İsimleri Aya ve Ahmed.
İkiz bebekler…
İnsanlığın ayaklar altına alındığı, ölümün her daim adım adım takip ettiği coğrafyadan, Suriye'den veda ettiler bu kanlı dünyaya.
Henüz yaşlarına dahi girememişlerdi.
Savaştan, gözyaşından, katliamdan ve ölümden başka bir şey görememişlerdi o minnacık hayatlarında.
Rusya ve İran'ın katkılarıyla hazırlanan ve Esed'in başrolde olduğu filmde sadece figürandılar.
Dünyanın farklı coğrafyalarından yüzlerce aktörün yer aldığı bu oyunda figüran olmayı onlar seçmemişti.
Filmin altıncı sezonunda senaryoya dahil edildiler.
Tıpkı onlardan önce bu ölüm oyununda yer almak zorunda bırakılan yüzbinlerce çocuk gibi…
Yönetmene göre rolleri basitti ve filmde hiç diyalogları yoktu.
Çünkü seslerinin duyulması istenmiyordu.
Çünkü konuşurlarsa söyleyecekleri çok sözleri vardı.
Hep sustular, hep susturuldular.
Rusya ve İran'ın sınırsız destek sağladığı ve Esed'in tetiği çektiği
sahnede kendilerine biçilen rolün sonuna gelmişlerdi.
Rollerini (!) beklediler ve öldüler…
Yusuf Abdülhamid.
Aya ve Ahmed'in babası.
Dünya, Yusuf'u çocuklarını toprağa verirken ki haykırışları ile tanıdı.
Çocuklarını tabuta koymadan mezarlığa kadar kendi elleriyle taşıdı.
Bırakmadı, bırakamdı.
Ve kendi elleri ile verdi yavrularını toprağa.
Sadece çocuklarını mı ?
Hayat arkadaşını, biricik eşini de kaybetmişti Yusuf aynı anda.
tanımı yetersiz kalıyor Yusuf için.
Sadece
yeterli.
Adının anlamı gibi.
Omuzlarında o kadar ağır bir yük taşıyordu ki o yükün ağırlığına dayanamadı ve sadece Allah'a sığınırken dilinden şu cümleler döküldü.
“
Adının anlamı gibi sadece
Yusuf.
Dünya, Yusuf'u ikiz bebeklerinin ölü bedenlerini kucağına alırken sarfettiği bu cümleler ve çocuklarını bu dünyada son kez kucağına alırken çekilmiş o fotoğraf karesi ile tanıdı.
Ondan sonrası yine bildiğiniz gibi.
Senaryoda yer alan birkaç ajitasyon içeren mesaj ve bir çay kaşığı suni gözyaşı…
Aylan bebekte, Ümran bebekte olduğu gibi…
Binlerce masum minik bedenin bu dünyada kan ve ölümden başka bir şey görmeden ayrılmak zorunda kaldığı gibi…
Sustular, susuyorlar, susacaklar.
Suriye duvarlarından…
Çocukların katledildiği bu savaşı kim kazanabilir ki artık?
