|
Mozaik/leşmek/ten ne çıkar?

Tek sesli, tek boyutlu ulus projesinin çıkmaz sokak olduğu, bu projenin ne yeni bir ufuk ne de soluk üfleyecek birikimden mahrum olduğu, bu ülkeyi bir yere taşıyamayacağı, nefesini tıkadığını görmeyen yok. Sadece, bunu sesli olarak dillendirmeyenlerin varlığından söz edilebilir. Onların kaygısı da sınıfsal konum/statükolarını koruma endişesinden kaynaklanıyor.

Bu tıkanmışlığın yüksek sesle ifade edilmesi, handiyse “devlet politikası” haline gelmesi kulağa hoş geliyor. Mesele de burada başlıyor zaten. Madem tek boyutlu bir kalıba indirgenemeyecek kadar zengin kültürel zenginliğe sahibiz o halde bunları sahiplenelim demek isteniyor.

Bu zenginlik gündelik siyasetin dilinde birden ''mozaikleşme''ye, güdükleşmeye başlıyor. Hafızanın tazelenmesi, zihnin uyuşukluğunu atması, ışığın karşısında kamaşan gözlerin açılması zaman alacak gibi görünüyor.

Siyasi partiler mozaik liste yarışına girdiler. Önce AKP Türkiye mozaiğini açıkladı. Kimler yoktu ki bu mozaikte. Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş, Pir Sultan Abdal, Hacı Bayram Veli, Yunus Emre, Mevlana, Mehmet Akif… Bir zamanlar tabu sayılan Said-i Nursi''den Nazım Hikmet''e uzanan liste ile belki bir ilke imza attı.

Dünkü gazetelerde karşı mozaik listeler yayınlanmaya başladı. Sözgelimi CHP''den Kılıçdaroğlu kendi listesini hazırlamakta gecikmedi. Yaşar Kemal, Necip Fazıl Kısakürek, Aziz Nesin, Ziya Gökalp, Yılmaz Güney, Mimar Sinan, Kul Himmet, Cemil Meriç, İdris-i Bitlisi, Mustafa Suphi, Agop Dilaçar …liste birkaç eksiği ile böyle.

Bu iki listeyi karşılaştırmadan önce bütün olarak ele aldığımızda, bizi biz yapan birleştirici unsura mı işaret ediyor yoksa daha mozaikleşme temayülü ne mi işaret ediyor? Eleştirmiş olmak için eleştirmek yerine Türk siyasetinde söz sahibi olanların zihin haritalarının yakıcı gerçekliği ile yüzleşmek durumundayız.

Bu listelerin ortaya çıkardığı yakıcı durum siyasette söz sahibi olan, topluma nizam verme iddiasındaki kadroların sergilediği bir tür idrak durumudur. Yani, bir toplumun ortak kültürünü oluşturan kurucu isimlerin mozaikleştirilme tehlikesi söz konusu. Daha açık bir dille söyleyecek olursak Mimar Sinan''ın renklerden bir renk sayıldığı bir tarih ve kültür şuurundan söz ediyoruz.

Benzer bir durum Mehmet Akif isminde bile buluşamamış bir hafızasızlık durumu söz konusu… Ne de olsa milli şairini sürgüne göndermiş bir zihniyetin kalıplarıyla düşünüyoruz hâlâ.

Hiçbir batılı toplumda kendi medeniyetin kurucu babaları renklerden bir renk olarak sunulmaz tartışma konusu yapılmaz. Shakspeare İngilizler için renklerden bir renk değil İngiliz kimliğini oluşturan kurucu isimlerden biridir.

Yakın dönemler için büyük uzlaşmaların olmaması anlaşılabilir durum olsa da bin yıllık bir tarihin birikimini açığa çıkaracak ortak isim bulunamıyorsa burada ciddi bir sorun var demektir. Hem de derin bir kimlik ve dahası ''kendini idrak'' sorunu var demektir.

Çizilen resim sanki tesadüfen bir araya gelmiş bir topluluk görüntüsü veriyor.

Toparlayıcı olmak adına bu toplumu ''var ve mümkün kılan'' isimlerin marjinalleştirilmesi, kültürel mozaikleşme tehlikesinin ortaya çıkabileceği muhtemelen hiç düşünülmedi bile. Mimar Sinan, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli bu kültürün kurucu isimleri olmaktan çok mozaik parçalarından bir parça olarak sunulabilir mi? Kimsenin bu niyetle yaptığını sanmıyorum. Ne var ki adeta bir “bilinç kamaşması” yaşanıyor.

Tek tip ulus projesi hafızaları o kadar imha etmiş ki adeta idrak haritalarımız kaybetme durumuna geldik.

Birleştirici olmak adına onbeş ortak isim sayamayan bir hafıza kaybından söz ediyoruz.

Tüm farklılıkları zenginliğe çevirmek ortak hafızaya sahip olmayı gerektirir. Bu toprakların yoğurduğu bir medeniyetin çocukları olarak üzerinde ittifak edilmiş birkaç isim sayamayan bir siyaset kültürü bu ülkenin ufkunu açmaz ancak karartır.

Bu kısır döngü; Türk ve Kürt milliyetçilikleri ve tek tipleştirici ulusalcılıkların kurutucu ikliminden beslendi.

Bu ülkeye yeni bir başlangıç yapmak isteniyorsa üzerimize giydirilen deli gömleklerini çıkartıp, ithal paradigmaları terk etmekle işe başlamalı.

15 yıl önce
Mozaik/leşmek/ten ne çıkar?
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’