|
"Neler oluyor bize?" mi oldu şimdi?
Önce “başkanlık” sistemi konusunda Davutoğlu'nun “
Başkanlık sistemini savunursam kendimi inkâr etmiş olurum
” yalanını ortaya attılar sonra da o yalan etrafında dolanıp
Ak Parti'de görüş ayrılığının, bölünmenin ilk somut sinyali
haberlerini imzaladılar.


Uydurdukları yalan inanıp köşelerinde bu sözde ayrılığın sonuçlarını bile tartışmaya başladılar. Nerede, nasıl duracaklarının sinyallerini verip, yarın oturacakları koltukların ebatlarını hesaplama hayallerine daldılar.



Davutoğlu'nun “

Böyle bir ifadem olduğunu bulsun birisi çıkarsın ben özür dilemeye hazırım

” cümlesiyle hayallerini suya düşürdüler. Ama bir kere gözlerini karartmışlardı. O kriz çıkmalı, o ayrılık olmalı ve bulundukları pozisyon kaybolmamalıydı.



Kayboldu…



Daha sonra Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın birlikte katıldığı bir programda

cam şişe-plastik şişe

detayına gözlerini diktiler. Acaba buradan bir şey çıkarabilir miyiz? hesabına girdiler.



Hesap tutmadı.



Yetinmediler.



Yılmak yok, yola devam

mottosuna alışkın olan bu abla ve abiler bir kez daha

bismillah

dediler, AK Parti'de MKYK'nın teşkilatı atama yetkisini tekrar geri almasını fırsat bildiler. Bildikleri fırsat bindikleri ağacı da rahatsız edince delinin taş attığı kuyunun etrafında toplanıp

Neler Oluyor Bize?

şarkısını koro halinde söylemeye başladılar.



Kimisi hatasının farkına vardı kimisi ise yanlışının etrafında doğrusunu arama çabasına daldı.



Sahne hazırdı ve ortam tam bir şenlik havasıydı.



Birisi bir türkü çığırıyor, türküyü bilmeyenler de alkış tutarak kendisini sahneye atma gereği duyuyordu.



Öyle ya figüran, oyuncu ya da bilmem ne…



Orada olmalıydı



Korodan ziyade bir müzikal havasının hakim olduğu sahnede evet bir oyun dönüyordu ama o oyunda yönetmen ortalıkta yoktu.



Hz. Ömer Adaleti ve Hz. Hamza Heybeti


“Terörle topyekûn başlatılan mücadele kararlılıkla devam edecek” son zamanlarda en sık duyduğumuz bu cümledeki

topyekûn

'un anlamı bugün alınan başarılı sonuçların da anası.



Sadece güvenlik güçlerini esas alan yakın tarihin karanlık sayfalarına gömülmüş bir terörle mücadele anlayışından bahsetmiyoruz. Çünkü terörle mücadeledeki bu değişimin nedeninin terörün uğradığı

mutasyon

olduğunu biliyoruz. Mücadelenin dününü okuyup, bugününe bakıyor, yarınının temellerini atıyoruz.



Tüm bunları yaparken de sadece askeri değil, sosyolojik, psikolojik, ekonomik, kültürel değerleri aynı terazide tartıyoruz.



Şuna şüphe yok:



Hz. Ömer'in hayatındaki adaleti, Hz. Hamza'nın Bedir Savaşı'ndaki heybeti bu mücadelenin en büyük rehberi.



Hal böyle olunca ve;


Dillerinden düşürmedikleri barış kelimesinin yüreklerinde karşılığının

savaş

olduğu anlaşılınca…



Açtıkları hendeklere özerklik hayallerini defnetmeye başlayınca…



Serhildan çağrıları

bölge halkının

çığlıklarında yok olunca…



Kandil'in isteklerini Ankara'da dillendirip muhatap alınmayınca…



Olması gereken buydu.


Ankara haftaya dokunulmazlıkların kaldırılmasında

ikinci rauntla

başlıyor. Komisyondaki ilk rauntun izleri hala taze. HDP'li vekiller toplantı salonunu bir ringe çevirerek amaçlarına ulaşmıştı. İkinci görüşmelerde de çok farklı bir tablo olacağını sanmıyorum.



Terör ateşiyle pişirdikleri ekmekleri, kaos masasında yiyerek besleniyorlar; Ve adalet masasında yiyecek ekmekleri olmadığını biliyorlar.



1 Mayıs'ın ardından akıllarda kalanlar…

  1. · Gaziantep'teki terör saldırısının ardından şehit olan meslektaşlarının ardından kaldırımda gözyaşı döken
    gerçek emekçiler
    .
  2. · Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bir ilke imza atarak İşçi Bayramı'ndan Çankaya Köşkü'nde işçileri ağırlaması.
  3. · 1 Mayıs öncesi halkı meydanlara inmeleri konusunda uyaran
    Kılıçdaroğlu
    'nun ortamlarda görünmemesi.
  4. · CHP ve HDP'nin de destek verdiği Bakırköy Meydanı'ndaki kutlamalarda açılan “
    İmam Hatip'ler Kapatılsın
    ” pankartı ve o meydanda kutlamaların askıda kalması.
  5. · Geçtiğimiz yıllara nazaran sayılarında düşüş olsa da “
    taksim olmazsa olmaz”
    diyenlerin trajikomik halleri.
  6. · Kutlamaları HAK-İŞ'in Sakarya'da, Memur-Sen'in Kahramanmaraş'ta, Türk-İş'in de Çanakkale'de gerçekleştirmesi.


#1 Mayıs
#Başkanlık sistemi
#Politika
8 years ago
"Neler oluyor bize?" mi oldu şimdi?
Kâbe, Beytü"l Mamur ve Zemzem Tower ya da modernliğe boğdurulmak istenen asalet
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir