|
Asimetrik savaş, terör, takiye ve romantizm
Dün Almanya'daki kıymetli meslektaşımız
Christian Langer
aradı. Yine taziyelerini bildirdi.
Yine
diyorum; çünkü terör grupları Türkiye'ye ne zaman saldırsalar sağ olsun arar ve samimi üzüntülerini dile getirir. Biz de teşekkür eder kapatırız telefonu.


Bu kez öyle olmadı. Laf lafı açtı. Muhabbet uzadı… Christian şaşıyordu… Terör belası bizdeki kadar olmasa da onlarda da vardı ve

Sputnik

'in haberinden Almanya'da yeni hazırlanan ulusal güvenlik yasası gereği halkın, gerektiğinde 'terörle mücadele' kapsamında 'savaş teyakkuzu'na geçirileceğini öğreniyorduk. Sivil savunma önlemleri kapsamında halka evlerinde 10 günlük yiyecek depolama şartı getiriliyormuş. Christian diyor ki:



- Almanya'da terör olaylarında birkaç kişi ölse ya da birkaç kişi yaralansa yer yerinden oynuyor. Sizde nasıl sağlam bir inanç ve irade varsa, terörü gündelik olay olarak yaşıyorsunuz ve ortalığı ateşe vermiyorsunuz!..”



- Bak Christian. Bizde bir söz vardır: “İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır” Bu sözü seninkiler biraz kendilerine sormalılar. Kendilerine batan iğneleri düşünüp belki o zaman bize batan çuvaldızın ne kadar acı verdiğini anlayabilirler. Çuvaldız batırıldığında verdiğimiz reaksiyonları belki o zaman daha iyi anlayabilirler. Birkaç kişiye iğnenin ucu değdiğinde yeri göğü inlettiklerine sen de tanıklık etmiyor musun?



- Evet. Ama bunu sadece bizimkiler söylemiyor. Sizin bazı gazetecileriniz ve akademisyenleriniz de söylüyor. Birini biliyorsun. Normal pasaportla yurt dışına çıkmış olmasına rağmen,

Erdoğan

'ın kendisinin peşinde olduğunu ileri sürmüş, biraz da herhalde 'siyasi mülteci' olarak kabul görmek adına, bizim medyaya verdiği röportajda Türkiye'deki iktidarın demokratik seçimlerle işbaşına gelmediğini iddia etmişti.



- Haklısın. Bir tanesi de dün demiş ki: “Acaba demokrasi ve hukuktan ayrıldığınız için mi her türlü şiddete açık hale geldik? İktidar partisi ve iktidardan nemalananlar bu sorudan nefret ediyorlar, bu soruyu ne kendilerine soruyorlar, ne de topluma sorulmasına izin veriyorlar. Çünkü iktidar asla sorgulanmamalı, eleştirilmemeli, hep ama hep başkalarının suçlu, on dört yıllık AKP iktidarının da mağdur olduğu tekrarlanmalı…”



-Bu tespit ne zaman doğru olur biliyor musun? Eğer karşı taraf da seninle rasyonel, simetrik,

'hukuk ve demokrasi'

kuralları içinde bir mücadele yürütüyorsa… Yoksa bu değerlendirme, romantik evrensel tespitlerden biri olmanın dışında anlam taşımaz. ABD, CIA (Guantanamo, Meksikalı göçmenler), İngiltere, MI6 (Falkland Savaşı, Irak savaşı), Almanya (BND'nin ve Grenzschutzpolizei -Sınır Koruma Polisi, mülteciler ve uçak kaçırma olaylarındaki ya da RAF -Rote Armee Fraktion- konusundaki davranışları)… Bu ülkelerin herhangi bir irrasyonel, asimetrik saldırı karşısında nelere müsamaha ettiklerini bilmeyen yok… Sizdeki durum daha da karmaşık…



- Dün gazetelerde vardı. Venezuela Devlet Başkanı

Nicolas Maduro

demiş ki: “Türkiye'de neler olduğunu gördünüz mü? Eğer sağcı güçler ülkemde darbeye kalkışırsa, o zaman Erdoğan'ın yaptıkları, Bolivar Devrimi'nin yapacaklarının yanında bir bebeğin önlemleri gibi kalır. Sağcı güçlerin darbeye kalkışması halinde, BM ya da ABD'nin ne diyeceğine bakmadan, daha önce hiçbir zaman yürürlüğe konmamış yasaları uygularım.” Maduro, olası bir darbe girişimi karşısında Venezuela halkının buna karşı koyacağından emin olduğunu söylüyor.



- Her ülke kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor doğal olarak. Sizin de yapmanız gereken aynı şey.



- Kesinlikle haklısın Christian. ABD'ye ya da Avrupa ülkelerine kızgınlığım kendi çıkarlarını korumaları yüzünden değil. 'Helal olsun' der geçerim. Beni rahatsız eden o

iki yüzlü

yaklaşımları. Karşında takiyenin en soysuzunu uygulayan, liderinin verdiği öğütle kendini saklamak için her türden eyyamcılığı mubah gören, zamanı geldiği anda da yer altında gizlendiği yerden bir yılan gibi fırlayıp masum insanları öldüren FETÖ ile aslında hiçbir zaman anlamayacağı demokrasi, insan hakları ve hukuk devletinin dilinden mi konuşacağız… Ya da her türlü hainliği ve halk arasında eriyip kaybolmayı sonra da silah ve bombalarla saldırıya geçip asker, polis, sivil demeden insanları pusuyla, bombayla katleden PKK teröristlerine mi

'iyi'

davranmalıyız? Her melun sermayeye taşeronluk yapan kiralık terör örgütlerini pamuklara sarıp sarmalamalı mıyız? Ya da tüm dünyanın bir numaralı insanlık düşmanı ilan ettiği IŞİD'e mi karşı orantılı, âdil, anayasal haklara uygun güç kullanmalıyız?



- Siz biraz daha iyi anlatın kendinizi, bakarsın ikna edersiniz Batı'yı… Yalnız kalmamalı Türkiye.



- Senin ikna olman bile önemli kıymetli kardeşim… Asimetrik saldırılara, simetrik mücadeleyle karşılık verilmesini savunanların gözleri ve vicdanları ise mühürlenmiş sanki. İnşallah açılır bir gün… O güne kadar Türkiye doğru bildiği yoldan gidecektir. Türkiye, ayağının altındaki halıyı çekmek isteyenlerle mücadele ederken hem ayakta durmaya çalışıp hem de dövüşmesini bilecektir. Sen de izle ve gör Christian…


#Asimetrik savaş
#Terör
#FETÖ
#Christian Langer
#Nicolas Maduro
8 yıl önce
Asimetrik savaş, terör, takiye ve romantizm
Memurlara verilen disiplin cezasındaki kafa karışıklığı nasıl giderilecek?
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim