Ne dersek diyelim, ne yazarsak yazalım bu hakemlerin Cüneyt Çakır sevgisinin yanısıra modeli olma aşkından vaz geçmeyeceği kesin. Yaşar Kemal Uğurlu kardeşim, her pozisyona tamam yakın olacaksın, ama muhabbet etmeyeceksin. Kargaşayı gördün Hamza Hamzaoğlu'nun yanına gittin tamam. Demek ki kararlı gitmemişsinki bir süre hal hatırdan! sonra tribüne yolladın. N'Doye desen aynı. Kararı verdin, pozisyondan uzaklaştın sonra hiçbir şey yokken geri dönüp kartını çıkarttın. Tamam Hamza Hamzaoğlu'nu tribüne gönderdikten sonra etkilendin, birde buna Bursaspor takımının ateşlenmesi eklenince bulaştırdın.

32. dakikaya kadar iki takım da kapasitesi kadar elinden geleni yapıyor, Trabzonspor oyunun boyunu kısaltmanın kendisine sağladığı avantajla da iki farklı öne geçiyor. Ne oluyorsa ondan sonra oluyor..

Batalla ile Kubilay arasında hücum koordinasyonunu sağlayacak olan Deniz'in yetersizliği Bursaspor'un hücum organizasyonlarını sekteye uğratırken, Trabzonspor'un özellikle ilk yarım saatte oyunu üçüncü bölgede oynamasının karşılığını da iki golle aldı.

Her ne kadar Trabzonspor ilk yarıda skor üstünlüğünü elde ettiyse de ikinci yarının hemen başında sayısal olarak geriye düşmesinin bedelini ağır ödeyecek pozisyonları kalesinde gördü.

Bir final maçı gibi tempolu oyunun son bölümünde Trabzonspor kendi adına önemli bir savunma sınavı verirken bir maçtan daha fazlasını da kazandı. Trabzonspor'un bana göre bir başka önemli kazancı ise Olcay Şahan oldu. Rakibe dokunan, atak sonlandıran ve arkadaşlarına mücadele gücü veren bir farkındalığı ilk maçta yarattı arkadaşları da bu galibiyetle O'na “Hoş geldin” dedi.