|
Yeni Fırat Kalkanlarına İhtiyacımız Var

Türkiye yeni güvenlik konseptiyle, farklı bir güvenlik anlayışıyla artık sahada olacak. Sineklerle uğraşmak yerine artık o sineklerin yuvalandıkları, hayat buldukları bataklıkları kurutacak.



Söz konusu tehdit neredeyse sınır içi ya da sınır dışı gözetilmeden yerinde imha edilecek. Uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanan Türkiye tüm bu adımları atarken ikinci bir ülkenin ya da kurumun onayı ya da görüşüne ihtiyaç duymayacak.



Tıpkı Fırat Kalkanı Harekatında olduğu gibi.



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Çarşamba günü açıkladığı yeni güvenlik stratejisinin hemen ardından Suriye'nin kuzeyinde konuşlanan PYD/PKK hedefleri tam isabetle vuruldu.



Süreklilik esastır anlayışı göz önünde bulunduruldu ve o hedeflere operasyonlar devam etti.



Aynı durum sadece Suriye için geçerli değil, gerek görüldüğü takdirde Irak'ta da uygulanacak.



Türkiye'nin bu adımı hiç şüphesiz ki bölge dengelerini de değiştirecek. Çünkü hesapta olmayan bu kararlılık sözde Musul'u DAEŞ'ten temizleme planlarını da altüst edecek.



Amerika'nın başında olduğu ve direktifleri ile kuklalarını yönettiği Musul Operasyonunun asıl amacının DAEŞ olmadığını kanıtlayan onlarca delil masada.



DAEŞ'i imha etmeden Suriye'ye sürmek isteyen, bunu yaparken de bir mezhep çatışmasını körükleyerek kaostan dibine kadar yararlanmayı amaçlayan “Musul Balonu” Türkiye'nin bu hamlesi ile sönmüş olacak.



Çünkü DAEŞ bir terör örgütü ve bulunduğu yerde imha edilmeli.



Çünkü PYD bir terör örgütü ve bulunduğu yerde imha edilmeli.



Çünkü mezhep çatışması sadece bir şehri değil; ülkeyi hatta bölgeyi yakabilecek bir potansiyele sahip ve izin verilmemeli.



Oynanan oyuna en etkili cevap ancak böyle bir güvenlik anlayışı verilebilirdi.



Ve yeni güvenlik konsepti ilk meyvelerini vermeye başladı.



Türkiye'nin Suriye'deki terör hedeflerini vurmasının ardından ilk tepki Esed'den geldi. Türk savaş uçaklarının Suriye'nin hava sahasına girmesi halinde düşürüleceğini açıkladı.



Ülkenin kuzeyini ele geçiren ve ülke içinde yeni bir ülke kurmak için son gaz çalışmalarına devam eden PYD'ye sahip çıkan Esed'in bu hamlesi aslında kimin, nerede, nasıl durduğunu da göstermesi bakımından önemli oldu.



Bu açıklamanın ardından benzer bir söylem de Esed'in hamisi Rusya'dandı; endişeli olduğunu açıkladı.



Suriye'de katlettiği yüzbinlerce masum sivili görmeyen, ülkenin bu hale gelmesinin en büyük sebebi Rusya, Esed'in Türk uçaklarını vururuz açıklamasına da “Suriye egemen bir devlet” sözleriyle destek çıkmış.



ABD kanadına baktığımız zaman da pek farklı bir tavır göremedik.



Türkiye'yi müttefik olarak gören ama Türkiye'nin terörist ilan ettiği örgüte en büyük desteği veren ABD, PYD hedeflerinin vurulmasını “koordine edilmemiş eylem” olarak tanımladı ve PYD'ye değil, DAEŞ'e odaklanılmalı talimatını verdi.



Türkiye'nin bu önemli adımı bu ülkelerin farklı cephelerde olmalarına rağmen söz konusu kendi çıkarları olunca aynı cephede nasıl birleştiklerini de gözler önüne serdi.



Türkiye'de haliyle kendi çıkarlarını gözetecek hamlelerle artık sahada olacak.



Bunun artık farkındalar.



Fırat Kalkanı Operasyonu, muhaliflerin yeniden denkleme girmesini sağlarken, Türkiye'nin Suriye konusundaki pozisyonunu da güçlendirdi.



Her şey çok hızlı gelişiyor.



Duran, bekleyen, izleyen yok olmaya mahkum.



Çok farklı alanlarda çok farklı ittifaklara şahit olabiliriz.



Zaman bu zaman..



Yeni Fırat Kalkanlarına ihtiyacımız var.

#Fırat Kalkanı
#Suriye
#Musul
7 yıl önce
Yeni Fırat Kalkanlarına İhtiyacımız Var
ABD ile F-35 görüşmeleri: Roma zirvesinden nasıl bir sonuç çıkacak?
Kırık bir aşk hikayesi
AK Parti Kongresi ve sonuçları...
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru