İlki 1982, ikincisi 1989'da düzenlenmiş. Aradan geçen bunca zaman sonra olsa da
'nın üçüncüsü üç günlük yoğun programıyla
'nın öncülüğünde düzenlenmesi, en üst düzeyde önemsenmesi gereken bir girişimdir.
Lütfi Kırdar Kongre Merkezi tıklım tıklım doluydu. Bir ülke için kendi bağrından çıkması gerekliliğiyle kuşatılmış ve bu nedenle her türlü ideolojik tasallutun üzerindeki bir ifadeyle
, oraya buraya çekiştirilemeyecek kadar saf ve net bir kavram.
'ün deyişiyle, “Devletin temeli millî kültürdür”. Yine Gazi Mustafa Kemal'in bir türlü doğru haliyle ifade edilemeyen, bu nedenle her söyleyenin eksik ve farklı manalar yüklediği şu cümleyi de birlikte hatırlayalım:
(
'ndan)…
Sert Güç'ün (Hard Power) en belirgin göstergelerinden biri olan
oluşumuzun yanısıra Yumuşak Güç (Soft Power) endeksinde gerilere düşmemizin nedeni acep ne olabilir ki, diye soracak olduğumuzda da,
'ın kendi himayelerinde gerçekleşen Şura'daki dünkü tespitine kulak vermek durumundayız. Cumhurbaşkanı dedi ki:
“Çağımızın en büyük sorunlarından biri kültürel sığlaşmadır. (…) Hiçbir derinliği ve kalıcılığı olmayan, günlük üretilip, günlük tüketilen işlerle bir kültür ve medeniyet inşa edilemez. Kalıcı ve uzun vadeli işlere yoğunlaşmak zorundayız. Özellikle gençlerimizi, bir ustanın, bir üstadın dizinin dibinde oturtarak gerçek sanat ve kültürü öğrenmeye teşvik etmeliyiz. Benim siyasetteki tecrübem bunu gösteriyor. Kültürün her alanında birikimimizi sahiplenecek, değerlerimizi yaşatacak çalışmaları ön plana çıkarmalı ve desteklemeliyiz. Televizyonun, internetin, özellikle de sosyal medyanın kültürümüzü adeta yiyip bitirmesine göz yumamayız.”
ile
ün farklılığını da bu cümleleriyle ortaya koymuş olan Cumhurbaşkanı, Şura'dan '2023 vizyonuna uygun, derinliği olan bir yol haritası' hazırlanmasını istedi. Oluşturulacak bir heyetle alınan kararların takipçisi olacağını da ifade etti. Tüm bu bakış açısının içeriğini oluşturan strateji ve uygulamaların payandasına da şöyle vurgu yaptı:
“
.”
'nın açış konuşmasında belirttiği gibi Milli Kültür Şurası çalışmalarının omurgasında gönüllü olarak çalışan üyeleriyle, toplam 17 komisyon var. Her bir komisyonda onar kişi görev yapıyor. Doğal olarak 17 komisyon başkanı var. Biz de hasbelkader
Komisyonu'nun şahsımıza lütfedilen başkanlığını üstleniyoruz. Çok kıymetli üyelerimle birlikte çalışıyoruz:
,
,
,
,
,
,
,
.
Diğer komisyonlarda da işinin ehli kültür insanları var. Onlara da teker teker kolay gelsin, diyelim:
Komisyonlar ve Başkanları şöyle oluşmuş: Kültür Politikaları (
), Kültür Diplomasisi (
), Kültür Varlıkları, Müzeler ve Arkeoloji (
), Sahne Sanatları (
), Sinema-Televizyon (
), Müzik (
), Görsel Sanatlar (
), Dil ve Edebiyat (
), Yayıncılık ve Kütüphanecilik (
), Medya ve Kültür (
), Çocuk ve Kültür (
), Mimari ve Kültür (
), Şehir ve Kültür (
), Yerel Yönetimler ve Kültür (
), Yurtdışı Türkler ve Kültür (
), Aile ve Kültür (
)
Herkes geleceğimizi şekillendirmede rolü olmasını umut ettiği bu çalışmaları olması gerektiği gibi çok ciddiye alıyor. Bugün Komisyon üyelerinin bir süredir çalışmakta oldukları raporların üzerinden geçilecek. Komisyonlar yarın, kendi konularıyla ilgili nihaî raporları sunacaklar. Bu çalışmalar sonradan bir kitapta bir araya getirilecek.
Elbette bütün bunların dışında en önemli mesele Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ayrılan bütçedir. Hedefe, çizilecek yol haritasına uygun Şura kararlarının hayata geçirilebilmesi için bütçeden sadece binde 6-7 oranında pay alan Bakanlığın, Milli Kültür yatırımlarının bütçelerinin artırılması konusu, öncelikli bir gereklilik olarak karşımızda duruyor.