|
‘Sulta Yetkisi’ demokrasiyi engelliyor
Ülkemizde siyaset nihayet olması gereken kanalında akmaya başladı. Hükümet acayip sürprizlere imza atmayacak… Muhalefet toparlanmaya çalışıyor…

Batı bile toparlanıyor mu ne?..
Financial Times
gazetesi, göçmen krizine çare arayan Avrupa Birliği'nin (AB)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
'a 'boyun eğdiğini' yazmış. AB'yi kurtaracak olanın “Tanrı ve Erdoğan”dan başkası olmadığını bildirmiş. Yakında başımıza taş da yağabilir hani…

Muhalefetin toparlanması çok önemli. Ne kadar tekrarlasak yeridir. Muhalefeti zayıf olan ülkelerde demokrasinin güçlenmesi olası değil. İktidarı zorlayacak ve ayağı kaydığı her an kendisini ensesinde hissettirecek bir muhalefet iktidarın işleri daha doğru dürüst yürütmesine destek olur…

Oysa AK Parti'ye gelen tek demokratik işaret 7 Haziran genel seçiminde aldığı düşük oy oranıdır. Düşük (!) dedidiğimiz de %41'dir hani… Kendisine en yakın partiden 16 puan yukarıda… AK Parti bu sonuçtan kendisine bir takım 'dersler' çıkarmaya çalışmaktadır; muhalefetin kendisini sıkıştırması nedeniyle değil…

İktidar için üç koşuldan söz ederiz hep: 1. Güçlü Fikir, 2. Güçlü Lider 3. Güçlü Teşkilat…

MHP'de her ikisine de büyük saygı duyduğum Meral Hanım ve Sinan Bey'in adaylıklarını açıklamaları son derece olumlu adımlardır. Aynı şekilde CHP'de de medeni bir yarış olacak gibi… Ancak AK Parti'nin Anayasa ile birlikte değiştirmeyi düşündüğü Siyasi Partiler Yasası'nın mevcut hali, lidere öyle bir '
Sulta Yetkisi
' veriyor ki; muhaliflerin işi hayli zor… Korkarım delegeler mevcut liderler ve çevrelerindeki kadrolar tarafından şimdiden ayarlanmaya başlamıştır…

Geçenlerde MÜSİAD'ın hasbelkader yönettiğim bir panelinde Eski Başbakan Yardımcımız
Sayın Prof. Dr
.
Beşir Atalay
demişlerdi ki: “Biz zaman zaman muhalefet görevini de üstlenmek zorunda kaldık!”… Türkiye'nin siyasi gerçeğini bundan daha iyi anlatan bir saptama olabilir mi?..

Bir iç iletişim harikası

Sağ olsunlar her yıl davet ederler. Bu yıl da davetlerine icabet ettik. Antalya'da
Garanti Emeklilik
'in tüm çalışanları için düzenlediği toplantıya şirketin 900 çalışanıyla birlikte katıldık.

Her davete katılmıyoruz da bu toplantıda yıllardır neden hazır bulunuyoruz? Bunun iki nedeni var: 1. Dünya ve Türkiye ekonomisi üzerine son derece özet ve anlamlı, süzülmüş bilgi alıyoruz. 2. Bireysel Emekliliğe ilk girdikleri yıldan bu yana nasıl yavaş yavaş yukarı tırmandıklarını ve rakiplerini sollayıp bir ton ödül kazanmalarının ve de sektörün diğer oyuncularının durumunu izleme fırsatını elde ediyoruz. 3. Bir kuruluşun nasıl yapıp da çalışan memnuniyetini bu kadar yüksekte tutmayı başardıklarının sırrına varmaya çalışıyoruz.

Bu sonuncusunun sırlarının ilk izlerini toplantının bir önceki günü gecesinde görebildik aslında. Yemek sonrası hep birlikte eğlendikleri ortamda kendi arkadaşlarının çaldığı orkestra eşliğinde kurtlarını döktüler. Yılda ancak sadece birkaç kere birlikte çalabilen gençler profesyonelleri aratmıyorlar. O kadar iyiler ki, kendilerine mutlaka en az haftada bir, bir kafede çalmalarını tavsiye etmeden duramadık.

Tabii akşamın sürprizi, çalışanları gibi hayli genç yaşta kariyer yapmış olan başarılı
Genel Müdür
Cemal Onaran Bey
'in ikinci yarıda sahneye çıkıp iki Türkçe parça söyleyerek 900 genci coşturmasıydı…

Bu bir cesaret işiydi. Liderlik de cesaret gerektiriyor zaten.

Genel Müdür'ün ertesi günkü konuşma için çıktığı sahne performansı da müthişti. “Enerjik olmak” konusu boşuna ana 'motto' olarak seçilmemişti… Onaran'ın kendisi sadece bizatihi enerjinin simgesi gibiydi. Gerek gelenek haline gelen, çalışanların kendilerinin rol aldığı, reklam ajansları
Alameti Farika
'nın yaptığı film salonu ayağa kaldırdı…

Bütün hedefler fazlasıyla tutmuş, Genel Müdür'ün sıralamaktan tevazu sınırları zorlandığı hissiyatıyla adeta biraz 'sıkıldığı' algısını yarattığı ödüller ve birincilikler salonda sanki kanıksanmıştı…

İç iletişimi sadece bir motivasyon meselesi gibi görenlerin Garanti Emeklilik'i biraz incelemelerinde yarar olabilir...
#Sulta Yetkisi
#Cemal Onaran
#Financial Times
#Garanti Emeklilik
8 yıl önce
‘Sulta Yetkisi’ demokrasiyi engelliyor
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’