Fenerbahçe adına sezonun en olumlu ismi Jeremain Lens. Hollandalı sakatlanmadan önceki dönemde kadronun tek parlayan ismiydi, dün dönüş yaptığı Konyaspor maçında da Fenerbahçe hücumunun başrol oyuncusu oldu.

Maçın başlamasından çıktığı dakikaya kadar neredeyse faydasız hareket yapmayan Lens'in 1 aylık sakatlıktan böyle formda dönmesi takdir edilesiydi. Fenerbahçe'nin bulduğu gol de onun bireysel becerisiyle yaptırdığı penaltıyla geldi. Merkez orta sahada Josef-Mehmet Topal ikilisi, sol kanadında Hasan Ali ve İsmail Köybaşı olan sarı-lacivertlilerin başka bir yolla gol bulması da oldukça zordu. Fenerbahçe'de Van Persie göze çarpan bir başka isimdi. İlk defa sorumluluk almaya çalıştığına şahit olduğumuz van Persie, tekrar futbol oynamaya karar vermiş gibi görünüyordu.

Emenike'nin golüyle maç Fenerbahçe'ye uygun bir şekle büründü. Sarı lacivertlilerin dünkü 11'i tüm kadrodan topun arkasında bekleyerek skoru korumaya yönelik en uygun isimlerden oluşuyordu. Fenerbahçe savunması rakibin de etkisizliğiyle maçı çok fazla zorlanmadan tamamladı. Bu sezon ligde ve Avrupa'da mücadele eden Atiker Konyaspor'un geçen sezonki çizgisini yakalaması zor görünüyor. Kadro derinliği kısıtlı olan yeşil beyazlılar fiziksel ve mental düşüş yaşıyor. Fenerbahçe'nin mevcut haliyle Konya deplasmanından rahat sayılabilecek bir galibiyetle çıkması bu düşüşün sonucu.

Ligimizdeki skandal hakem yönetimlerine bir yenisini Bülent Yıldırım ekledi. İlk 20 dakika çaldığı gereksiz düdüklerle oyunun oynanmasına bir türlü izin vermeyen Yıldırım, bütün maç yaptığı irili ufaklı hatalarla da maçı sabote etti. Hata olur, anlaşılabilir ama pozisyon süzme konusunda bu kadar çok sayıda yanlış değerlendirme formsuzlukla bile açıklanamaz. Bu, oyunu ve kurallarını yeterince bilmemenin veya anlayamamanın sonucudur. Süper Lig'deki futbol kalitesizliğinin en önemli sebeplerinden biri hakem yönetimleri.