|
Nereden nereye geldin ey şakirt?
Ramazan muhasebe ayıdır, itikaf ayıdır, nefsi sorgulama ayıdır. Bu ay, geldiğin yeri bir sorgula derim. Geriye doğru bir bak. 17 Aralık gününden bu yana yaşananlara, söylenenlere, yapılanlara ve tüm bunlara karşı geldiğin yere bir bakmanda fayda var. Bir de mutlu musun bir düşün.

Ey şakirt,

Sana yazdığım bu açık mektuplardan dolayı, militan ruhlu, öfke ve nefretle Cemaat adına konuşan kalemlerin, fenomenlerin hep saldırısına uğradım. Anladım ki çok rahatsız oluyorlar. Sebebi şu, ben samimice yazıyorum, soruyorum, anlamaya çalışıyorum, eleştiriyorum. Onlarca şakirtten aldığım maillerde, yazdıklarımdan dolayı meseleyi daha iyi anladığını ve bazı gerçekleri fark ettiği yazıyor. Sanırım “militan şakirtlerin” bana kızmasının da sebebi bu. İlginçtir, burada AK Parti'yi ya da kendi çevremi eleştirdiğimde, (adımı başkalarıyla karıştırarak da olsa), sitelerinde, gazetelerinde alıntı yapıp, haklı olduğumu yazıyorlar, ancak Cemaat'i eleştirdiğimde hakarete başlıyorlar.

Bu saatten sonra, bunca yaşanmış olaylardan sonra, Cemaat'ten birilerini koparmaya çalışmanın mantıksız olduğunu biliyorum. Böyle bir niyetim de hiç olmadı. Sonuçta herkes kendi hesabını verecek öte dünyada. Sadece, seçimlerden sonra Cemaat'in çok tehlikeli son hamlesi için seni uyarmak istiyorum.

Ey şakirt,

17 Aralık'tan bu yana 3 seçim yaşandı. Hepsinde, AK Parti kazanmasın diye yaptıklarına bir bakmalısın. Sadece yaptıklarına, söylediklerine, yazdıklarına bakarak, nereden nereye savrulduğunu, aslında ne kadar yaralandığını ve ruhunda meydana gelen hicranı görebilirsin. Bir an olsun kendini anlamaya çalış, inan içinden geçtiğimiz cinneti, akıl tutulmalarını göreceksin.

Allah'ın adını zikreden, Cevşen, ayet okuyan dilinin söylediklerine bir bak. Ettiğin küfürler, hakaretler, beddualar, gıybetler, doğruluğunu araştırmadan yaptığın ağır ithamlar, suçlamalar... sen ömrü hayatında başka ne zaman bu kadar şedit, bu kadar agresif, küfreden bir insan oldun?

Şu içinde patlayıp duran, bir yanardağ gibi fokurdayan ve seni eritip perişan eden öfkene, nefretine bir bak. Daha önce kime bu kadar öfke duydun, bu kadar nefret ettin? Dünyada, Türkiye'de nice zulüm eden insanlar geldi geçti. Bir tanesine bile bu kadar küfrettiğini, nefretle adını andığını, lanetler okuduğunu hatırlıyor musun? Hayır, ben senin adına söyleyebilirim, hayır. Sen hiçbir zaman böyle bir cinnetin içine girmedin.

Cemaat'in 40 yıllık geçmişinde böyle bir şey yaşandı mı peki? Cemaat bundan önce bir hükümete, kuruma, kişiye böylesine şiddetli bir savaş açtı mı? Hayır, buna da ben cevap verebilirim. Cemaat ilk defa böyle bir cinnet halinin içine giriyor. Demek ki Cemaat'in ve senin ilk defa yaşadığı, bu öfke ve kızgınlığın çok önemli, müstesna bir sebebi olması lazım.

Şimdi düşün ey şakirt, Cemaat'inin ve senin tüm ömrünün manevi ve maddi birikimini yok etme pahasına giriştiği kavganın sebebi nedir? Dört bakanın, bilmem kaç kişinin yolsuzluk yaptığı iddiası mıdır? Geçmişte, ülkeyi cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizlerine sokan yolsuzluklar zamanında, hiç sesini çıkarmayan Cemaat, neden son iddialara hayatını feda etti ki? Dershanelerin kapatılması mı seni bu kadar öfkelendirdi, isyan ettirdi? Geçmişte, okullarını kapatmaya kalktıkları zamanlarda nasıl tepki verildiğini hatırladın mı?

Ey şakirt,

Erdoğan'ı, AK Parti'yi sevmeyebilirsin, kızabilirsin. Lakin nasıl olur da, bu kızgınlığın yüzünden, bir zamanlar İslam'a hakaretler yağdırmış, Cemaat'i şer yuvası görmüş, bu millete en büyük kötülükleri yapmış insanlarla ittifaklar yaparsın, onların partilerine oy verirsin, onlar için sokaklarda çalışırsın? Bunu nasıl meşrulaştırdın, İslam düşmanlarıyla ittifak yapmayı nasıl içine sindirdin, inan hiç anlayamadım.

Dahası, mesele AK Parti'yi kötülemekten öteye geçti, devlet düşmanlığına döndü, bunu fark etmemen de ayrı bir acı. Yapılanların, söylenenlerin tümü bir devleti, bir ülkeyi hedef alan, onu yıkmaya kadar götürecek bir hal almışken, sen hala konunun AK Parti, Erdoğan olduğunu düşünüyorsun.

Cemaat'in bu seçimde neler yaptığını, HDP/KCK/PKK koalisyonu için nasıl çalıştığını biliyorsundur sanırım. Bir zamanlar “çocuk katili” dedikleri, KCK operasyonu ile hapislere attıkları insanlarla şimdi el sıkıştı, ittifaklar yaptı Cemaat'in abileri. Bu bile başlı başına sorgulaman gereken bir şey.

Şimdi Kobani, Telabyad olaylarıyla ortaya çıktı ki, Suriye'nin Kuzeyinde ve Türkiye'nin güneyinde bir Kürt devleti kurmak ve Suriye topraklarını parçalamak istiyor birileri. Bunu gerçekleştirmek için Kürt milliyetçiliği fay hattı yoğun bir şekilde tahrik ediliyor. Cemaat'in önde gelenleri bu meseleyi köpürtmek için neler yapıyor bir bak.

Ey şakirt,

Bir süre sonra Kürt devletini savunacaksın, hatta Türkiye'nin topraklarının parçalanmasını bile savunacaksın bu gidişle. Bunu bir yere not et ve öyle izle abilerinin yazdıklarını.

Nereden nereye savrulduğunu gör diye yazdım tüm bunları. Zira “Abi” dediğin insanlar, şimdi geri dönülmez uçlara savruldu.

Hiç olmazsa sen kendini kurtar ey şakirt.
#ramazan
#muhasebe
#17 aralık
#şakirt
9 yıl önce
Nereden nereye geldin ey şakirt?
16 Nisan: Türkiye’nin özgürlük mücadelesi
Çizgiyi geçmek
Ankara’yı vazgeçirmek için sıraya girdiler!
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?