|
‘Algı Yönetimi’nden kurtulmak için…

“Algı yönetiminden kurtulmak için okunması gereken bir kitap”



İster inanın ister inanmayın ama

Aldous Huxley

'in (1894-1963)

'Algı Kapıları'

kitabının

Radikal Kitap

'taki tam sayfa ilan metninin başlığı yukarıdaki gibiydi…



“Algı yönetiminden kurtulmak için…”



İmza: Kitabın çevirmeni

Mehmet Fehmi İmre.

Çevirmen reklam metninde şöyle sürdürmüş sözlerini: “Aldous Huxley'in zihnimizin uç noktalarını nişan alan, deneysel ve psikolojik kitabı, algı kapılarınızın menteşelerini zorlayacak.” Sonra da Huxley'den şu cümleye yer vermişler ilanda:



“Bilinen şeyler vardır; bilinmeyen şeyler vardır. Bir de bunların tam ortasında algı kapıları vardır.”



Vah ki vah, diye geçirdim içimden, tüm dünyada iletişim disiplininin en kallavi bahislerinden biri olan, üzerine tonlarca makale ve kitap yazılmış, bizim de hasbelkader üç yıl emek verip kaleme aldığımız ve

Remzi Kitabevi

'nden yayınlanmış kitabımızın adı olan

'Algılama Yönetimi'

nin başına bu da mı gelecekti?..



Günümüzün kara propagandası ya da dezenformasyonuna alet edildiği için artık olumsuz anlamda kullanılmaktan iler tutar yanını bırakmadıkları

'Algı yönetimi'

kavramının taşıdığı değerden kimseciklerin haberi yok.



'Algı operasyonu, Algı yönetimi' denilerek aslında bir kurumun ya da kişinin veya hizmetler açısından yapılan her türlü çabanın, verilen emeğin, alın terinin, kısaca gerçekliklerin en doğru mecralardan ifade edilmesinin de önünün nasıl kesilmek istendiğinden kimsecikler haberdar değil.



Bir ülkenin veya siyasi partinin, bir iktidarın, kişinin, şirketin ya da bir sivil toplum kuruluşunun vs. hedeflerine uygun biçimde yaptıklarını, ürettiklerini hedef kitlesine gerçeklere uygun olarak anlatabilmesinde ikna sanatının, 'Algılama Yönetimi'nin sağladığı olanaklardan haberdar olunmadığı gibi. Hatta bu disiplinin öğretildiği üniversiteler, akademiler, yüksek okullar da, sektörde yıllarını veren Halkla İlişkiler şirketleri de sanki durumdan şikayetçi değil.



Sanki tüm ürün ve kurum markalarının, tüm ülke markalarının iletişim yönetiminde yapılan, Algılama Yönetimi değil…



Siz gerçeklerin 'Algılama Yönetimi'ni yapmadığınız sürece yalanların

'Algı operasyonları'

devam edecektir. Durum böyle olunca, 6 Mayıs 1953 günü psikiyatrist

Dr. Humpry Osmond

'un gözetimi altında 400 mg meskalin sülfat (en güçlü halüsinatif etkiye sahip uyuşturucu ailesinden) aldıktan sonra hissettiklerinin, 'düşler âleminde yaşadıklarının' notlarını tutan ve

'Algı Kapıları, Cennet Cehennem'

adlı kitabı yazan büyük yazar

Aldous Huxley

'i de hayırla yad etmekten başka yapacak bir şey de kalmaz.



Onun sözünü ettiği, LSD'den de güçlü 'sanrılara yol açan' bir halüsinatör olan meskalin gibi 'madde' ile kafalar 'iyi iken', bir tür 'uçuş sırasında' kaleme alınmış notlarla, marka yönetiminin temelini oluşturan 'algılama yönetimini' birbirine bir güzel karıştırmamak için insanın kendisine şu soruyu sorması yeter: “Coca-Cola ne satıyor!”



Konferans ve söyleşilerim sırasında bu soruyu hangi kitleye sorsam hep doğru(!) yanıtı aldım: “Coca-Cola mutluluk satıyor!”..



Türkiye'nin dünyaya açılan yeni kapısı…

Dün sabah

TRT WORLD

'ün Ulus'taki binasında medyanın önde gelen isimleriyle birlikte bir sabah kahvaltısına davetliydik. Kahvaltı bahane, uzun zamandır göremediğim sohbet, bilgilendirme ve TRT'nin Boğaz'a bakan manzarası şahaneydi. TRT WORLD'den de sorumlu olan

Gn. Md. Yrd.
İbrahim Eren

Bey ev sahibi idi. Türkiye'nin dünyaya açılan yeni penceresi ile ilgili birinci ağızdan bilgilendirmede bulundu.



TRT WORLD'ü bir süredir izliyordum… Size de tavsiye ederim. Digiturk Kanal 142'deler. Dünya standartlarında bir yayın kalitesiyle…



Eren, TRT WORLD'ün kendisini rakiplerinden ayrıştıran farklılaşma noktalarını özetle şöyle dile getirdi: “Genel Yayın ilkemizin temelini Türkiye'nin merkeze insanı koyan dış politika anlayışı oluşturuyor. 'Vicdani dış politika, kamu vicdanını merkeze almak gibi… İstatistikleri (malumatı) insanın dünyasına dönüştürerek vermek. Belgesellerde de haberlerde de aynı yaklaşımı izlemek. 3 ile 5 yıl arasında Avrupa'da BBC, CNN Int ve Al Jazeera liginde anılmak ve tüm dünyada izlenir hale gelmek…”



Kanal,

Washington

,

Londra

,

Singapur

'da sabit stüdyolar kuruyor, diğer merkezlerde ise stüdyo kiralama sistemi ile sürdürüyor çalışmalarını. Bir de

Anadolu Ajansı

ile çok önemli ve verimli bir işbirliği içindeler.



Henüz bütün dünyaya yayılmamışlar. Amaçları yaz ortasında ya da en geç sonbaharda yayılma hedeflerini tutturmak…



Müthiş gurur ve heyecan duyduğumu söylemeliyim… Sadece yayın kalitesinden değil, İbrahim Eren'in de teyit ettiği gibi,

THY'

den sonra Türkiye'nin dünyadaki en itibarlı en tanınmış ikinci büyük markası olma özelliğini taşıyan en büyük ve etkili kuruluş olma şansına sahip olmaları nedeniyle…


#Algı yönetimi
#LSD
#Aldous Huxley
#İbrahim Eren
8 yıl önce
‘Algı Yönetimi’nden kurtulmak için…
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi