|
Trabzonspor’un ‘Usta’ları!

Biri; henüz altı aylık bir süreci geride bırakıp, devraldığı enkazın en azından ekonomik boyutunu temizlemek ve kulübü düzlüğe çıkartmak için çaba gösteren, bu arada da takımı yenilemeye çalışan Muharrem Usta…



Bir diğeri de yine Trabzonspor patentli olup, Trabzonspor için kılını kıpırdatmayan, yıllarca Trabzonspor'a başkan adayı olacağı hikayesiyle aidat yatırtıp, Trabzonspor genel kurullarında perde arkasında kalmaya dikkat eden ve tek amacı Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) olan TFF yönetim kurulu üyesi İbrahim Usta...



Yeni sezonda Trabzonspor camiasının bu iki Usta ile gündem oluşturacağı kesin.



Bir başka kesin olan konu daha var ki; o da, yeni sezon öncesinde geçen sezonun ikinci bölümünde yenilenen yönetim kurulunun ardından bu sezona yeni teknik adamı ve yeni kadrosu ile iddialı girmeye hazırlanan Trabzonspor…



Şimdi karşımızda; 1970'li yılların rüzgarını estirmeye, 1995-96, 2004-05 ve 2010-11 sezonlarının heyecanını yaşatmaya çalışan iddialı bir anlayış modeli var. Bu modelin ortaya çıkmasını sağlamaya çalışan ve bu noktada en büyük heyecanı göğüs reklamı ile yaşatan Başkan Muharrem Usta var…



Ne yaptığından öte, ne yapacağı büyük merak uyandıran Muharrem Usta'ya acizane tavsiyemiz, ortaya koyduğu eylem planını hayata geçirirken birkaç kez daha düşünmesidir. Çünkü karşısında Trabzonspor genel kurullarında TFF yönetim kurulu üyeliği pazarlığı yapıp, göreve geldikten sonra da camianın haksız kazanç değil ama haksızlığa uğramama beklentisine sırt çeviren İbrahim Usta var…



Bizim; iki Usta'nın da özel hayatı veya profesyonel yaptıkları işleriyle işimiz olmaz...



Biri inşaatı nasıl alır, nasıl yapar, bir diğeri sağlık hizmetinde ne gibi yatırımları bilir. Bunlar, bu garibin yakınından bile geçmeyeceği işler.



Mesela yönetimini, teknik adamı ile transferlerini bile kendisinin yaptığı ve onursal başkanı olduğu Arsinspor'un küme düşmesini bile İbrahim Usta'nın başarısızlığı olarak algılamadık…



Gelelim konumuza;



Yıldırım Demirören başkanlığında oluşan TFF yönetim kurulunda Trabzonspor'un kontenjanından iki inşaatçıdan biri olarak yer alan İbrahim Usta, bilindiği gibi Haluk Ulusoy'un son başkanlığında da yer alan bir isimdi. Aynı Usta, yine herkesin benliğine kazınan ve Trabzonspor camiasının acı ile hatırladığı 1-0 galip bitirdiği Sivasspor maçının hükmen kaybedilmesini, yetmedi 5 maç seyircisiz oynama cezasına bile sessiz ve tepkisiz kalan isimdi…



(İbrahim Usta'nın ifadesiyle bizim bu konuyu yıllar sonra yazmamız, beyimizi TFF de güçsüz bırakmış)



Trabzonspor'un, tarihinde uğradığı bu en büyük haksızlığa sessiz ve tepkisiz kalan İbrahim Usta, Demirören yönetiminde “başkan vekili” apoleti de takmasına rağmen Trabzonspor'a karşı duyarsızlığını sürdürdü. Usta'nın bu duyarsızlığı başkan veya yönetimlerden kaynaklanan bir davranış değil.



Kendi TFF'de olsun da Trabzonspor'da başkan kim olursa olsun.



Son genel kurulda ilk işi Haluk Ulusoy'u terk etmek olan İbrahim Usta, İbrahim Hacıosmanoğlu döneminde de aynı duyarsızlığı gösterdi. Diğer kurullarda Trabzonspor tarafından önerilen isimlerin bile elini kolunu bağlayan Usta, ceza alarak koltuğu bırakmadan sorumluluktan kurtardı.



Hacıosmanoğlu başkanlığında sezona giren Trabzonspor, devre arasında göreve gelen Muharrem Usta ile sezonu tamamlarken, her iki başkan döneminde de hakem hatalarından kaybettiği 23 puanla zirveye ortak olma yerine küme düşme endişesini yaşadığı gibi aldığı cezalarla da ciddi ekonomik kayba uğradı.



Mesela İbrahim Usta'nın protokol tribününde olduğu her maçta Trabzonspor, adeta kural hataları ve hakem hatalarıyla doğrandı. Sanki tribünde olduğu için hakemler, Usta üzerinden Ulusoy dönemindeki usta hakemlerin(!) intikamını aldılar.



Bıçağın kemiğe dayandığı haftalarda İbrahim Usta, bir şekilde kendisini taca atacaktı. İşte o hafta da Trabzonspor-Gaziantepspor maçı haftasıydı. Çember daralıyordu. Trabzonspor, hakem hataları nedeniyle paraşütsüz inişteydi. Maç bitti, hakemler soyunma odasına kapatıldı, istifası beklenen İbrahim Usta koridorda, kapı tekmeleme, bağırma çağırma falan derken bir anda kahraman oldu (!)



Ne yaman tesadüftür ki TFF tarihine geçen ceza ile İbrahim Usta, sezonu kapattı. Bir ay sonra bitiyormuş. Yani anlayacağınız takımlardan önce sezonu kapatan İbrahim Usta, yeni sezonda yeniden tribünde olacak(!)


Ne diyelim; büyük usta rahmetli Mehmet Tan olsa “mübarek olsun” derdi…



Ne diyeyim; Trabzonspor'un uğradığı haksızlıklar karşısında dış ilişkiler komitesinde olan Atalay Armutçu'nun istifa ettiği yerde karar merciinin başında olan biri olarak İbrahim Usta'nın, cezalı olduğu için hiçbir yetkisinin olmadığı yerde kalması sizce de düşündürücü değil mi?



Toplantıya giremiyorsun, karar alamıyorsun, alınan karar ile ilgili görüş bildiremiyorsun, başkan vekili olarak imza atamıyorsun. Kısaca yetkin ve etkin olmayan bir yerde niye duruyorsun?



Bilmediğim bir şey olabilir, yarım kalmış bir işi tamamlamak için inat ediyor da olabilir bilmiyorum.



Dün olduğu gibi bugünde benim bildiklerim yazdıklarım..



Biri çıksın da bu satırları yazan garibe, “Haksızlık yapıyorsun” desin...



Bir kulübün geleceğe dönük hak edişlerini zamanından önce ödetmek değildir katkı sağlamak.



Katkı; bir kulübün hakça mücadelenin içinde yer almasını sağlamaktır.



Katkı; bir takımın Cüneyt Çakır ve arkadaşları tarafından katledilmesine karşı dik durmaktır.



Katkı; etkin ve yetkin olduğu zaman da tribünde otururken önündeki sahada hakem tarafından 23 puanı haksızca çalınmış bir takımı sessizce izlemekten başka bir şey yapmamak değildir.



Katkı; basiretsizliğin yüzünden MHK'de yer alan ve her şeyi fazlası ile hak eden Hikmet Öksüzoğlu'nu bile toplumla karşı karşıya getirmek değildir.



Ha; “Cezam bitiyor, bir ay kaldı. Yeniden görevimin başına döneceğim" diyorsan.



O zaman mektubun adresini değiştireyim ve Muharrem Usta'ya acizane bir tavsiyede bulunayım;



Ne yapacaksanız tek başına siz yapacaksınız.



Sakın ola ki "TFF yönetim kurulunda yöneticimiz var, haksızlığa uğramayız" düşüncesiyle masrafa girmeyin, toplumu da beklenti içine sokmayın…



Dip not: Aslında yukarıdaki soruları Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nin bayramlaşma töreninde kendisine soracaktım ancak Sayın İbrahim Usta, söze başlar başlamaz kendi beceriksizliğinin faturasını bize kesmeye çalışınca fırsat olmadı. Mehmet Atalay'ın Yıldırım Demirören'i eleştirmesini sessizce dinleyen Sayın İbrahim Usta, Atalay'a bir şey diyemediği gibi, zannedersem TFF'den, TGC'ne aktardığı söylenen 50 Bin TL lik katkının (!) kendisine Cemiyetin sahibi olduğu düşüncesini vermiş olacak ki, bize daha önce yazdığımız ve 20 ay geçmiş yazı üzerinden gider yapmaya çalıştı…


#Trabzonspor
#Muharrem Usta
#İbrahim Usta
8 yıl önce
Trabzonspor’un ‘Usta’ları!
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak