Bursaspor''un bu sene en büyük özelliği istikrarsızlık oldu; iki maç üst üste aynı oyunu ya da aynı oyunu olmasa bile sonucu alamıyorlar. Ritimlerini bulduklarını her zannettiğimizde yeni bir hayal kırıklığı yaşanıyor. Hatta Bursaspor öyle istikrarsız ki; maç içinde bile çok farklı oyunlar seyrettirebiliyor. Dün de ilk yarıdaki ve ikinci yarıdaki Bursaspor arasında büyük farklar vardı. Tabii bunda Beşiktaş''ın gidip gelen oyun iştahının da büyük payı var.

Maçın ilk yarısında özellikle Bursaspor''un golüne kadar dengede, tempolu giden oyun, yeşil-beyazlıların golünden sonra Beşiktaş''ın sahte baskısına sahne oldu. Bursaspor, rakibin arkada bıraktığı boşlukları karşı atak anlamında iyi değerlendirdi ama son hareketi yapamamalarından dolayı maçı koparma şansını kaçırdı. İkinci devrenin başında beklenen Beşiktaş baskısının karşısında ayakta duramadılar. İkinci yarının ilk 10 dakikası önde olan takımlar için kritik dakakalar; maçın tüm rengini değiştirebilir. Dün de, Beşiktaş''ın o arada bulduğu iki gol, iki takımın bilinçli hücumları ve savunma hataları maçın bir gol düellosuna dönmesine sebep oldu. İki takım herhangi birisi golü bulduğunda, o ilk dakikaları atlatabilse üç puanı alıp kaçan taraf olabilirdi.

Ne Beşiktaş''ın, ne de Bursaspor''un maç içinde ne yapacaklarını kestirebilmek zor, çünkü potansiyellerini arayan, zaman zaman ulaşan ama bazen de dibe vuran iki takım. Maçın değişkenleri böyle olunca da maç defalarca gidip geldi. Nefes kesen maç, üst sıralara tırmanmaya çalışan iki takıma da yaramadı, temposuyla ve golleriyle akıllarda yer etti.