Siyasi iletişim kuramı açısından hiç beis yoktur. TBMM Sayın Başkanı'nın ilk açıklaması talihsizliktir. “Kendi krizini durduk yerde kendin yaratma”ya tipik bir örnektir… Sürçülisan ile falan açıklanamaz. Bir profesyonel siyasetçi sürçülisan eylemez… Seçilmiş ölçülü davranış sergiler. Hele de söz konusu olan Meclis Başkanı gibi devlet protokolünde ikinci pozisyonda yer alan bir devlet adamı ise…
Buraya kadar tamam. Ancak…
AK Parti kurulduğu günden bu yana
konusunda çok net tavır koydu. Cumhurbaşkanı siyasi kariyerinin ilk gününden beri haykırıyor: “Kişi laik olmaz. Devlet laik olur. Türkiye Cumhuriyeti de laik bir devlettir”.
: “Laiklikten korkmayın!”…
. Anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak, devletin niteliklerinin tartışma konusu olmadığını belirtmiş ve devam etmiş:
“Devletin nitelikleri bizim için tartışma konusu değildir. Devletin nitelikleri AK Parti iktidarı sayesinde esas anlamına kavuşmuştur. AK Parti gerek parti tüzüğünde gerek parti programında gerekse de bugüne kadar hazırladığı ve kamuoyuna sunduğu anayasa taslaklarında, diğer niteliklerin yanı sıra laiklik ilkesine de yer vermiştir. Bu çerçevede hazırladığımız yeni anayasada da laiklik ilkesi bireylerin din ve inanç özgürlüğünü teminat altına alan, devletin tüm inanç gruplarına eşit mesafede olmasını garanti altına alan bir ilke olarak yer alacaktır.
Otoriter bir laikçilik anlayışı değil, özgürlükçü bir laiklik anlayışına anayasamızda yer vereceğiz. AK Parti bu konuda farklı arayış içerisinde de değildir ve bu konuda da herhangi bir spekülasyon yapılmasını kesinlikle doğru görmüyoruz.”…
Meclis Başkanı da gereken adımı atmış, olayın bireysel bir bakış açısını ifade ettiğini belirtmiş… Özür mahiyetinde bir tavır sergilemiş…
Hal böyleyken, analog ve dijital medyada ağıza alınmayacak küfür ve hakaretle saldırı başlatılmış.
Ülkemiz insanının ortak ruhi şekillenmesine göre, “Aman dileyene kılıç kalkmaz”… Buna rağmen bu çemkirme ve hakaret tavrını sürdürmeye devam eden muhalefet ve bazı medya mensupları, kamu vicdanında puan kaybetmeye devam ederler…
Yani bu durumdan da muhalefete 'ekmek çıkmaz'. Tersine AK Parti önemli bir konuda bir kez daha kendini ifade etme fırsatı elde etmiştir.
Siz küfre devam ede durun…
Bildiğiniz gibi bu cümlenin devamı şöyledir: “Düşmana ihtiyacınız olmaz…”
Dost ve müttefik ABD bilmem kaçıncı açıklama ile vatandaşlarını bir kez daha uyarmış. Türkiye'de yaşayan vatandaşlarına birer e-mail yollamış. Her an 'terör saldırısı' olabilir, demiş…
ABD'ye göre bu kez turistik bölgelere yönelik terör saldırısı düzenlenebileceği söylemiş. Yani tam 12'den vurmuş. Zamanlama olarak mükemmel. Yaz için Türkiye planları yapan ya da Türkiye'de yaşayıp yaz tatilini ülkemiz denizlerinden birindeki tesislerde geçirmeyi düşünen ABD'lileri kaçırtmak için birebir.
Uyarı tabii ki diğer mevcut ve potansiyel turistleri de etkileyecek, Türkiye'nin ekonomisinin turizm alanında yemekte olduğu darbenin hem şiddetini hem de derinliğini artırmaktadır…
'ın haberine göre e-posta, “acil mesaj” olarak tanımlanarak ABD'nin Ankara Büyükelçiliği tarafından gönderilmiş. Şöyle denmiş: “ABD, terör örgütlerinin Türkiye'deki popüler turistik merkezlere yönelik saldırı fırsatı aradığına dair sağlam bulgular elde etmeyi sürdürüyor”…
E-postaya, “Türkiye'deki yabancı turistlerin terör örgütleri tarafından açık bir şekilde hedef alındığı” iddiasını da eklemeyi unutmamışlar.
Sağ olsunlar, ABD'li dost ve müttefiklerimiz.
