Trabzonspor, zorlu Sivasspor deplasmanında geçen haftaki galibiyetini seriye bağlamak, ev sahibi ekip de geçen hafta F.Bahçe deplasmanında yaşadığı şoktan kurtulmak için sahaya çıktı. Takım kurgusunun oyun anlayışına uymadığı bordo-mavililer, maçın son bölümünde ortaya koyduğu anlayışı karşılaşmanın geneline yayabilseydi inanıyorum ki bu denli sıkıntı yaşamazdı. Rybalka ve Ndinga ile ikinci bölgeyi savunan ev sahibi ekip, özellikle ilk yarıda Ziya’nın hücuma katkısı ile önde çoğalırken, Trabzonspor’un buna önlem olarak Okay’ı savunmanın arasına sokması da işine yaradı. Bordo-mavili takımda Okay’ın savunmaya katkı sağlamak için arkaya yaslanması, önde oynayan futbolcuların ikinci bölgede takım savunmasına katılamaması, bu bölgede önce Onazi’yi daha sonra da Kucka’yı çaresiz bıraktı. Bu görüntü içinde yaklaşık 60 metrede oynamak zorunda kalan Trabzonspor öne geçmesine rağmen oyunu forse edemedi. İkinci yarının son bölümüne kadar aynı şablonda oynamak zorunda kalan Trabzonspor, Abdulkadir’in oyuna girmesiyle oyunu fazla futbolcu sayısıyla birlikte üçüncü bölgeye taşıdı ve Okay’ın ilk kez katıldığı hücum organizasyonuyla da haftayı kayıpsız kapattı. Trabzonspor, belli ki bazı alışkanlıklarından kolay kurtulamayacak ama bir gerçek var ki şayet kazanmak zorundaysan kazanmaya kurgulu bir takım olmalısın. Bunu da arkaya yaslanarak değil, oyunu savunmanla birlikte daha kısa alanda oynayarak başarabilirsin.
