Geçen hafta oynayan Fenerbahçe maçında Hasan Ali Kaldırım'ın eline çarpan topun es geçilmesi sonrasında darp edilen Volkan Bayarslan'ın uğradığı saldırının yankıları devam ederken, bu olaya 2 dakikalık tepkiye uymayan Trabzonspor üzerinden diğer kulüplere gözdağı sürüyor.
Hasan Ali'nin eline çarpan topun penaltı olmadığı, bir hafta sonra Aykut'un vücuduna yapışık elinin penaltı olduğu güzel ülkemde hakemlerin oluşturmaya çalıştığı çatışma ortamlarının gölgesinde bir maç daha geride kaldı.
Çizgi hakemi Volkan Bayarslan'ın intikamını alırcasına Halis Özkahya'ya ısrarla Aykut'un pozisyonunun penaltı olduğunda direten çizgi hakemi Serkan Tokat'ın arkadaşının kanını yerde bırakmamasında gösterdiği hassasiyet takdire değer!..
Hiçbir hedefi kalmayan, kadro dışı oyuncularına sakat futbolcularını da ekleyen Trabzonspor, hedefsiz ve amaçsız oyununu bu hafta da sürdürürken küme düşmemek gibi büyük bir hedefi kovalamasına rağmen taraftarının büyük desteğiyle hayata tutunmaya çalışan Eskişehirspor, hak ederek kazandı ama gönül isterdi ki penaltı atışından daha müsait pozisyonları gole çevirerek kazansın.
Zor günler geçiren ev sahibi ekip mütevazı kadrosuyla sadece mücadele etmeye çalışarak bu büyük yükü taşımaya çalışıyor.
Trabzonspor ise bahar sendromunun yanı sıra hedefsiz ve amaçsız kalmanın yılgınlığıyla bir haftayı daha geride bıraktı.
Trabzonspor üretken olamadı, oynayamadı, oyunu üçüncü bölgeye taşımakta özellikle ilk yarıda sıkıntı yaşadı. Ev sahibi takım da Trabzonspor'un bu koordinasyonsuzluğundan yararlanarak taraftarının muhteşem desteği ile direndi. Maçın özeti bana göre bu...
Trabzonsporlu futbolcular yazımın başında belirttiğim tehlikeli inatlaşmanın içinde olmayabilir fakat bu inatlaşma bir kentin ve bir camianın üzerinden çok daha tehlikeli noktalara gelmeden en üst düzeyde ele alınmalı. Yoksa yıllara dayanan problemleri 2 dakikalık düşünce ile çözemezsiniz…
#Fenerbahçe
#Trabzonspor
8 years ago
Tehlikeli inatlaşmalar!
Yaşar Kaplan’a rahmet
Bulanmadan, donmadan...
AKP’li fırıldaklarla çakalların ‘seviyeli’ ittifakı
Devrim ve ‘Karşı Devrim’: Kim kimi tasfiye edecek?
Islak zemin
