|
Spekülatif döviz işlemlerine vergi

Son günlerde döviz kurlarıyla, daha çok dolar kuruyla ekonomiyi özdeşleştirdik adeta. “Ne olacak bu doların hali" denilerek piyasaların kaygı ve belirsizlik içinde yol almaya çalıştığına şahit oluyoruz.



Belirsizlik ve karamsarlık havası piyasa aktörlerini bekle gör pozisyonuna zorluyor.



Bu durum hükümetin piyasaları canlandırma düşüncesiyle aldığı ekonomik kararların etkilerini de sınırlıyor.



**


Piyasalardaki olumsuz havayı dağıtmak için döviz kuru oynaklıklarına son vermek, finans piyasalarına istikrar kazandırmak gerekiyor.



Aslında döviz kuru oynaklıklarının kontrol altına alınması için neler yapılacağı tartışmaları yeni değil.



Nobel ekonomi ödüllü James Tobin 1970'li yıllarda konuyu gündeme taşımış ve döviz kurlarında dalgalanmaya neden olan spekülatif amaçlı (kısa dönemli)

döviz işlemleri üzerine

düşük oranda bir (% 0,1-%0,5 oranında)

vergi

konulmasının

spekülatif amaçlı döviz alım-satımını sınırlayacağını

öne sürmüştür.



**


Düşük düzeyde alınacak bir

verginin

, işlem sıklığı arttıkça vergi yükü artacağından (bir işlemde % 0,5 olan bir vergi, hergün işlem yapıldığında, 240 işgününde % 120'ye ulaşır),

spekülatif işlemleri azaltacağı

,

kurlara istikrar kazandıracağı

ve

uzun vadeli yatırımları teşvik edeceği

belirtilmektedir.



Tobin'in vergi önerisi 1970'li yıllarda finans piyasaları çok gelişmediğinden (uluslararası sermaye hareketleri kısıtlı olduğundan) dikkate alınmadı. Fakat 1982 dünya borç krizi ve sonrasında ülkelerin yaşadığı finansal krizler finans piyasalarının serbestliğinin sorgulanmasını gündeme getirmiştir.



1994 Meksika krizine vurgu yapan Tobin; “

Meksika krizi piyasaların serbest bırakılmasının her zaman iyi sonuçlar vermeyeceğin açık olarak göstermiştir

" ifadesiyle piyasalara (sermaye hareketlerine) müdahale edilmesini savunmuştur.



1997 G.Doğu Asya, 1998 Rusya, 1999 Brezilya, 2000/2001 Türkiye, 2002 Arjantin finansal krizleri ve 2008 küresel krizi Tobin vergisini tekrar gündeme getirmiştir.



**


Tobin tek bir ülkenin değil, dünyanın genelinde döviz işlemleri üzerine bir vergi önermiştir. Ülkelerarası mutabakat sağlamak zor olduğundan, ülkeler bireysel olarak bu vergiyi uygulama yoluna gitmişlerdir.



Çok sayıda ülke finansal işlemler üzerine ( döviz ve hisse senedi) vergi koyma uygulamasına geçmiştir. Avrupa Komisyonu AB ülkeleri için bir taslak hazırlamış ve en geç 2018 yılında uygulanması kararı alınmış.



Çin bir taslak vergi teklifi hazırlamış. Fransa ve İtalya finansal işlem vergilerini devreye sokmuş. Bir dönem İsveç'te uygulanmış. Japonya, Avustralya, Brezilya, ABD çeşitli dönemlerde Tobin vergisi benzeri bir vergi uygulamaya koymuşlardır.



Yani vergi konusu yeni değil, uygulamalar var ve tecrübelerden hareketle denenebilir bir vergi.



**


Sermaye hareketlerinin önünde engel olmaması, sermayenin hızlı giriş ve çıkışları finans piyasaları gelişmemiş ekonomilerde yüksek tahribatlara (krizlere) neden olmaktadır.



Global ölçekte devasa boyutlara ulaşan döviz işlemlerini (spot, türev v.s.) özellikle spekülatif, kısa vadeli olanlarını kısıtlamak gerekiyor.



Sermaye hareketlerinin serbest bırakılması ve gittikçe de devasa boyutlara ulaşmasının arkasında sermayenin verimli alanlara yönelerek büyümeyi, istihdamı, üretimi artıracağı teorik düşüncesi var.



Oysa kısa dönemli spekülatif sermaye hareketleri, büyüme bir yana, belirsizliğe, kırılganlığa neden olarak kurları oynak hale getirmekte ve finansal krizlere zemin hazırlamaktadır.



Son yıllarda yaşanılan finansal krizlerin arkasında kontrol edilemeyen spekülatif döviz kuru hareketleri olduğu açık.



**


Döviz kurlarını istikrara kavuşturmak için önerilen

finansal işlem vergisi

(

Türkiye için sadece spot döviz işlemleri üzerine konulabilir

) son dönemde zirve yapan kur oynaklığını stabilize etmede önemli bir hamle olacaktır.



Aynı zamanda Merkez Bankasının piyasa likiditesini kısarak gerçekleştirmeğe çalıştığı kurların istikrarına önemli destek de sağlayacaktır.



**


Artık döviz kuru oynaklığına odaklanan ekonomi gündemi reel sektörün uzun vadeli yatırımları düşüneceği bir iklime taşınmalı.



Popüler karalar değil, Türkiye gerçekleri ve uzun vadeli hedefleriyle uyumlu ekonomik kararlar alınmalı.



İlk adım kurlara istikrar kazandıracak

döviz işlemleri vergisiyle

atılabilir.


#Merkez Bankası
#Döviz işlemleri
#Nobel ekonomi ödüllü
7 yıl önce
Spekülatif döviz işlemlerine vergi
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti