Hafta içinde zorlu Fenerbahçe maçının yorgunluğu ile Trabzon'a gelen Başakşehir, en azından Şampiyonlar Ligi biletini alarak İstanbul'a dönmeyi planladı. Buna karşın son üç haftadır kazanamayan Trabzonspor da hem Avrupa şansını sürdürmek hem de moral değerlerini arttırmak için mücadele etti.

Savunma güvenliğini ön planda tutup, savunmanın önünde Emre'nin organizatörlüğünde Visca ile hücuma çabuk çıkmaya çalışan konuk ekip, oyunun son yarım saatine kadar bunda pek de başarılı olamazken, kalesinde ciddi anlamda da sıkıntı yaşadı.

Başakşehirli futbolcular güçlerini ekonomik kullanmaya özen gösterirken, Trabzonspor'un orta alanda yaşadığı zaaflardan yararlanarak sonuç üretmeye çalıştı. Trabzonspor da rakibini geriye koşmak zorunda bırakamayınca, oyunun son bölümünde konuk ekip sonuç üretecek pozisyonlar buldu.

Savunmada Durica, orta alanda Okay'ın sakatlıkları nedeniyle forma giymediği Trabzonspor, savunmanın önünde Onazi'yi bırakıp, Bero ve Yusuf Yazıcı ile N'Doye'yi destekleyen anlayış zaman zaman sonuç üretecek atakları da beraberinde getirdiyse de birinde direk, ikisinde kaleci Volkan gole izin vermedi.

Castillo'nun dışında rakibi geriye koşturma becerisi olmayan Trabzonspor'un, arkaya yaslanan rakibi karşısında alternatifsiz oyun taktiği sonuç üretmeye yetmedi. N'Doye'nin yanına sürpriz bir isim süremeyen, sadece Yusuf, zaman zaman kişisel yetenekleriyle gol alanı içinde sonuç üretmeye çalıştıysa da işe yaramadı.

Oyunun temposunu yükseltemeyen Trabzonspor, özellikle maçın ilk yarısında sürekli oyunu durduran Fırat Aydunus'un da katkısıyla rakibinin enerjisini ekonomik kullanmasına katkı sağlarken, takım olma adına yine hayal kırıklığı yarattı.

Başakşehir koşmadan hedefine ulaşırken, Trabzonspor hedefsizliğin getirdiği isteksizlikle koşamadı!