Konsey, belirli bir konuda ilgili tarafların bir araya gelip tartışmaların yapıldığı bir platform olarak tanımlanmaktadır.
ise; merkezi yönetimin, yerel yönetimin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve sivil toplumun ortaklık anlayışıyla, hemşehrilik hukuku çerçevesinde buluştuğu; kentin kalkınma önceliklerinin, sorunlarının, vizyonlarının sürdürülebilir kalkınma ilkeleri temelinde belirlendiği, tartışıldığı, çözümlerin geliştirildiği ortak aklın ve uzlaşmanın esas olduğu
ifade etmektedir.
bu anlamda
işlevi görür.
Ruhunda demokrasinin temel çıkış noktasını oluşturan
düşüncesi var.
**
Şehirler üç beş kişinin yönetimine bırakılmayacak kadar önemli.
Onun için
yapısına ihtiyaç var ki tam da bu amaçla kent konseyleri kurulmuş.
Ancak, çok büyük beklentilerle ihdas edilen ( mevzuatla çok görev yüklenen) kent konseylerinin
.
**
5393 sayılı Belediye Yasasında yer alan, harcamalarının doğrudan belediye bütçesinden karşılanabileceği hükmü, kent konseylerini
haline getirmiş.
Yüzlerce kent konseyi var ama ses getiren, ciddi argümanlarla belediyelere yol gösteren, halkın ortak taleplerini belediye meclisine taşıyıp çözüm üreten bir yapı şu ana kadar ortaya çıkmamış.
**
Kent konseylerinin maddi (mali) bağımlılığı onların sivilliğini alıp götürmüş, belediyelerin kültür daireleri mesabesine taşımıştır.
Birilerine makam işgal etme hazzı yaşatma ötesine geçememiştir.
“Çok sayıda reis az sayıda kızıl derili” aforizması tam da bu duruma uyuyor.
**
Üyeler, meclisler, yürütme kurulları, başkanlar, toplantılar ve kısır tartışmalar.
Ortaya konan bir ürün yok.
Hoş bir ürün getirilse de senede 2 kez toplanan genel kuruldan geçirilmesi ve belediye meclisine tavsiye niteliğinde bir karar olarak sunulmasından öte bir anlamı yok.
Kent konseylerinde alınan kararları belediye meclisi değerli görürse (isterse) gündeme alıyor, kent konseyine ve kamuoyuna bilgi veriyor.
Şehirlerin yaşadığı karmaşaya nefes aldıracak, yol gösterecek, şehir yöneticilerini uyaracak bir müdahale iradesi, vizyonu ve fikri ne yazık ki yok.
Ayrıca, bugünkü tablo “birçok
(demokratik katılıma, kamuoyu görüş ve beklentilerine aracılık edecek bir istişari kuruma)
da gösteriyor.
**
Kent konseyleri bir üst akil topluluğu, ortak aklın merkezi olma düşüncesinin pratiğidir.
Oysa cari mevzuat onları sadece tavsiyede bulunan sivil bir yapı konumuna indirgemiştir.
Bütçesi yok, yeri yok, personeli yok, resmi yazışmaları bile yazacak sekreteryadan yoksun, tamamen gönüllülük esasına dayalı ve çok önemli misyon yüklenilen bir kurum.
**
Kent konseyleri belirlenen amaçları gerçekleştirmesi için;
haline getirilmelidir..
Belediyelerle olan katı vesayet bağı kesilmelidir.
Mali bağımsızlık, idari bağımsızlığı da beraberinde getirecektir.
Genel bütçe vergi gelirlerinden veya bazı yerel harçlardan pay aktarılabilir.
Bütçesi temsil ettiği şehrin belediye bütçesine oranlanmalı.
Özgürlüğün olmadığı yerde yeni düşünce, yeni arayışlar, yanlışa dur diyecek hareketler söz konusu olamaz.
**
; kent konseylerinin beklentilere cevap verebilmesi için belediyeden bağımsız, özerk, (ayrı bütçesi, personeli ve binası olan) bir kurumsal yapıya kavuşturulması kaçınılmazdır.