Derdi olanın, hesabı olmaz.
Hesabı olanın, davası olmaz.
Biz, yola çıkarken hesap yapmayız, sen ne kadar uzun diye sorarsın.
Biz, yolun sonunu düşünmeyiz, sen menzilin hesabını yaparsın.
Biz, yolun meşakkatine katlanmaya 'sabır', sen 'çile' gözüyle bakarsın.
Bizim yol arkadaşlarımız olur, senin iş ortağın.
Biz, sırtımızı yol arkadaşımıza dayarız, sen sürekli arkanı kollarsın.
Biz, dostumuz için her fedakarlığı yaparız, sen herkesle pazarlık yaparsın.
Biz, siyasete davamıza hizmet etsin diye bakarız, senin siyasette hesabın vardır.
Biz, dava için siyasetten vazgeçeriz, sen siyaset için davandan vazgeçersin.
Biz, millete, ülkeye, ümmete hizmet için siyaseti araç sayarız, sen ise hayatın amacı siyaset bilirsin.
Biz, ticarete, dünyada rızık meşgalesi diye bakarız, sen zenginlik vesilesi.
Biz, kazandığımızdan infak ederiz, zekat veririz, paylaşırız, sen biriktirirsin.
Biz, 'adil paylaşım' deriz, 'sen zenginlik' iyidir dersin.
Beyim,
Bizim gözümüz yaşlıdır, senin kanın soğuktur.
Biz aşk ehliyiz, sen mantık.
Biz, yufka yürekliyiz her mazluma ağlarız, sen bunu acizlik sanırsın.
Biz, bir kavgaya girdik mi sonuna kadar gideriz, sen kavgada yumruk sayarsın.
Biz, kavganın hakikatine bakarız, senin kavganın sonunu hesaplarsın.
Biz, yeneriz, yeniliriz ama teslim olmayız, sen pes etmenin faydasını hesaplarsın.
Beyim,
Biz, geceleri vicdan sorgusundan uyuyamayız, sen rüyalarda dolaşırsın.
Biz, Suriye'nin, Irak'ın, Mısır'ın, Filistin'in derdi ile kıvranırız, sen Avrupa'yı gezersin.
Biz, Kürtlere, Araplara, Türkmenlere, Filistinlilere ağıt yakarız, sen Fransızlara, İngilizlere, Almanlara öykünürsün.