|
GSYH refahı yansıtmıyor

Bugün Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) refah artışının temel göstergesi olarak kabul edilmektedir.



Ekonomik büyüme anlamına gelen GSYH'daki dönemsel gelişmeler de toplumsal refahı temsil noktasında tartışılmaktadır.



GSYH hesaplamasında ilk çalışmayı yapan Kuznets de “bir toplumda üretilen katma değerin parasal değerini ölçmeye çalıştığı milli gelirin toplumun refahını tam temsil edecek gösterge olamayacağını” belirtmiştir.



Marshall yardımları, BM üyeliği ve batılı toplumların diğer kurumlarına (G8, G 20, OECD gibi) katılım için ülkelerin GSYH hesaplaması zorunlu hale getirilmiştir. Bir anlamda uluslararası standart bir ölçü birimi olarak GSYH kullanımı baskılanmıştır.



**



Standart bir GSYH ülkelerin gelişmiş, gelişmekte olan ve az gelişmiş sınıflandırmasında temel gösterge alınmaktadır.



Bu sınıflandırmayla sermaye akışları yönlendirilmekte, sayısal göstergeler ışığında ekonomik büyümü-küçülme ölçülerek gerektiğinde iktidarlar belirlenmektedir.



**



Bugün GSYH'nın refahı ne ölçüde temsil ettiği tartışılmaktadır.



TÜİK 2004-2008 döneminde yaptığı milli gelir hesaplarının güncellemesiyle bir günde 2006 yılının GSYH'sini yüzde 31.6 artırmıştır.



Yine Gana'da benzer şekilde 2010 yılında yapılan güncellemeyle milli gelir yüzde 60 artmıştır.



Sadece hesapsal düzenlemelerle GSYH artışı toplum refahında hiçbir etkide bulunmamaktadır.



Yani, güncellemeyle hem geçmişle bugünü, hem de ülkelerarası kıyaslama yapmak zorlaşmakta ve zaman zaman da anlamsızlaşmaktadır.



**


Yine GSYH hesaplarına giren değişkenlerin refah artışını ne ölçüde temsil ettiği ile ilgili de tartışmalar söz konusudur.



Örneğin; terör olaylarından kaynaklanan silah ve mühimmat üretimi GSYH'yı artırıyorsa refah artışı bunun neresinde.



Yaşanılan yoğun trafik nedeniyle artan benzin talebi, rafinerilerin benzin üretimini ve dolayısıyla GSYH'yı artırıyorsa refah artışı bunun neresinde?



Bir anlamda insanların stresi, siniri, zaman kaybı artışı pahasına GSYH artıyor.



**



Samuelson'un GSYH hesaplarındaki yanlışlığı gösterme anlamında verdiği örnek de ilginç. “Bir kişi hizmetçisiyle evlenirse GSYH azalır.”



Yine kadınların piyasada iş bulmasıyla (daha önce ev kadını olarak yapıtığı) çocuk bakımı, yaşlı bakımı, temizlikçi sektöründe yeni hizmet talebi ve artan iş imkanları da milli geliri artıracaktır.



Ayrıca, GSYH hesaplarına girmeyen ama öz tüketime yönelik mal ve hizmetler söz konusu.



Kayıt dışı kalan mal ve hizmetler yüksekse GSYH düşük kalacaktır.



Bu durumda GSYH ülke refahını ne ölçüde yansıtacaktır?



**



GSYH'ya alternatif refah ölçüsü arayışları da hızla devam etmektedir. BM “İnsani Gelişmişlik Endeksi”, OECD “Daha İyi Yaşam Endeksi” gibi çalışmalara yönelmiştir.



Ancak en büyük ilham kaynağı Bhutan Krallığının uygulaması olmaktadır. Bhutan Krallığında 40 yıldan fazla süredir GSYH'den ziyade Gayrisafi Milli Mutluluk (GSMM) göstergesi kullanılmaktadır.



GSMM; sürdürülebilir gelişim, kültürel değerlerin korunması ve tanıtımı, doğal kaynakların korunması ve iyi yönetim şeklinde 4 temel unsurdan oluşmaktadır.



Ancak bu alternatif göstergeler gelişimin sadece sübjektif yönüne odaklanmaktadır.



**



Sonuç olarak günümüzde GSYH hem ekonomik gelişmeleri hem de refahı ölçmede yegane ölçüt olarak kabul edilmektedir.



Yapılması gereken GSYH ölçütünden vazgeçmek değil, daha kapsamlı sosyo-ekonomik göstergeleri de ekleyerek refahı daha fazla temsil edebilecek bir yapıya kavuşturmaktır.




#GSYH
#Kuznets
#GSMM
#TÜİK
7 yıl önce
GSYH refahı yansıtmıyor
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi