|
BM’de çocuklarımızın kulağına okunan ezan

Gururlanmalıyız. Birleşmiş Milletler toplantısında, tüm dünyanın gözleri önünde, kimsenin aklından geçirmeye cesaret edemediği gerçekleri, cesurca dillendiren bir liderimiz var.



Erdoğan'ın, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda söylediği bu sözlere bir bakın:



“Dünya 5'ten büyüktür” gerçeğini her fırsatta uluslararası kamuoyuna hatırlatıyoruz. Dünyayı 5 ülkenin iki dudağı arasına mahkum edemezseniz. Tüm dünyanın temsil edilmediği BM Güvenlik Konseyi adaleti sağlayamaz. 'Ben sesimi çıkartırsam ne olur' diye düşünürseniz biz yanmışız. Siyasetçi omurgalı olacak, inandığı doğruları seslendirecek ve arkasında duracak.


Egemenlerin dünyasına karşı, mazlumun öfkesi


Sadece bu cümleler bile, tüm dünya garibanlarının yanıp kavrulan adalet duygusunu kamçılamaya yetiyor. Zenginlerin, güçlülerin ve egemenlerin dünyasında, ezilen, yok sayılan, sömürülen ve hakları ellerinden alınan milletlerin, içinde fokurdayıp duran bir öfkenin dışa yansımasıdır bu cümleler.


Aslında 5 ülke haricinde, neredeyse tüm ülkeler bu dünya düzenine itiraz ediyor, bu sistemi, bu yapıyı kabullenmiyor. Nasıl olur da sadece 5 ülke tüm dünyanın geleceğine karar verebilir?



Nasıl olur da, sadece 5 ülke yüzbinlerce insanın ölümüne ya da yaşamasına karar verebilir? Suriye'de katliamların bitmesine, Irak'ta, Yemen'de, Libya'da savaların bitmesine onlar izin vermediği için yüzbinler ölüyor.


İşte bu yüzden çıldırtan bir adaletsizliğin ateşi yakıyor insanların yüreğini. Bu adaletsizliği ortadan kaldıramamak, çaresizlik içinde sancılar çekmek ve öylece sevdiklerinizin ölüp gitmesini izlemek, ne büyük dram, ne büyük acı.



Yeni bir dünya arıyor herkes


Yeni bir dünya arayışımız bundandır. Bu dünya düzeni böyle gidemez, böyle sürdürülemez. Adaletin, hakkaniyetin ve hukukun olmadığı bir dünya, insanlığın sonunu getirir. Bugün olmasa da yarın, insanlık bu adaletsiz düzeni yıkacaktır.


Bu düzen savaşların, sürgünlerin, yıkımların, açlığın ve sömürünün bizzat yaratıcısıdır.



Her doğan çocuğu Afrika'da, açlığa mahkum olmuş şekilde dünyaya getiren bu düzendir.



Her bebeği, Ortadoğu'da savaşın ortasında anasız, babasız, yalnız bırakan bu dünya düzenidir.



Akdeniz'de yaşamak için kendini denize atan ve ancak suların karanlığına gömülen hayatların katili bu düzendir.



Asya'da her çocuğu fabrikalarda köle işçi yapan bu dünya düzenidir.



O yüzden herkes yeni bir dünya arıyor. Batı'nın sömürdüğü tüm milletler, doğacak çocuğunun da sömürülmemesi için yeni bir dünya istiyor artık.



Bu adaletsiz düzen bir gün yıkılacak


Bugün olmasa da, yarın, bir başka gün bu dünya düzenine isyan olacaktır. Öylesine adaletsiz, öylesine acımasız ve öylesine zalim ki bu düzen; nasıl bir dünya düzeni kuracağını bilmeseler de, nasıl bir sistem inşa edeceklerini bilmeseler de

bu düzeni yıkmaya ant içmiş nesiller gelecek bir gün.


Bizler, bu dünyanın ötekileri, mazlumları, ezilmişleri ve hakları gasp edilmiş halkları... Hiçbir şey yapamasak da, bu düzenin adaletsizliğini, zalimliğini ve acımasızlığını haykırıyoruz en azından.



BM'de çocukların kulağına okunan ezan


Erdoğan herkesin sustuğu böyle bir dünyada, herkesin korktuğu bir dünyada sesini yükselterek, bizlerin yüreklerinde taşıdığı öfkeyi ve isyanı duyurdu dünyaya.



Bedelini darbeyle, terörle, savaşla bize ödetseler de, gerçekleri söyledi. İşte bu ses, gelecekte adaletsiz düzeni yıkacak kuşakların kulaklarına okunmuş ezan gibi, sala gibidir.


Bu çocuklar, bir gün büyüyecek, güçlenecek ve kulağına okunmuş bu sesi hatırlayacaktır. O zaman isyanın vakti geldi diyecek, babalarını, dedelerini ve atalarını ezen bu düzeni yıkacaktır.


Sadece ve sadece adalet isteyecek ve yeni bir dünya kuracaklardır.

#Birleşmiş Milletler
#Afrika
٪d سنوات قبل
BM’de çocuklarımızın kulağına okunan ezan
Neden Erdoğan?
Yazmak ve azmak
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…