|
Tarım Bakanlığı'nda yapılan görevden alma ve atamaların derin analizi
Biraz garip ama Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nda yaşanan görevden almalar ve atamalar şimdiden personel üzerinde ciddi bir rahatlama sağlamıştır. Bu bakanlıkta görüştüğüm birçok personelin algısı bu yönde. Tarım sektörü dışından gelmesine rağmen şimdiden Bakan Çelik'e karşı büyük bir sevgi halesi oluşmuş bile. Halbuki genel olarak sektör dışından gelen, yani veteriner hekim veya mühendis olmayan bir bakana karşı olumsuz bir algı vardır. Ancak, şu ana kadar görüştüklerimde en ufak olumsuz bir algı duymadım.

Her iki bakan da Ak Parti tarafından atanmış kişiler olmasına rağmen bakan değişikliğiyle birlikte yaşanan rahatlamanın personel yönetimi açısından analizi gerekiyor. Çünkü, çağımızda kurumların en stratejik unsurunun insan kaynağı olduğu düşünülmektedir.

Atamalar ve görevden almalar niçin rahatlama oluşturur?

Bakanların uzun süre aynı yöneticilerle çalışması ister istemez ciddi bir duygusallık oluşturabilmekte ve görevden almaları zorlaştırmaktadır. Prensip olarak hak etmeyen hiçbir atamanın ve görevden almanın yapılmaması gerektiğini savunanlardanım. Ancak, görevden alınması gereken birinin de yıllarca görevde tutulması ciddi sıkıntılar oluşturabilmektedir. Çünkü, yaptığı işlerin görevden alınmasını gerektirdiği halde alınmaması bu kişileri daha da rahat hareket eder hale getirmektedir. Nasıl olsa hangi yanlışı yaparsa yapsın bakan istemedikçe yöneticilere hiçbir şey olmuyor hissi yaygınlaşmakta ve personelde adalet duygusuna güven zayıflamaktadır. Bu durum ise yanlış yapılan iş ve işlem sayısını arttırabiliyor.

Yöneticilerin ya verilen talimatları yapmak için yol bul, bulamıyorsan yol aç ya da yoldan çekil prensibi personel üzerinde ciddi baskı oluşturabilmektedir. Bu kapsamda, yıllardır bu baskıdan bunalan personel açısından hem görevden almalar hem de yerlerine yapılan atamalardaki isabet psikolojik olarak ciddi bir rahatlama oluşturmuştur.

Bu çerçevede, Tarım Reformu Genel Müdürü, TMO Genel Müdürü, TİGEM Genel Müdürü, Gıda ve Kontrol Genel Müdürü ve Destek Hizmetleri Daire Başkanı görevden alınarak bunların yardımcıları göreve getiriliyor. Göreve getirilenler hakkında ittifakla isabetli atama yapıldı deniliyor ve teşkilatta ciddi bir rahatlama gözlemleniyor.

2011 yılında TMO Genel Müdürü'nün yaptıklarını yazmıştım

Bu köşedeki 31 Temmuz 2011 tarihli yazımda “Kamu kurumları lojman kiralayabilir mi? İbretlik bir olay" başlığıyla TMO Genel Müdürlüğü'nde yaşanan olumsuzlukları okuyucularımla paylaşmıştım. Ancak, aradan geçen 4 yıl sonra Sayın Faruk Çelik son derece isabetli bir kararla bu genel müdürü derhal görevden alıyor. Keşke bu kadar gecikilmeseydi.

2011 tarihli yazımda bakın ne yazmıştım; “Kamu Konutları Yönetmeliği'nin kiralama suretiyle konut sağlanmasını düzenleyen 4'üncü maddesinde hangi makamda bulunanlara ve hangi hallerde lojman kiralanabileceği belirtilmiştir. Buna göre bütçelerinde yeterli ödeneğin bulunması kaydıyla, bağlı ve ilgili bulunulan Bakanlığın teklifi, Maliye Bakanlığı'nın uygun görüşü üzerine Başbakanlık'tan izin alınması suretiyle kamu kurum ve kuruluşlarının diğer personeli için de konut kiralanabilmektedir.

Kurumun istediği kadar lojmanı olsun. Her şey mevzuata uygun olduğu takdirde kim ne yapabilir ki? Eğer mevcut lojmanlar kurum amirinin hoşuna gitmiyorsa ve Başbakanlık'tan izin almak da zorsa uygun bir Bakanlar Kurulu Kararnamesi'nin içerisine yazacağınız ve kimsenin de fark edemeyeceği bir ibareyle bu engel de aşılarak lojman kiralanması mümkündür. Bu olur mu demeyin kamuda her şey mümkün. Örnek mi istiyorsunuz işte size bir örnek:

Bakanlar Kurulu'nun 2009/15095 sayılı Hububat Ürünü Alımı ve Satımı Hakkında Kararında yer alan; “TMO, Ana Statüsü ve bu Karar kapsamındaki faaliyetleri yerine getirmek ve satın aldığı ürünleri işlemek amacıyla tesis, imalathane, idari bina, lojman, depo, arazi, malzeme, demirbaş ve gerekli diğer araç ve gereçleri satın almaya ve kiralamaya yetkilidir" hükmü gereğince ilgili genel müdüre lojman kiralamasına müsaade ettirilir ve hiçbir bakanın da ruhu dahi duymaz.

Kararnameye ilk baktığınızda TMO Genel Müdürlüğü'nün personelinin ihtiyaç duyduğu lojmanlar için kiralama yapılması anlaşılmıyor. Çünkü, kararnamenin adı hububatla ilgili, uygulama ise tam tersine. Başta genel müdür için olmak üzere lojman kiralamasına gidiliyor. Öğrendiğimiz kadarıyla genel müdür için kiralanan lojmana yaklaşık 2.500 TL, diğer personeller içinse azami 600 TL lojman kirası ödeniyor.

Ümit ediyoruz ki Başbakan'ın ve ilgili bakanın bu işten haberi vardır? Hububat alım kararnamesine böyle bir ibare yazarak mevcut lojmanlar varken lojman kiralatmak ve bakanlar kurulundan bu kararnameyi geçirmek de ayrı bir konu. Bunlar bildiklerimiz, bilmediğimiz daha niceleri var kim bilir? Yanlış anlaşılmasın bu iş sadece bu kuruma münhasır değil. Özellikle kurullarda bu iş zaten vakayı adiden olmuştur. Nasıl olsa her şey mevzuata uygun ve harcanan Devlet kesesinden. Peki düşük ücretli memur ne yapacak?"

Uzunca bir süre paralelle ilgili adım atılamadı

Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan'ın paralel yapıyla yaptığı mücadeleyi maalesef birçok bakanlıkta göremedik. Bu bağlamda, uzunca bir süre bu bakanlıkta paralel yapıyla etkin mücadele edilemedi ve paralel yapı elamanları en rahat günlerini geçirdi. Özellikle TAGEM ve Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu'ndaki paralel yapı elemanlarına dokunulmamıştır. Öyle ki bu bakanlığın ilgili kurumlarında paralel yapıyla ciddi bir mücadele yapılmamıştır. Gelinen noktada Sayın Bakan'a ciddi işler düştüğünü ifade etmek isteriz. Kısa sürede atılan olumlu adımlar, güzel işlerin habercisidir diye düşünebiliriz.


Yaşananların düşündürdükleri ve alınması gereken tedbirler

Uzun süreli yönetimlerde maalesef duygusallıklar ön plana çıkabilmektedir. İster bürokrat olsun isterse bakan bu durum fark etmiyor. Bunun içindir ki bürokratların aynı görevde belirli süre görev yapmalarının hukuki alt yapısı kurulmalıdır. Bu süre de bilimsel olarak 4-5 yıl arasında değişmektedir. Bu süreler uzadıkça emanet duygusu yerine kurumların sahipleri gibi hareket etmeler başlıyor. Ne yaparsa yapsın kendisinden hesap sorulmayacağı algısı oluşuyor. Kaldı ki bilimsel olarak da uzun süreli yöneticilerde yönetsel körlükler oluştuğu ifade edilmektedir. Şayet bir müsteşar/genel müdür veya kurum başkanı çok başarılıysa başka bir görevde değerlendirilmelidir. Aksi durumlarda ciddi yönetimsel sıkıntılar oluşabilmektedir. Neler mi yapılmalı? Mutlaka genel müdür ve üstü görevler için sözleşmeli dönem başlatılmalı ve bir yıllık deneme süresinden sonra maksimum 4-5 yıllık sözleşmeler imzalanmalı ve süre sonunda görev kendiliğinden sona ermelidir. Zaten bir yönetici için bu süre başarılı işler için yeter de artar bile. Başarılı olan yöneticiler de başka görevlerde değerlendirilmelidir.
#Tarım Bakanlığı
#analiz
#atama
8 yıl önce
Tarım Bakanlığı'nda yapılan görevden alma ve atamaların derin analizi
Baloncuğun son sözü
Prens Sabahattin"in görüşleri
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar