|
Bir Çaldıran daha olur mu?

Ortadoğu'da batılıların hain planları, 'üst aklın' sinsi projeleri devrede ama mezhep taassubunu yıllardır içinde besleyenlerin de bu kaosta daha büyük katkısı olduğunu unutmamak lazım.



Şii ve Sünni gerilimi, kavgası ve intikam duygusu, Batılıların verdiği silahtan, paradan, topraktan daha büyük motivasyon sağlıyor insanlara.



IŞİD ve Haşdi Şabi örgütleri nasıl doğdu?


Bunu bilenlerin ürettiği IŞİD projesi tahmin edilenden daha büyük etki yarattı bölgede.



IŞİD projesi, Sünnilere zulmeden, Irak Başbakanı Şii Maliki yönetimine karşı birikmiş nefreti ve öfkeyi kullandı. Irak'ta zulme uğramış neredeyse tüm Sünni aşiretler IŞİD etrafında topladı. O zaman Maliki'nin yaptığı işkencelerin, infazların ve zulümlerin intikamını alma fırsatı buldular.



Herkes Musul'u, Talafer'i, Selahattin'i, Felluce'yi IŞİD militanlarının kendi gücüyle aldıklarını zannetti. Oysa oraları, Sünni aşiretlerin Şiilere karşı öfkesinin sonucunda aldılar.



IŞİD öylesine korkunç cinayetler ve işkenceler yaptı ki, Batı'da İslam düşmanlığı, Şii dünyasında da Sünni düşmanlığını tavan yaptırdı. Batı, bu nedenle İran'a ve Şiilere yanaşırken, diğer yandan Kürtler ama özellikle seküler dedikleri PKK en önemli müttefikleri oldu.



Şii milislerin korkunç hikayeleri


IŞİD'e tepki olarak Şii dünyasında büyük bir infial yaşanırken, İran dini lideri Hameney ve Irak'ın tüm taklit mercii mollaları, Sadr, Hekim, Sistani gençleri, Şii türbelerini ve kutsal mekanlarını kurtarmak için seferber etti.



Hepsi Kerbela ile motive edildi, Hz. Hüseyin için ölmeye çağırıldı. Binlerce genç buna uydu doğal olarak.



Tıpkı IŞİD gibi örgütler kuruldu Şii dünyasında. Bunlar Haşdi Şabi (halk gücü) denen gönüllüler ordusunda buluştu. Hepsi bir IŞİD militanından daha büyük öfke, intikam ve öldürme arzusuyla doluydu.



Irak mezhep savaşı konusunda, Suriye'den daha büyük tehlike altında. Irak'ın büyük Şii nüfusu öylesine silahlandı, öylesine militarize edildi ve öylesine intikam ateşiyle dolduruldu ki, yakaladıkları bir Sünni savaşçıyı canlı canlı uzuvlarını kesecek kadar gözleri döndü.



Bu paramiliter grupların sayısının 100 ila 150 bin arasında olduğu iddia ediliyor. Bunların hepsi şimdi Musul'u almak ve Sünnilerden hesap sormak için can atıyor.



Bu, 2 milyon Sünni nüfusunun büyük korku yaşamasına neden oluyor. Sanmayın ki IŞİD'den korkuyorlar, asıl korku Şii milislerden.



Irak ve Suriye, IŞİD'in cinayetleri ve Şii milislerin korkunç katliamlarıyla çalkalanıyor. Çocuklar, savaşın ortasında bu hikayelerle büyüyor. Hepsi Şii ve Sünni tarihindeki mezhep savaşlarıyla bir de üzerine cila yapıyorlar.



Kavga mezhepler üzerinden yapılmaya başladı


Bölgedeki karmaşık demografik yapı, bir de mezhep ayrımı ile daha fazla karmaşık hale geldi. Ancak son iki yıldır etnik ayrımcılıktan ziyade mezhep ayrımcılığının sancılarını yaşıyor bölge.


Savaşlar ve kavgalar mezhepler üzerinden, tarihi intikamlar üzerinden sürüyor artık. Kerbela'nın intikamını almak isteyenler, Kufelilerden, Neceflilerden intikam almaktan bahsedenler arttı.



Bahsettikleri olaylar, 1400 yıl önce yaşanmış. Düşünün, bunun intikam duygusunu içlerinde biriktirmişler.



Yeni Çaldıran olur mu?


Bu durumda Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın neden Musul konusunda aktif olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz. Zira mezhep ateşi orada kalmaz sadece, Türkiye'ye kadar yayılır. Sınırımıza dayanacak bir milyon göçmenin yaratacağı tahribatı daha anlatmıyorum bile.



Bu kaos öyle masada çözülecek gibi durmuyor. Silahlar doldurulmuş, kılıçlar bilenmiş, intikam duyguları beyinlere doldurulmuş. Bunu öyle bırakmazlar.



Bu durumda, Türkiye ve İran'ın, yani Sünni ve Şii dünyasını temsil eden iki ülkenin birbirine girmesi beklenebilir mi?



Sanırım Batı'nın ve İsrail'in en çok istediği şey bu. Yeni bir Çaldıran savaşı çıkarmak ama hiç kimsenin kazanmamasını sağlamak, belki de en büyük hayalleri bu. Böylece İslam dünyası tam olarak çökmüş ve köleleştirilmiş olacaktır.


Türkiye de İran da bunu istemiyor ve hep karşı çıktığını söylüyor. Ancak İran'ın bölgedeki operasyonları ve yaptıkları hiç de niyetinin bu olmadığını gösteriyor. Durum sandığımızdan daha kötü.


#Ortadoğu
#IŞİD
#Haşdi Şabi
#Çaldıran savaşı
8 yıl önce
Bir Çaldıran daha olur mu?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset