Onlar vazgeçmiyor, siz hiç vazgeçmeyin

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na saldırının anlamı şudur:

Durmadan, vazgeçmeden ısrarla planlarını sürdürüyorlar. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, iç çatışma ve siyasilere suikast yapılacağı söylenmişti hatırlayın. İşte bu korkunç planı gerçekleştirmek istiyorlar.

İç çatışma için Elazığ, Van ve Gaziantep'te sivillere yönelik saldırılar yapıldı. Gaziantep saldırısı tam olarak iç çatışmayı çıkaracak fay hatlarını tetiklemeye yönelikti.

Şimdi son olarak Kılıçdaroğlu'na suikast girişimi yapıldı.

Saldırmaktan ısrarla vazgeçmiyorlar

Nasıl bir cürettir bu? Nasıl bir ısrardır, inattır, hırs ve kötülük ruhudur.

Hiçbir şekilde planladıkları saldırılardan vaz geçmiyorlar. Hiçbir şey onları durdurmuyor.

Son 5 yılı düşünün. Gezi, 7 Şubat MİT operasyonu, 17/25 Aralık yargı/emniyet darbe girişimi, PKK'nın şehirleri işgali, 15 Temmuz darbe girişimi ve sivillere yönelik katliamlar ve şimdi de siyasilere suikast...

Hepsini yaptılar, denediler, uğraştılar ama amaçlarına ulaşamadılar. Yine de pes etmiyorlar. Düşünebiliyor musunuz, tüm başarısız girişimlere rağmen vazgeçmiyorlar.

Bu bize düşmanın, onunla işbirliği yapanların ne kadar kararlı olduğunu ve hiçbir şeyin onları bu kötü niyetlerinden vazgeçiremediğini gösteriyor.

Savaşta kararlı olan kanacak

O zaman ülkenin ve milletin geleceğini karartmak isteyen bu saldırılara karşı mücadele edenler, bizler, onlardan daha kararlı, onlardan daha azimli, onlardan daha dirençli olmak zorundayız.

Bu kavgada dirençli olan, kararlı olan, mücadeleden vazgeçmeyen kazanacaktır. Ya vatan savunması yapanların ya da vatana saldıranların direnci kazanacak sonunda. Şunu sakın atlamayın, bize saldıranlar sadece fiziki terörle saldırmıyor. Aynı zamanda psikolojik harp yöntemlerini kullanıyorlar.

Onlar bizim direncimizi kırmak için moralimizi bozmaya, aramızı bozmaya, bizi birbirimize düşürmeye çalışıyor bir yandan.

Hedef, safları bozmak

Buna safları bozmak, siperleri bozmak, omuz omuza direnci bozmak denir. En az savaş kadar önemli, en az terörün gücü kadar etkili olan şey, bizim saflarımızın bozulmasıdır. Buna karşı uyanık olmalıyız.

CHP liderine saldırı, bize gösterdi ki, terörün aktörlerinin hedefi sadece AK Parti değilmiş. Başından beri, terör Erdoğan'ı, AK Parti'yi değil, tüm Türkiye'yi hedef alıyor deniyordu. Gerçek olduğu bu saldırı girişimiyle anlaşıldı.

Yarın MHP, HDP, Saadet ya da kamuoyunda yankı uyandıracak tüm liderlere de bu tür saldırılar yapabilirler, Allah korusun.

Herkesin teröre ve terörizme karşı saf tuttuğu bir Türkiye istemiyorlar. O zaman yenemiyorlar Türkiye'yi. Bu yüzden herkesi ayrıştırmak, bölmek, ötekileştirmek, farklılaştırmak istiyorlar. Safları bozmak, terörizmin en büyük hedefidir.

Moral üstünlüğünü elde etme savaşı

Toplumun, güvenlik kuvvetlerinin ve siyasetin moralinin yüksek olması her zaman hayati önem taşır.

Güvenlik kuvvetlerine güç, kuvvet veren, savaşma cesareti veren, onu korkusuz yapan şey moraldir, silah değil

. Moral ise toplumda ortak oluşur. Yani hepimiz toplumsal moralin bir parçasıyız. Bu morali yüksek tutmak için elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız. Zira yaşadığımız şey bir anlamda bir moral üstünlüğünü elde etme savaşıdır.

Onlardan daha büyük bir inatla bu toprakları savunmalıyız.

Onlardan daha büyük bir direniş göstermeliyiz.

Onlardan daha büyük bir kararlılıkla ülkeye sahip çıkmalıyız.

Onlar vazgeçmiyor, siz hiç vazgeçmeyin.

O zaman düşmanı yeneceğimizi göreceğiz hepimiz.

#Kemal Kılıçdaroğlu

#MHP

#HDP

#PKK

#MİT operasyonu