Trabzonspor gibi kazanma alışkanlığı edinmek zorunda olan ekiplerin aynı ölçüde savunma prensipleri de olmalı. Dün akşam geri dönüşlerde sıkıntı yaşayan Trabzonspor, rakibin iki köşe vuruşunda adam ve alan paylaşımında yaptığı hataların faturasını ağır ödedi ve iki farklı geriye düştü. Teknik direktör değişikliğinden sonra oyun anlayışında ve taktiksel anlamda da değişikliği yaşayan Trabzonspor, zorluk derecesi çok da yüksek olmayan bir maçı böylesine zora sokarken bu karşılaşmadan çıkarması gereken çok da dersin olduğu göz ardı edilemez. Hakem Ümit Öztürk, 2. dakikada Burak’a yapılan faulü es geçip çalmadığı penaltı düdüğünü 92'de çalarak Trabzonspor’un hakkını teslim eti. Bordo-mavililer takım birliği ve dirliği adına sadece 3 puan kazanmadı özgüven adına da önemli bir engeli geçti. Trabzonspor’un bu kadar kolay gol yeme hakkı ve lüksü yok.
Burak Yılmaz’ı sol kenarda oynatarak rakibin kale alanı içindeki kümelenmesini dağıtmayı düşünen Rıza Çalımbay, kale alanı ortasında doğan boşluğa da N'Doye ve Yusuf’u sokarak sonuç üretmeye çalışırken rakip Osmanlıspor da savunmadan dönecek toplarla Musa, Maxso, Serdar Gürler ve Umar ile üçüncü bölgeye çabuk çıkmayı hedefleyen bir görüntü içindeydi.
Aslında Trabzonspor, rakibinin bu anlayışını Onazi ve Bero ile ilk hamlede kesmeye çalıştıysa da başarılı olamadı. Hele yenilen 3. gol var ki Serdar Gürler gibi bir uç oyuncusunun koşu alanını boş bırakma gafleti içine düşerseniz savunma adına sınıfta kalırsınız.
Hücum zenginliğinde Castillo, N'Doye ve Burak ile orta alanda yer alan Onazi ve Bero arasındaki uzun bölüm rakibin topu alıp, dönmesi ve üçüncü bölgeye geçmesine fazlasıyla yetti. Bero’nun yerine oyuna giren Sosa, bu boş alanı kapatınca bu basit hamle rakibin ikinci bölgedeki üstünlüğünü de engelledi. Trabzonspor, milli arada belli ki farklı değişim içinde farklı bir görüntüyü sergilemeyi denemiş. Genel olarak bunda başarılı olundu mu sorusuna olumlu cevap vermek zor. Oyunu 60 metre gibi kat etmesi zor mesafede oynar, hücum zenginliği içinde yer alan oyuncularınız geriye koşamazsa ne kadar hücum oyuncusu oynatırsanız oynatın, takım savunmasından bahsedemezsiniz.
Teknik direktör Rıza Çalımbay ile farklılıkları kısa sürede beklemek tabi ki haksızlık olur. Benim gözlemlediğim en önemli gelişme; Çalımbay’a kadar yerliler-yabancılar diye ikiye ayrışmış bir topluluktan bunları aynı kadro içinde bir araya getirmek başlangıç adına olumlu.
