Bu sefer de Alman
gazetesi almış sazı eline. Şöyle buyurmuş: “Almanya'daki Türkler 'Erdoğan, Hayır teşekkür ederiz' diyor”…
Gazete tam sayfa ayırmış olaya. TV'lerin yaptığı sokak röportajları tekniğini uygulamış. Almanya'da yaşayan 24 adet vatandaşımız olduğunu söyledikleri kişileri bulup fotoğraflamışlar. Onların görüşleri de tahmin edilebileceği üzere Hayır'dan yanaymış zaten…
Avrupalı gazeteciler de Türkiye'ye geldiler mi,
diye adlandırılan müstemleke aydını tipi kesimden bir ya da en fazla iki kişiyi arar bulur,
diye yazarlar haberlerini… Bir ya da ikiden çoğula ve hatta genele ulaşmayı onlardan daha iyi becerenine rastlayamazsınız.
Agresyon konusunda ciddi ilerleme kaydeden Bild'in (Resim) ve İsviçreli taklidi
'in (Bakış) son numaraları sözümona dost belledikleri bir ülkenin siyasetine doğrudan müdahale değil de nedir?..
İşin hakçası, siyasi iletişim ve
konusunda CHP bile şu Avrupalılar kadar yaratıcı bir çalışma ortaya koyamıyor. Blick gazetesi bildiğiniz üzere birinci sayfasından Türkçe manşetle çıkmış, bizim Avrupa'da yaşayan seçmenlere Hayır demelerini telkin etmişti.
Bu arada Almanya bizim bakanların toplantılarını yasaklamaya devam ediyor. Gerekçe hep aynı: Güvenliği sağlayamayız…
'Hayır'cı cepheye en son destek de ABD'den geldi. Hollywood ve Türkiye'den
ortak yapımı
adlı film geçenlerde ABD'de 300 sinemada birden gösterime girmişti. Konu Birinci Dünya Savaşı'nda geçiyordu. ABD'den
gibi ünlü oyuncuların, bizden de
ve
'in rol aldığı film, o dönemlerdeki Ermeni meselesine son derece insanî bir boyutta bakıyor ve o günlerin dramını bir aşk öyküsü örgüsünde, dramatik bir dille anlatıyordu. Buna bile tahammülleri yok.
Nisan ayında Türkiye'de de gösterime girecek film, bir nükleer bomba etkisi yaptı ve şer cephesi hemen harekete geçti.
ve
boykot çağrıları yapıp ABD'lileri, Ermenileri, Yunan kökenlileri filmi protestoya davet ettiler. İşin tuhaf tarafı ise ABD'deki Türk diasporasının bugüne kadar nedeni anlaşılamayan sessizliğini koruması.
Anlaşılan o ki, farklı dünya görüşleriyle birbirlerinden ayrışıyorlar gibi dursalar da, 'Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhine olsun da, nasıl olursa olsun' çizgisinde buluşan Hayır cephesini yanlış tanıyormuşuz biz. CHP, HDP, PKK, DAEŞ, DHKP/C, Almanya, Hollanda, İsviçre, Avusturya ve bilumum FETÖ'cüler falan derken ABD'deki Ermeni ve Yunan lobilerini unutmuşuz… Onları da ekleyelim lütfen. Mücadele edilecek “Yedi Düvel” eksik kalmasın…
Üç tane de bizden haber verelim mi:
Eğer bugüne kadar izleme fırsatınız olmadıysa, bu eksikliği hemen telafi edin.
sayfasına girin. Sayfanın solunda belirgin bir şekilde duran
sekmesine tıklayın. Kendinizi muhteşem bir gazetecilik olayının ve tarihimizin destan yazılmış 3 gününün belgelerinin ve görsel kanıtlarının içine bırakın. Tarihe tanıklı etmemizi sağlayan ve emeği geçen tüm arkadaşlarımızı yürekten kutluyorum.
Yeni Şafak referandum süreci üzerine izlenimlerini yazmaları için gazetenin köşe yazarlarını bir mini seferberliğe çağırdı. Önümüzdeki günlerde inşallah çeşitli kentlerde seçmen eğilimlerini yerinde gözlemlemeye çalışacağız.
Yarın TVNet'te Saat 10.30'da ilk bölümü yayınlanacak olan bir TV programı başlıyor. Adı
. Programın sunucusu
hanım. Biz de hasbelkader kendisinin daimî konuğuyuz. Her konuyu bilip her mevzuda ahkâm kesen bir konuk değil tabii ki. Bizim uzmanlığımız iletişim… Tabii onun yer aldığı ilişki ve iş dünyası. Hhayatın her alanına bu bağlamda yayılan bir program. İlk programımızın konuğu
firmasının Yönetim Kurulu Başkanı
. Umarız seversiniz. Eleştiri ve varsa takdirlerinizi yazın lütfen…