada etkili olabilmektedir. Bunun yerine hem liyakat hem de sadakat aranabilse işlerde ciddi iyileşmelerin olduğu görülecektir. Sadakatten kastımız ise devlete olan sadakat olup, bunun dışındaki sadakatler yönetimi kemiren unsurlardır. Nihayetinde liyakatin bir kenara bırakılarak sadece sadakatin esas alınması halinde, kamu kurumlarında ciddi yönetimsel zafiyetler oluşmaktadır.



3-
Memurların görevdeki başarılarının gözardı edilerek görevden alınmaları


Memurların görevdeki başarılarının gözardı edilerek, çekememezlik ve kıskançlıklar sonucu çıkarılan dedikodular ile haksız yere görevden alınmalarını da Koçi Bey, bozulma sebebi olarak görmektedir.



Devlet yöneticilerinin kolayca görevden alınmaları, onları itaatkâr hâle getirmektedir. Bu durum ise doğruyu yapma ve âdil davranma yerine dalkavukluk yapmayı tercih edilir kılmaktadır. Üst düzey yöneticiler, görevlerinden kolayca ve sıkça alınmamalıdır. Aynı hükümette bakan değişikliği dahi bazen köklü bürokrat değişimini beraberinde getirmektedir. Elbette liyakat özelinde gerekli değişiklikler yapılmalıdır. Ancak, konu benim bürokratım ya da onun bürokratına indirgenirse tecrübe ve birikim heba edilmiş olur. Oturduğu koltuğa yük olmayan ve koltuğa güç veren yöneticilerin değiştirilmesi uzun vadede ciddi sorunlar oluşturacaktır.



4-
Rüşvetin devletin tüm kademelerinde yaygınlaşması


Koçi Bey'in üzerinde durduğu önemli bir bozulma nedeni de rüşvetin kamu yönetiminde yaygınlaşmasıdır. Hz. Peygamber'in; “Rüşvet alan da, veren de cehennemdedir” sözleri rüşvetin durumunu göstermektedir.



Bu çerçevede

rüşvet

,

dün de sorundu, bugün de sorundur, yarın da sorun olacaktır. Şu an kamu yönetiminin en önemli sorunlarının başında gelmektedir.

Bu nedenle olaya çok yönlü bakmakta fayda vardır.



Türk Ceza Kanunu'na göre rüşvet; Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlanması olarak tanımlanmıştır.



Yine yönetimde sıklıkla karşılaşılan bir diğer bozulma kaynağı ise irtikabdır. Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar etme sıklıkla karşılaşılabilmektedir.



Maalesef günümüzde rüşvetin ve irtikabın değişik versiyonları tedavülde yerini bulmaktadır. Örneğin denetim elemanı, denetim yaptığı özel bir şirketi sıkıştırarak bu şirketin her türlü fedakarlığı gönüllü olarak yapmasını sağlayabilmektedir. Eğer bu iş bir de organize halde yapılıyorsa şirket her şeyini teslim eder hale gelebilmektedir. Bir şirketin her türlü mahrem bilgisine rahatça ulaşabilen bir denetim elamanının öğrendiği gizli bilgileri nasıl kullanacağını tahmin dahi edemezsiniz. Bu bağlamda mahrem bilgilerin “Himmet” adı altında paralel yapıya finans kaynağı olarak kullanıldığına sıklıkla şahit olunmaktadır. “Himmet” adı altında Paralel Yapı'nın kamu yönetimine zerkettiği modern irtikap ve rüşvet yöntemleri kolay bertaraf edilecek gibi görülmüyor.



5-
Çeşitli iftiralar ile başarılı memurların öldürülmesi


Koçi Bey'in tespitinin güncel versiyonu ise günümüzde başarılı yöneticilerin isnat ve iftiralarla itibarsızlaştırılarak görevi bırakmak zorunda bırakılmasıdır. Bu yöntemi kamu yönetiminde “Paralel Yapı” belası sistematik hale getirmiştir. Bu yapı örgütlenemediği kamu kurumlarında engel olarak gördükleri yöneticileri itibarsızlaştırarak bertaraf ettirmişlerdir. Her geçen gün bu yapının kamu yönetimine yaptığı kötülükler birer birer ortaya çıkmaktadır. Önce yönetici dinlemeye başlanıyor, bilahare de tespit edilen sıkıntıların bazı bölümleri kırpılarak basında ifşa edilmek suretiyle itibar suikastıyla görevi bıraktırılması sağlanıyordu ya da istediklerini yapar hale getiriliyordu. Koçi Bey öldü ama tespit ettiği sorunlar güncel versiyonlarıyla hala devam ediyor.




#Koçi Bey
#Risalesi
#kamu yönetimi
8 yıl önce
Koçi Bey Risalesi’nin kamu yönetimindeki yansımaları
Paralel yobazın "Kertenkele"yle imtihanı
Düşmanlaştırmayan bir siyaset dili inşa etmek…
2024 yılında memurlara ödenecek dil kursu yardımı yüzde 84,21 oranında arttırıldı
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…