Her şey Trabzonspor’da Burak Yılmaz’ın çıkışına kadar kusursuz gidiyordu. Ne zaman ki Burak sakatlanıp çıkınca Fenerbahçe savunmasını ön tarafa kurarak orta alandaki kora kor mücadeleyi terk edip kenarlardan getirdiği toplarla etkili oldu. Sonuçta da 5 dakikada geriye düştüğü maçın 45. dakikasında eşitliği sağlayarak ilk yarının sonunda soyunma odasına moralli girdi ama Trabzonspor, ikinci yarıya hiçbir şey olmamış gibi başladı golü de buldu ama bu maçı kazanmaya yetmedi.

Zorlu Kadıköy deplasmanında Trabzonspor, maça evindeymiş gibi istekli, arzulu ve mücadele gücü yüksek bir tempoda başladı. Burak Yılmaz üzerinde yoğunlaşan Fenerbahçe savunması karşısında orta alanda Kucka, zaman zaman yetersiz kalsa da Okay’ın presi sonucu kazanılan toplarda Yusuf Yazıcı, Olcay ikilisiyle üçüncü alana geçişlere ekstradan Bero’nun mücadeleyle, Mas ve Pereira’nın da koşuları katkı sağlayınca Fenerbahçe ilk çeyreği neredeyse sıfır atakla geçti.

Oyunun bütününe baktığımızda alan savunmasını zaman zaman aksaklıklar olsa da iyi yapan Trabzonspor, Uğur’un, Alper’in getirip ceza alanına taşıdığı topa yaptığı gol vuruşuna seyirci kalması dışında kademede sıkıntı yaşamadı.

Trabzonspor rakibini arkaya koşulara mahkum ettiğinde hafta içinde Vardar maçı oynayan Fenerbahçe zorlansa da Burak Yılmaz’ın olmaması Trabzonspor’un sonuç üretecek atak olgunluğunu yaratmasını engelledi ama Olcay’ın müthiş golü bir ölçüde Trabzonspor’un mücadelesinin de bir ödülü oldu ama kazanmasına yetmedi.

Trabzonspor bu maçta futbolun doğruları adına yeterliliği kadar her şeyi yaptı. Kısa paslarla rakibi yordu, rakibi arkaya koşmaya mecbur etti, kora kor mücadelenin hep içinde oldu, yardımlaştı ama Fenerbahçe’nin kenarlardan getirdiği toplara engel olamadı.

Sonuç olarak; oyunun sonuçsal kazanımını değişen oyuncuların oyuna katkıları sağladı. Trabzonspor, değişen oyuncularıyla sonuç üretse de galibiyeti getirecek oyunu oynayamazken, Fenerbahçe değişen oyuncularıyla puanı kurtardı.