|
Siyaseten birlik ihtiyacı
Bütün büyük devletlerin krizler ve büyüme öncesinde yaptığı bir şey vardır: Siyasi birliği sağlamak. Avrupa tarihinde olsun, Asya tarihinde olsun bunun örneklerini çok görürüz.

Bizim tarihimiz de böyledir. Osmanlı böyle büyüdü, böyle güçlendi. Ayaklarını bastığı toprakların sağlam, arkasını dayadığı milletin birlik içinde olmasına çok önem verdi.

Bir cephede savaşırken, arkada cephe açılmaz

Siyaseten de, devlet refleksleri açısından da birlik oluşturmak zaruridir. Bir cephede savaşırken, arkada yeni cepheler açılmaz, açılmaması için de gereken neyse yapılır.
En tehlikeli şey, içeride birliğin olmadığı zamanlarda girilen mücadele ve kavgalardır
.

Gücün parçalanmasını ve kuvvetin zayıflamasını önlemek için birlik kurulmak zorundadır. Gücünüz varsa, bunu kuvvetinizle yaparsınız. Gücünüz yetmiyorsa, bunu siyaseten yaparsınız. Fatih, İstanbul'un fethi olana kadar, diğer beylikler ve Roma artığı dukalıklarla siyaseten anlaşmış, bir kısmına para bile ödemiştir.

Siyasi birlik, elbette ki gönüllü ve inanılarak oluşturulursa, en ideali yapılmış olur. Ancak gönüllü birliktelik yoksa ne yapmak gerekir? İşte o zaman siyaseten birliktelik kurulmalıdır. Bunu, zaruretten yapmak gerekir. Zira içeride siyaseten birlik kurulmazsa, dışarıda daha büyük sıkıntılarla karşılaşılabilir.

Neden siyaseten birlik kurulmalı?

Türkiye'nin iki özel durumu, siyaseten birlik kurulmasını zaruri hale getiriyor:

Birincisi
: Suriye merkezli büyük Ortadoğu kaosu.

İkincisi: Uluslararası destekli PKK terörü.

Suriye krizi, kimsenin tahmin edemediği şekilde, büyük ve karmaşık bir sorun haline geldi. İran'ın varlık sebebi haline getirdiği, Rusya'nın gurur meselesi ve intikam vesilesi olarak gördüğü bu kriz, bir vakum gibi, bölgedeki tüm istikrar ve dengeleri içine emdi. İran'dan başlayıp, Yemen'e, Rusya'dan başlayıp Amerika'ya kadar dünyanın neredeyse yarısını içine alan, bir kavga ve karmaşa zemini oldu Suriye.

Son olarak, Rusya'nın bütün ağırlığı ile fiziki olarak Suriye topraklarına girmesi, Çin'in o dev cüssesiyle ona destek vermesi, krizin öyle kısa vadede kolayca çözülemeyeceğini gösteriyor bize. İşin şakası yok, dünyanın en büyük silah gücüne sahip iki ülkesi, fiili savaşa girdi hemen sınırımızda. İki devin savaşa girdiği topraklarda, en büyük zararı görecek olan ülke biziz.
Bırakın geleneksel sıcak denizlere inme hikayesini, sıcak denizleri kaynatacak kadar tehlikeli bir hamle yaptı Rusya.

Rusya ve Çin'in varlığı PKK'yı büyütecek

Ukrayna'nın ve yaptırımların intikamını Suriye'de alacak Rusya, buna kararlı. Öte yandan
Rusya'nın varlığı en çok PKK'yı sevindirdi. Hem ABD ile 'IŞİD'e karşı savaşıyoruz' bahanesiyle kurdukları ittifak, hem geleneksel Türkiye karşıtı politikası nedeniyle, İran'la kurduğu ittifaklara ek olarak,
Rusya ve Çin'in askeri varlığı, PKK'ya büyük avantaj sağlayacak
. Rusya, hem ideolojik olarak hem de tarihsel olarak, Türkiye karşıtı her örgütün en yakın dostudur. PKK ile kurulan ittifaklar ise yeni değildir.

Suriye girdabı, Rusya ve Çin'in dahil olmasıyla daha da genişledi, dönme hızı arttı. Bu sefer, o girdaba yaklaşan her ülkeyi ve nesneyi kolayca içine alıp yutabilecek hale geldi.

Batılı ülkelere güvenebilir miyiz?

Türkiye, yanı başındaki bu girdabın, ölümcül vakumuna karşı yeni stratejiler ve planlamalar yapmak zorunda. ABD, NATO, Avrupa romantik tepkilerle durumu geçiştiriyor, bunu anlayalım. Şunu düşünelim, Türkiye'nin son 4 yıldır hırpalanması için, Gezi, Paralel Devlet ve PKK terörüne destek verdiğini iddia ettiğimiz ülkeler,
Rusya ve Çin karşısında bize yardım edeceğini
düşündüğümüz müttefiklerimiz
aynı zamanda. Güven verdi mi size? Bana vermedi. Bu yüzden, öyle sırtımızı kolayca dayayacağımız bir durum olmadığını görmek zorundayız
.

Korkmalı mıyız? Evet korkmalıyız. Buna 'korkaklık' denmez, buna hayatta kalmak için tehlikelerden korunmak denir.

Bu nedenle iç siyasi birliği sağlamak ve kenetlenecek şekilde iç düzenimizi korumalıyız en azından. Hiç olmazsa böyle büyük krizlerle uğraşırken, içeride ayrıca gücümüzü, kuvvetimizi düşürecek sorunlarla uğraşmamalıyız.
Düşmana koz veren en büyük fırsat, iç karışıklıktır.

Siyaseten birliği nasıl sağlayacağız?

Abdülhamid Han, İmparatorluğun en zayıf dönemlerinde tahta çıktı. Ancak tahtan indirilinceye kadar da toprakları korumayı başardı. Denge siyaseti, siyasi manevralar, istemeden de olsa neredeyse (aşikar ihanet içinde olmayan) herkesle anlaşarak birliğimizi korumayı başardı.

Evet, duygusal olarak, hamasi olarak İttihat Terakki belki daha cezbedici şeyler söyledi ve yapmak istedi. Ancak sadece on yıl gibi kısa bir süre içinde, Abdülhamit'ten devraldığı 5 milyon kilometre kare toprağı bir anda kaybetti. Az kalsın tarih sahnesinden siliniyorduk.


Gönlümüzden geçenle, reel politik durum birbirinden farklıysa, duygularımızla değil, aklımızla hareket etmek zorundayız. Hayatta kalmak, sahip olduğumuz toprakları korumak için buna mecburuz.

Siyaseten birlik bu yüzden gerekli, bunu da devlet aygıtını yöneten irade yapabilir ancak.
#ortadoğu
#rusya
#çin
#pkk
9 yıl önce
Siyaseten birlik ihtiyacı
Pakistan nükleer füzeleri ve en korkunç senaryo!..
Ruhumuz geride kaldı, biraz bekleyelim yetişsin
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından